Botan'ı terk etmek istemedi

• Almanya'da doğup büyüdü ama ülkesine ve halkına bağlı kalarak dağlarına gidip soluksuz bir mücadelenin sahibi oldu
• Serhed Aras Varto, diplomaside çalıştı, stratejik görevlerde bulundu ve bir gerilla komutanı olarak Türk devlet saldırganlığına karşı 20 yıl boyunca tavizsiz durdu.
• Zor dönemlerde Botan'a geçip Gabar ve Kato Jîrka'da yıllarca savaştı. Kronik rahatsızlıklarına rağmen Botan'ı terk etmedi ve Kato Jîrka'da hastalığa yenik düşene kadar fedailiğini sürdürdü.

HPG, Botan'ın Kato Jîrka bölgesinde 2020'nin kış döneminde hastalığı nükseden Komutan Serhed Aras Varto'nun tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 26 Mart 2021'de şehadete ulaştığını duyurdu.

HPG Basın İrtibat Merkezi 'BİM) tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Serhed Aras Varto'nun (Yusuf Coşkun / Almanya) yaşamının, düşman baskısına maruz kalan, özgür yaşam imkanı bırakılmayan, onuruyla oynanmak istenen Kürt’ün direnişle bir kez daha tarih sayfasına çıkışının tarihi olduğu vurgulandı. Yüreğinde biriktirdiği ülke aşkıyla yüzünü Kürdistan dağlarına dönen Serhed Aras Varto'nun, durmadan ve dinlenmeden Kürt halkı için daha fazla nasıl yararlı olacağını düşündüğü belirtilen açıklamada, dürüst, samimi, sade, emekçi ve zeki özellikleri şahsında somutlaştırdığı kaydedildi. Mücadele önünde hiçbir engeli kabul etmeyen Serhed Aras Varto'nun Apocu tarz ve tempoyu yetkince temsil eden bir komutanlık yaptığına işaret edilen açıklamada, "Şehadete ulaşana kadar da bu duruşunu koruyan yoldaşımız, adını halkımızın özgürlük tarihine yazdırmayı başardı" dedi. BİM, Serhed Aras Varto'nun mücadele yaşamı ve şehadete giden süreciyle ilgili bilgiler de paylaştı:

Almanya'da doğup büyüdü

Köklerine bağlı bir ailenin ferdi olarak Almanya’da dünyaya geldi. Kürt kültür ve gelenekleriyle yetişti. Avrupa'da 12 yıl okudu. Türk devlet zulmünün Bakurê Kurdistan’ın her tarafına yayıldığı, binlerce köyün yakıldığı, faili belli cinayetlerin yaşandığı bir dönemde sessiz kalmayı kabul etmeyerek siyasi çalışmalarda yer alma kararı verdi. Kısa sürede bulunduğu alanda emeği ve fedakar katılımıyla çevresindekilerin üzerinde etki bıraktı. Uluslararası Komplo'ya karşı Avrupa’da gerçekleşen kitlesel eylemlerde yer aldı. Komplocu güçlere ve Türk devletine verilecek en güçlü cevabın mücadele saflarına katılarak verileceğine inandı ve 2001'de aktif bir şekilde devrime katıldı. Avrupa’da diplomasi çalışması yürüten ölümsüz komutan Erdal'ın (Engin Sincer) yoldaşımızın yanında diplomasi çalışmalarına dahil oldu. Bu alanda önemli bir tecrübe kazandı; farklı uluslardan birçok kişinin mücadeleyi tanımasını ve Kürt halkının dostu olmasını sağladı.

