Elbistan'ı yıkan, küçük AKP'liler

Elbistan

Elbistan

  • Ruhsat izni en fazla zemin artı dört kat olan Elbistan'da, AKP’li Durmuş Küçük'ün 2009'daki seçimleri kazanmasıyla tamamen değişti.

 Küçük’ün belediye başkanlığı yaptığı iki dönem ilçenin neredeyse tüm imar planları değişti; kat sayısı 5’ten, zemin artı 10, 11, hatta 15'e kadar çıktı. Küçük hakkında belediye başkanlığı döneminde imar rantları nedeniyle 200’den fazla suç duyurusu yapıldı, onlarca dava açıldı. Hiçbir çaba, durdurmaya etmedi. Küçük’ün işlerini yürüten ise ilçede yeşil alanları imara açarak bina diken ve “Yeşil Osman” olarak tanınan kardeşi Osman Küçük.

İkinci depremin merkez üssü olan Elbistan’da resmi rakamlara göre 811, gayri resmi rakamlara göre ise bin 200 yapı depremde yıkıldı. Şu ana kadar 900 bina için acil yıkım kararı verildi. 150’den fazla bina yıktırılarak, enkazları ilçe dışına çıkarıldı. Elbistan’da 2009'a kadar ilçe merkezi ve çeperlerinde en fazla zemin artı dört kat ruhsat izni verilirken, 2009'dan sonra AKP’li belediyenin başa gelmesi ile birlikte imar planı tamamen gayri resmi olarak askıya alındı. Ada ve parsel bazında yoğunluk, tam anlamıyla hem dikey mimari işletildi hem de belediye sınavından geçen (para veren) kişiler, neredeyse 15 kata kadar yüksek katlı binalar yapabildi. Yine aynı şekilde ilçe merkezindeki eski binalar da tadilat yoluyla kat çıkmalarına olanak sağlandı. Encümenden geçen tüm kararlar belediye başkanının onayı ile devreye sokulurken, ilçenin en işlek yerlerinde bulunan ve kolanları bile kesilen kimi binalara kat artırımı verildi. Nihayetinde en fazla yıkım da kat artırımı yapılan binaların bulunduğu bölge oldu. Tamamen imar planı dışına çıkan belediyenin, bu keyfi ve ranta dayalı kararları 2018'de Küçük’ün görevde alınmasına kadar devam etti. 

İtirazlar, dilekçeler, suç duyuruları

İlçedeki meslek örgütleri ve özellikle İnşaat Mühendisleri Odası, bu rant düzenine karşı çıktı. Bu yapıların olası bir depremde yıkılacağı, zemin etütlerinin yapılmadığı, yüksek kat verilmesinin imar planına uygun olmadığı yönünde itirazlarını yaptı, dilekçeler verdi, suç duyurularında bulundu, hatta imza kampanyaları bile düzenlendi. Mühendisler, o dönem bağıra bağıra yüksek kat imar izni verilen alanların büyük bir bölümünün alüvyon tabaka olduğu ve yine dere kenarlarına yapılması planlanan yüksek katlı binaların büyük tehlikeye yol açacağını ifade etmesine rağmen belediye devam etti. Özellikle Ceyhan ve Söğütlü nehirlerinin imara açılmasına dair yapılan tüm şikayet ve suç duyuruları da sonuçsuz kalınca, ilçede ranta dair yapılaşma hızını arttırdı.

'Yeşil Osman' iş başında

Şahsa özel imarın (parçalı imar) devreye girdiği ilçede, yapı yapılan bölgelerde ne jeolojik etütler ne de alanlarla ilgili afet araştırmaları yapıldı. En fazla üç katın yapıldığı yerde binalar 15 kata kadar çıktı. Yine ilçedeki molozların döküldüğü alanlar ile tarım ve yeşil alanlar da bu ranttan nasibini fazlasıyla aldı. Tam bu sırada ilçedeki yeşil alanların betonlara boğdurulması beraberinde bu işle ünlü bir isim ortaya çıkardı. İlçede kime sorulursa sorulsun imar rantı ile ilgili “Yeşil Osman” ismini söylüyor. Yeşil Osman’ın bu işlere girmesinin elbette bir nedeni var, çünkü belediye başkanının kardeşi. Halkın, Osman Küçük'e “Yeşil” lakabı takması ise ilçedeki tüm yeşil alanları betona boğması, park ve tarlaları yapılaşmaya açmasından kaynaklanıyor. 

AKP sisteminin mikro örneği

Sistem çok basit ilerliyor. Örneğin sizin bir tarlanız var. Bu çevre size gelip tarlayı belediyeye bağışlamanızı istiyor. Siz de bunun karşılığında yüksek kat istiyorsunuz. Belediye bunu kabul edip, kılıfına uyduruyor ve siz inşaat yaptığınız alanda yüksek kat çıkıyorsunuz. Tabii bu imar planına aykırı olsa bile resmi bir duruma sokuluyor. Daha sonra sattığınız tarla kanunsuz olarak imara açılıyor ve orada yüksek katlı binalar yapılıyor. Bundan da hem satıştan hem de dairelerden bir rant sağlanıyor. Siz tarlanızı belediyeye verdiğinizde size bunun karşılığında her alanda ruhsat veriliyor. Yani ruhsatsız iş dönmüyor, çünkü hepsi yasal bir mevzuata bağlanıyor. Durum bu şekliyle yıllarca devam ediyor. 

Bu arada yaratılan imar rantına karşı hem emsal alamayan insanlar hem de meslek odaları yeniden suç duyurularına başlıyor. Bu suç duyuruları, o kadar yoğun bir hale geliyor ki, en sonunda belediyeye bu durumun araştırılması için müfettiş görevlendiriliyor. Müfettişlerin yaptığı inceleme sonrası İçişleri Bakanlığına bir rapor sunularak, Küçük hakkında “İmar uygulamalarında menfaate dayalı iş ve işlemler yapma”, “Belediyeye yapılan alım-satımlarda usulsüzlük” gibi suçlardan soruşturma açılmasını isteniyor. Küçük, 16 Kasım 2018'de görevinden uzaklaştırılıyor. Neredeyse 10 yıl boyunca AKP’nin belediye başkanlığını yapan ve tüm bu suç duyurularına rağmen görevde kalan Küçük’ün görevden alınması ise elbette bunlarla ilgili değil. AKP’den ihraç edilmesinin nedeni ise “kasıtlı olarak partinin programlarına katılmama.” 

11 yıl sonra eski plana dönüldü

2019'daki belediye seçimlerinden sonra ilçenin imar planına yönelik yapılan suç duyurularının ardından 2020'de Elbistan İmar Planı, İdare Mahkemesi tarafından iptal edilerek, 2009 öncesine dönüldü. Bunca süreç içerisinde rant ve kişiye özel imar planı, yaşanan depremde yüzlerce insanın hayatına, evlerinin yıkımına neden oldu. ADNAN BİLEN MA / MARAŞ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.