Çetelerle demokrasi mücadelesi yapılamaz

Dünya Haberleri —

Erk Acarer

Erk Acarer

  • Gazetemize konuşan Erk Acarer, Türk çete devleti ile Alman hükümetinin ilişkilerine dair değerlendirmelerde bulundu. Acarer "Çetelerle demokrasi mücadelesi yapamazsınız, bu adamlar saldırgan ve barbar" dedi.

 

DÎLAN KARACADAĞ

Türk devletinin talimatıyla faşistler tarafından Berlin’deki evinde saldırıya uğrayan gazeteci Erk Acarer ile Almanya’daki sendikalar, gazeteciler ve sol siyasetçiler dayanışma gösterdi.

Alman Gazeteciler Birliği (DJV) sendikası Basın Sözcüsü Hendrik Zörner, bu saldırının Türk devlet ağının Almanya’da ne denli güçlü ve yaygın olduğunu gösterdiğine işaret ederken, Ver.di sendikasına bağlı Alman Gazeteciler Birliği (DJU) yöneticisi Monique Hofmann, Almanya’nın sürgünde yaşayan gazetecileri yeterince koruyamadığını, Acarer’e yapılan saldırının da bunun bir kanıtı olduğunu belirtti. Sürekli olarak Türk faşistlerin hedefinde olan Sol Partili Gökay Akbulut, 1990'lardan itibaren Türkiye'de özel olarak eğitilmiş ülkücülerin Kürtlere ve Türkiyeli solculara saldırmak üzere Almanya’ya gönderildiğini hatırlattı. Sol Partili Ulla Jelpke ise Acarer’in daha önce telefonla tehdit edildiğini polise bildirmesine rağmen ciddiye alınmamasının polisin de aşırı sağcı ağlara sahip olmasından kaynaklandığına dikkat çekti. Daha önce benzer bir saldırıya maruz kalan Sol Partili Hakan Taş da, "Erdoğan rejiminin Berlin'deki faaliyetlerini çok iyi biliyoruz" dedi. Gazeteci Amina Aziz sadece Türkiyeli muhalif gazetecilerin tehdit ve baskı görmediğine işaret ederek, "Sürgünde yaşayan gazeteciler için yeterli korumayı sağlamak siyasetin görevidir" dedi. Yazar Ayesha Khan ise "Bu bir terördür ve buna karşı kararlı adımlar atılmalı" dedi.

Acarer: Bu muhalefete veözgür basına da bir saldırı

Türk iktidarının örgütlediği Almanya’daki çeteler, 7 Temmuz gecesi muhalif gazeteci Erk Acarer’e saldırdı. Almanya’nın başkenti Berlin’deki evinin avlusunda üç faşist tarafından “Yazmayacaksın ulan!” diyerek saldırıya uğrayan Acarer, "Failleri  biliyorum" diyerek Türk çete devletine işaret etti. Bir süredir polis koruması altında olan Acarer, saldırıya ilişkin gazetemize konuştu: "Bu saldırı sadece bana değil; muhalefete, muhalif kişilere, özgür basına ve demokrasiye bir saldırıdır. Bu saldırı cesaretinin kimlerden aldıklarını, kimlerin bizden rahatsız olduğunu çok iyi biliyoruz ama biz bunlarla pek ilgilenmiyoruz. Haber yapmaya ve yazmaya devam edeceğiz."

 

"Saldırganlar Türkiye’deki çetelerin Almanya uzantısı"

Almanya’da Türk devletinin çete ağının giderek genişlemesine ve buna karşı sessiz kalan Alman hükümetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan, "Alman hükümetinin burada eksiklikleri var. Biz onlara Türkiye’deki çetelerin uzantısının olduklarını anlatmaya çalışıyoruz." dedi.

"Yazmaya devam ediyoruz ve edeceğiz; bunun dışında elimizden gelen bir şey yok" diyen Acarer, bu konuda duygusal olunmaması gerektiğine vurgu yaparak "Çetelerle demokrasi mücadelesi içerisinde mücadele edemezsin, çünkü bu adamlar saldırgan ve barbar insanlar, bunu biliyoruz" dedi.

Fransa’da bir öğretmenin cihadizm destekli bir saldırıda başı kesilerek katledilmesini hatırlatan Acarer, "Romantik bir bakış açısından uzaklaşarak bakılması gerekir, çünkü bunlar suç örgütleri" diye konuştu.

 

DJV sendikası: Öncelik özgürlük ve güvence olmalı

djv

Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Basın Sözcüsü Hendrik Zörner, Erk Acarer’e yapılan saldırının sürgündeki muhalif gazetecilerin gözünü korkutmayı amaçladığına vurgu yaptı: “Almanya’da güvence arayanlar burada da hayatından endişe ediyor; bu son saldırı bunun kanıtıdır. DJV olarak Erk Acarer ile dayanışma içerisindeyiz.”