Ülke hasretiyle dağlarda

Yüreğindeki ülke hasreti gittikçe korlaştığında ısrarla ülkeye geçerek gerilla saflarına katılmak istedi. Başarılı bir diplomat olmasına rağmen kendi ısrarıyla yoldaşlarını ikna etti ve böylece yüzünü Kardistan dağlarına dönerek 2003'te gerilla saflarına katıldı. İlk eğitimini Qendîl bölgesinde aldı. Kürdistan’a olan derin sevgisi ve Kürt halkının özgürlüğüne olan sarsılmaz inancıyla Apocu çizginin yetkin bir neferi olup kendisini her türlü tasfiyeci eğilimden korumayı başardı. İdeolojik ve örgütsel tecrübesinin yanı sıra askeri alanda da her geçen gün daha fazla yetkinleşti; kendisini en zorlu mücadele alanlarına hazırladı.

Botan bölgesi ve Gabar

Qendîl'deki üç yıllık pratiğinin ardından 2006'da efsanevi komutanlardan Adil Bilikî (Ramazan Aybi) ile birlikte Botan'a geçti. Kendisini en zorlu alanlara önerdi, bu temelde zorlu şartlarıyla bilinen Gabar alanına gitti. Birçok başarılı eylemde yerini alarak kısa sürede savaşta yetkinleşti, sorumluluk alacak bir düzeye ulaştı. En kızgın savaş sahasında pişen yetkin bir gerilla komutanı halinde geldi. Adil Bilikî'nin şehadetini büyük intikam gerekçesi haline getirdi. 6 yıl boyunca Botan’da başarılı bir pratik sergiledi.

Tekrar diplomasi sahasına

Medya Savunma Alanları’na geçerek Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’nde başarılı ve ideolojik donanımlı Apocu bir komutan olarak eğitimini tamamladı. Bir kez daha Botan’a geçmek istedi; Hareket için stratejik önemi olan çalışmalarda yer aldı. Diplomasi alanındaki tecrübelerinden dolayı bir süre bu sahada bulundu ama ısrarla tekrar HPG çalışmalarına katılmak istedi.

Israrla Botan'ı istedi

Önerisi kabul edildikten sonra Kürdistan dağlarına gelip bir kez daha stratejik çalışmalarda yer aldı. Sürekli mücadeleyi büyütmenin, değerlere değer katmanın çabasında oldu. Türk devletinin 24 Temmuz 2015’te topyekun imha konseptini devreye koyup saldırmasıyla birlikte Botan’a geçmek istedi. Bazı kronik rahatsızlıkları olsa da bunları kendisi için engel olarak görmedi. Yoldaşlarının tüm ısrarlarına rağmen hedefinden vazgeçmedi; 2016'da Gabar bölge komutanlığının bir üyesi olarak görev almak üzere bir kez daha Gabar’a geçti.

Gabar'dan sonra Kato Jîrka

Burada başarılı bir pratiğin sahibi olaarak 2019'a kadar burada kaldı. Düşmanın tüm saldırılarına ve Bakur gerillacılığının zorlu şartlarına karşı Apocu militanlık iradesiyle direndi. İhtiyaçlardan kaynaklı Gabar’dan sonra Kato Jîrka bölgesine geçerek burada bölge komutanlığı görevini üstlendi. Aynı mücadele temposunu büyük bir kararlılıkla burada da sürdürdü.

Botan'dan ayrılmak istemedi

Fziki rahatsızlıklarının zaman zaman nüksetmesi üzerine yoldaşları tarafından ısrarla Medya Savunma Alanları’na geçmesi önerildi, ancak hiçbir zaman Botan'dan ayrılmayı kabul etmedi. Rahatsızlıklarına rağmen fedaice bir mücadele yürüttü. Düşmanın yoğun saldırılarına karşı büyük bir fedakarlıkla Parti görevlerini omuzladı.

Hastalıktan kurtarılamadı

Kış kampında bulunduğu süreçte kronik rahatsızlıkları ciddi bir hastalığa dönüştü. Yanında bulunan yoldaşlarının elindeki imkanlarla yapılan tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak, 26 Mart 2021 günü şehitler kervanına katıldı. BEHDÎNAN