Almanya yasağı kaldırmazsa AİHM'e gidilmeli

Dünya Haberleri —

  • Avukat Lukas Theune, PKK’nin yasağa karşı Almanya hakkında dava açabileceğini söyleyerek,  “Almanya’nın yerelden eyalete, eyaletten federala kadar tüm hukuki yollarını denemek gerekiyor. Alman mahkemelerinde yasağı kaldırma kararı alınamaz ise sonraki adımımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmalıdır" dedi.
  • Schleswig Seçmen Birliği (SSW) Başkanı Lars Harms, "Şiddet ve terör estiren Bozkurtlar Almanya’da halen serbest faaliyet yürütürken, PKK gibi bir halk hareketinin yasaklar ile baskı altında tutulması anlaşılır ve kabul edilir değil" dedi.

 

NİHAL BAYRAM/MAINZ

Civaka Azad tarafından organize edilen "PKK yasağına karşı ne yapmalı" konulu online panele Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği (RAV) Başkanı Avukat Lukas Theune, Schleswig-Holstein Eyalet Parlamentosu’nda SSW Başkanı Lars Harms ile Azadî Hukuki Bürosu’ndan Monika Morres konuşmacı olarak katıldı. PKK yasağının arka planı ve sonuçlarının tartışıldığı panelde yasağın kaldırılması için nasıl bir yol izlenebileceği tartışıldı.

Kürtlere hukuki danışmanlık yapan Azadî Hukuki Bürosu’ndan Monika Morres, Almanya’da PKK’ye yönelik baskı ve yasakların 90’larda başladığını belirterek, “PKK önce kriminal edildi. Ancak 2010 yılında Federal Yüksel Mahkeme PKK’yi sadece kriminal değil aynı zamanda 'terör örgütü' olarak ilan etti. Böylece kapsamlı bir soruşturma, baskı ve kriminalizasyon saldırısı başladı" dedi. Rojava devrimi ardından soruşturma ve davalarda gözle görülür bir düşme olduğuna dikkat çeken Morres, "Hukuksal anlamda biraz nefes almıştık. Dünya genelinde Kürt Hareketi ve halkına ilgi büyüdü" dedi.

Baskılar Türkiye ile paralel

Almanya’da Kürtlere yönelik baskıların artmasında Türkiye ile ilişkilerin etkili olduğunun altını çizen Morres, 2015 yılında devlet ile Kürt hareketi arasındaki görüşmelerin sona ermesi ardından Almanya’da soruşturma ve tutuklamaların arttığına vurgu yaptı. Morres, "Almanya hem siyasi katılım istiyor hem de siyasi faaliyetleri yasaklıyor, insanları para ve hapis cezaları ile tehdit ediyor” diye konuştu.

Kamuoyu yaratmalıyız 

Kamuoyu oluşturmanın çok önemli olduğunu kaydeden Morres, “El ilanları dağıtmak, birebir görüşme yapmak gibi çeşitli yollarla birçok çevreye ulaşmalıyız. Kamuoyu yaratmak, dayanışmayı büyütmek, kapı kapı dolaşıp Kürt dostlarını artırmak temel yöntem ve görevimiz olmalı” dedi. 

Parlamentoların gündemine girmeli

Almanya’nın kuzeyinde yaşayan azınlıkları Schleswig-Holstein Eyalet Parlamentosu’nda temsil edilen SSW’nin, PKK yasağının kaldırılması için yaptığı başvuru reddedilmişti. SSW Başkanı Lars Harms panelde yaptığı konuşmada, Alman federal ve eyalet parlamentosunda Kürt sorununu gündemde tutmanın çok önemli olduğunu belirtti. “Bizler Kürt dostu milletvekilleri olarak yanımızda siyasi ortaklarımızın olmadığını biliyorduk. Buna rağmen Kürtleri ve Kürt Hareketini ve özellikle PKK yasağını gündemde tutmak önemli bir çalışmadır. Uzun süredir devam eden çalışmalar toplum içerisinde bir ilgi uyandırdı" diye konuştu.