 

DJU: Sürgünde yaşayan gazeteciler korunmuyor

dju

Ver.di sendikasına bağlı Alman Gazeteciler Birliği (dju in ver.di) yöneticisi Monique Hofmann: “Almanya’da insan haklarını ayaklar altına alan sağcı ve ırkçı örgütler rahat hareket edememeli. Bunun için siyasetçiler, hukukun üstünlüğünün tüm araçlarını kullanarak buna karşı direnmeli. Sadece tehditler değil, saldırılar da küçümseniyor. Bu da faillerin işine yarar; onların ülkede rahatça at koşturabileceklerine bir sinyaldir.”

 

90’larda Kürtlere yapılan katliam ve saldırıları hatırlattı

Gökay Akbulut

Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut, Acarer’e yapılan saldırının 1990’larda Kürtler ve Türkiyeli solculara yönelik cinayetleri hatırlattığını belirtti. Akbulut: "Türkiye’den özel yetiştirilmiş ülkücüler, muhalefete yönelik cinayetleri işlemesi için bizzat eğitilmişlerdi. Günümüzde de Türk istihbaratı Almanya’da çok aktif ve rahat hareket edebiliyor. Ülkücüler hareketi henüz yasaklanmış değil.”

Daha önce kendisinin de defalarca Türk faşistleri tarafından tehdit edildiğini belirten Akbulut, "Bizler ikinci sınıf muamelesi görüyoruz" diyerek bir koruma dahi alamadığının bilgisini verdi.

 

MİT’in Almanya ağıgiderek genişliyor

Evrim Helin Sommer

Sol Parti Milletvekili Helîn Evrim Sommer, özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra MİT’in Almanya’daki ağının daha da genişlediğini kaydederek, burada casusluk yapmasına izin veren Alman hükümetini eleştirdi: “Yasaklı rock kulübü Osmanen Germania'nın üyeleri ve deyim yerindeyse Erdoğan şebekesinin silahlı kolu olan aşırı sağcı ülkücüler, Almanya'da saldırılar düzenliyor! Federal hükümet, Almanya'daki ülkücüleri yasaklayacak siyasi iradeden yoksun ve Türkiye’yi kızdırmak istemiyor. Bu yüzden Alman hükümeti, MİT’in Almanya'daki yasadışı faaliyetlerini görmezden geliyor.”

 

Jelpke: Saldırı Erdoğan'la olan ikircikli ilişkiyi yansıtıyor

Ulla Jelpke

Sol Parti Milletvekili Ulla Jepke ise saldırının  ifade ve basın özgürlüğüne yapılmış acımasız bir saldırı olduğunu söyleyerek, "Almanya’da yaşasa dahi Türkiye'de demokrasi için mücadele yürüten herkes için  bir tehdittir" dedi. Almanya’da Türk faşist yapılarının istihbarat tarafından izlenmesinin yetersiz olduğuna vurgu yapan Jelpke şunları belirtti "Burada AKP ve MHP'nin çıkarlarını temsil eden İslamcı-faşist bir lobi örgütü var. Federal hükümet, faşistleri sadece sözlü olarak kınamaktan öteye gitmiyor. Bu pasif tavır Erdoğan'la olan ikircikli ilişkisini yansıtıyor. Ve güvenlik yetkililerinin aşırı sağcı tehlikeleri ciddiye almama yönünde genel bir eğilimi var. Bunun altında yatan ise polisin de aşırı sağcı ağlara sahip olmasından kaynaklanıyor.”

 

"Almanya Ankara'da faşist çetenin şantajına izin veriyor"

Hakan Taş

"Erdoğan rejiminin Berlin'deki faaliyetlerini çok iyi biliyoruz" diyen Sol Parti Milletvekili Hakan Taş, kendisinin de daha önce benzer bir saldırının kurbanı olduğunu hatırlattı ve "Bu tür sindirme yöntemleri bizi yıldıramaz" dedi. Alman güvenlik makamlarının bu tür durumunun karşısında tepkisiz kaldığı müddetçe suç ortağı olduğuna işaret eden Taş, "Alman güvenlik yetkilileri, Kürt faaliyetlerini kriminalize etmektense enerjilerini Erdoğan'la bağlantılı ağların yoğun psikolojik ve fiziksel baskısı altında siyasi görüşlerini burada temsil eden aktivistlerin korunmasına harcamalı" dedi.

Hakan Taş şöyle devam etti: "Görünüşe göre Alman hükümeti, NATO ortakları Erdoğan'ı üzmek istemiyorlar; bunun için sürgünde yaşayan gazetecilerin yaralanması hatta öldürülmesini de göze almışlar. Bu utanç verici bir tutum.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.