Devlet sınıfta kaldı

• Almanya’nın Frankfurt kentinde Frankfurt-Kobane Kent Ortaklığı kurumunun (Städtefreundschaft Frankfurt Kobane e.V.)  “İnsani yardım siyasi silaha dönüşmemeli” sloganı ile deprem konulu bir panel düzenledi. 

BERDAN DOĞAN/FRANKFURT

Panele Medico International basın ve Ortadoğu sözcüsü Anita Starosta, Doktor ve Psikoterapist Dr. Michael Wilk, Frankfurter Rundschau yazarı ve gazeteci Erkan Pehlivan ve ESP’nin kardeş örgütü Young Struggle adına Karim Aslan katıldı.

 Moderatörlüğünü Bîşeng Cizîrî’nin yaptığı panele açılış konuşmasını yapan Frankfurt-Kobane Kent Ortaklığı temsilcisi Bianca Winter kurumsal çalışmalarını ve Kobanê’de depremin etkilerini aktararak “Ortak inşa edilen Alan Kurdi yetimhanesi ve diğer inşaa projeleri ve kentin bir kısmı su ihtiyacı ve altyapı depremden zarar gördü. Bunların yeninden onarılıp ve inşa edilmesini gerekiyor” diye belirtti. 

Seyirciler arasında olan SPD’li Frankfurt Belediye Meclisi üyesi Abdenassar Gannoukh, “Depremin olduğu bölgelerin Kürt ve Aleviler olduğu için destek verilmedi. Bir an önce çözüm için harekete geçmeliyiz” dedi.

Rojava yardımları engellendi

Rojava’da olan Heyva Sor a Kurdistanê çalışanı Fee Baumann’ın, Aleppo’nun Şeh Mahsud ve Al-Şehba semtlerinde yapılan çalışmalara dair video ve fotoğraf sunumu yapıldı.  Anita Starosta ve Dr. Michael Wilk, Rojava’da 300 bin insanın mağdur olduklarını, yardımların günlerce engellendiğini, sınırların kapalı tutularak insanların ölüme terk edildiğini aktardı.

Dayanışma ağları ile çalıştık

Medico International basın ve Ortadoğu sözcüsü Anita Starosta, depremin ardından Türkiye’ye gittiğini ve orada STK, HDP yardım ekipleri ve MARDEF ile ortak çalıştıklarını söyleyerek, “İki gün boyunca Pazarcık’taydım. Pazarcık Cem evinde kurulan kriz merkezinde Türkiye ve Avrupa’dan gelen 50’nin üzerinde gönüllü yardım hizmeti sunuyor. 100 bin km’lik bir alanda Türkiye, Avrupa ve dünyanında dört bir yanından insanların yardıma koşmaları insanlık tarihinde bir ilk. İnsanlar develete güvenmiyor, devletin yardımların gelmesini beklemiyor” dedi.

Sağlık merkezi kurduk

Deprem ardından Young Struggle sosyalist gençlik örgütü olarak aralarında doktor ve çocuk pedagogu olan 10 kişi ile Hatay’a gittiklerini söyleyen Karim Aslan, “Tıbbi malzeme ve ilaçları toplayarak Hatay’da ihtiyaç sahiplerine aktardık. Yol boyunca devletin engelleme ve baskılarına maruz kalarak zor şartlarda deprem bölgesine ulaştık. Kriz merkezinde barınma, beslenme, tıbbi tedavi ve çocuklara psikolojik destek verdik. Kendi imkanlarımızla kurduğumuz sağlık merkezinin sürekli kalması için ilk yardım kurallarını yereldekilere aktardık. Travma altında boğulan depremzede çocuklara bir nefes alanı açan pedagojik tedavi sağladık” dedi.

Kızıl Haç, Kızılay’ı savundu

Gazeteci Erkan Pehlivan deprem öncesi insan yapımı ihmalkarlık, deprem sonrası da insan yapımı felaket olduğunu vurgulayarak, Türk Kızılay’ın holdingleşen bir yapı haline geldiğini belirtti. Erkan, “Her türlü materyallerini bağışlamak yerine sattılar. Depolarında dağıtılmayan ve günlerce bekletilen çadırları ve konserveleri, kan bağışlarını, barınma malzemelerini sattılar” diyerek Alman Kızılhaç’ın Türk Kızılayını koruma altına alarak resmi kanallarından Türk Kızılay’ı savunmasını kınadı.

Yardımlar yerine ulaşmalı

Dr. Michael Wilk, Almanya’da DİTİB’in topladığı 20 milyon Euro’nun devlete aktarıldığını ve bu bağışların depremzedelere ulaştırılacağına inanmadığını söyledi. Medico International, Heyva Sor a Kurdistanê ve Frankfurt-Kobane Kent Ortaklığı gibi kurumlar üzerinden bağış yapılması gerektiğini vurguladı.

Dr. Wilk, “Wiesbaden Arbeiter-Samariter-Bund yardım kuruluşunun 80 bin Euro değerinde, yataktan çadıra, tıbbi malzemelerden acil yardım ürünlerinin olduğu bir yardım konvoyu deprem bölgesine doğru yola çıktı” diyerek, engellemelerden duyduğu endişeyi dile getirdi.