Depremden sonra ‘GES’ talanı

• Depremle beraber binlerce binanın yıkıldığı bir o kadar da yurttaşın yaşamını yitirdiği Malatya’nın Maciran (Doğanşehir) ilçesinde, henüz depremin yaraları sarılmazken, sermayedarlar doğa tahribatının peşine düştüler. İbrahim Erbaş, “Burada binlerce ağacı kesecekler. Ardından hayvanlarımız ve bizlerin nefes alacağı bir alan bırakılmayacak. GES’in gelmesiyle beraber burası cehennemden beter olacak" dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinde zarar gören merkezlerden biri de Malatya’nın Maciran (Doğanşehir) ilçesi oldu. Depremle beraber binlerce binanın yıkıldığı bir o kadar da yurttaşın yaşamını yitirdiği ilçede, henüz depremin yaraları sarılmazken, sermayedarlar doğa tahribatının peşine düştüler. Bölgenin maden ocağı, kum ocağı ve taş ocakları ile yerle bir edilen doğası şimdi de Güneş Enerjisi Santrali’yle (GES) tahrip edilmek isteniyor.

6 Şubat depremleri sonrasında büyük hasar alan Çığlık köyünde yurttaşlar günlerce çadıra erişemedi. Barınma ve yiyecek sorunu yaşayan köylüler, gönüllüler tarafından getirilen yardımlar ile hayata tutunmaya çalıştı. Hava sıcaklığının kış aylarında eksilere düştüğü köyde ne çadır ne de konteynerların yaşanılamaz olduğunu belirten köylülerin bir kısmı göç etmek zorunda kaldı. Depremin hemen ardından köylülere ait mera alanında GES projesinin başlatılacağı belirtildi.

Köylüler GES’e karşı

Köylüler, özel bir şirket tarafından yapılmak istenen Güneş Enerjisi Santrali’yle ilgili şirket yöneticilerinin kendileri ile görüştüğünü söyledi. Köye gelen kişilerin köylülerle bir toplantı yapmak istediğini ancak tepkiyle karşılandıklarını belirten köy sakinlerinden İbrahim Erbaş, mera alanlarını GES işgaline bırakmayacaklarını söyledi. Özel bir şirket tarafından yapılmak istenen GES’i köylülerden kimsenin istemediğinin altını çizen Erbaş, köylüler arasında imza topladıklarını ve resmi kurumlara itiraz başvurusunda bulunacaklarını söyledi.

İbrahim Erbaş, neden GES’e karşı olduklarını şöyle özetledi: “Burada binlerce ağacı kesecekler. Ardından hayvanlarımız ve bizlerin nefes alacağı bir alan bırakılmayacak. GES’in gelmesiyle beraber burası cehennemden beter olacak. Bu şekilde bizleri de göçe mecbur bırakacaklar. Ne kendimize ne de hayvanlarımıza bakamayacak duruma geleceğiz.”

Depremi fırsata çevirdiler

Şirketin depremi fırsat bilerek böyle bir adım attığını belirten Erbaş, “Buradaki tek geçim kaynağımız hayvancılık. Burası bizim meramız ve burayı kimseye vermek istemiyoruz. Mera kanununa göre buraya bir çivi dahi çakamazlar. Henüz projesi başlamadı ama asla izin vermeyeceğiz. Buna karşı bütün resmi başvurularımızı da yapacağız” diye konuştu.