Ceza unsuru değil ifade özgürlüğü

"Şiddet ve terör estiren Bozkurtlar Almanya’da halen serbest faaliyet yürütürken, PKK gibi bir halk hareketinin yasaklar ile baskı altında tutulması anlaşılır ve kabul edilir değil" diyen Harms, yasağın hukuksuz olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Mecliste ne zaman soru önergesi sunsak, parlamento başkanı arayıp 'Bakın, Türk elçisi bizi az önce aradı, bilginiz olsun' diyor. Çalışmalarımız Türk devleti temsilcilerini rahatsız ediyorsa, doğru ve yerinde bir çalışmadır. 'Vatandaşlar ne tür suç işlemiştir' sorusuna devlet makamların cevapları 'Bayrak açtılar, slogan attılar' yanıtı veriyor. Tek dayanakları ifade özgürlüğü kapsamına giren haklar. Bayraklar ve sloganlar üzerindeki yasaklar kalkarsa, ellerinde ceza unsuru olarak kamuoyuna yutturacakları bir gerekçe kalmayacak."

  Yasakla Kürtler kriminalize ediliyor

RAV Başkanı Avukat Lukas Theune ise PKK yasağını ceza kanunu (Strafrecht) ve idare hukuku (Verwaltungsrecht) açısından değerlendirmek gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

* Ceza hukukunda PKK yasağına ilişkin, Türkiye ve Türkiye’deki çatışmalar göz önünde bulunduruluyor. Suriye, İran ve Irak bilinçli bir şekilde konu dışı bırakılıyor. Hedef, Türkiye ile olan çatışmalı durum üzerinden uluslararası hukuk ihlali bulunmadığını iddia ederek 'terör listesi’nde tutmaktır.  Bu konuda Almanya Federal Yüksek Mahkemesi ve Almanya Federal Başsavcılığı aynı ağızdan konuşuyor. 

* İdare hukuku ile PKK yasağı 27 yıldır devam ediyor. PKK, 1993 yılında Federal İçişleri Bakanı Manfred Kanther tarafından ‘kriminal’ ilan edildi. Halkların barış içinde birlikte yaşama fikrinin ihlal edildiği, Almanya’nın iç güvenliği ve kamu düzeninin tehlikeye atıldığı gerekçeleriyle PKK faliyetlerine yasak getirildi. Ardından da yasak üzerinden kriminalizasyon yürütüldü.

Almanya kaldırmazsa AİHM’e gidilmeli

“PKK’nin bugüne kadar karşı dava açmaması, yasağı bu kadar uzun süre ayakta tuttu” diyen Theune şöyle devam etti: “Bu yasaktan mağdur olanlar bu yasağa karşı dava açamazlar. Sadece muhatabı bu yasağa karşı dava açabilir. Bu yasak hukuki bir yasak değildir. PKK’nin kendisi bunu yapması gerekiyor. Bunun için, öncelikle Almanya’nın yerelden eyalete, eyaletten federala kadar tüm hukuki yollarını denemek gerekiyor. Alman mahkemelerinde yasağı kaldırma kararı alınamaz ise sonraki adımımız Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmalıdır."

Yasağın kalkmasına engel yok

PKK yasağının siyasi bir karar olduğunun altını çizen Av. Theune, "Avrupa ile Türkiye arasında anlaşmaya varılan siyasi bir yasaktır" dedi. Avrupa Adalet Divanı’nın PKK’nin 'terör listesi’nden çıkarılması gerektiği yönündeki kararını hatırlatarak "Tüm bu baskılara ve yasaklamalara karşı tek başarılı yolu Avrupa Adalet Divanı’nın göstermiş olduğu yolda görüyorum" diyen Av. Theune ekledi: "PKK yasağının herhangi bir gerekçesi yoktur. 1993 yılında iddia edilen ve gerekçe gösterilen nedenler bugün ortadan kalmıştır. Yasağın kalmasına yönelik herhangi bir hukuki engel yoktur."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.