Êzîdî kadınlar özerklik istiyor

Kadın Haberleri —

Êzîdîler / Avrupa Parlamentosu

Êzîdîler / Avrupa Parlamentosu

  • DAİŞ soykırımının tanığı Êzîdî kadınlar, Avrupa Parlamentosu’nda 74’üncü fermanı ve taleplerini anlattı. Kendilerini savunmadan kaçan KDP’nin kamplardaki Êzîdîleri esir olarak görmesine tepki gösteren kadınların talepleri şöyle: Şengal’in özerk statüsünün tanınması, kaçırılan kadın ve kız çocuklarının bulunması, Türk devletinin yargılanması ve yeniden inşaya destek verilmesi.

Êzîdî Kadın Meclislerinin Çatı Örgütü (SMJÊ), dün Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda “Soykırım tehdidi altındaki Êzîdî toplumunun yeniden inşası” başlıklı bir konferans düzenledi. Êzîdî Dernekleri Birliği Merkezi’nin desteklediği konferansa Êzîdî kadınların yanı sıra Yeşiller EFA, Sol Grubu (GUE/NGL), EWL’den isimler katıldı.

DAİŞ'in 2014 yılında gerçekleştirdiği 74’üncü ferman, Şengal'de özerk yönetimin inşası, geri dönüşler ve Türk devletinin devam eden saldırılarını ele alan katılımcılar, Birleşmiş Milletler (BM) ve Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nin harekete geçmesi, Êzîdîlerin yaşadığı soykırımı olarak tanımasını istedi.

Bu kapsamda ‘Soykırımın Tanınması ve Uluslararası Yükümlülükler’ başlığı altındaki panelde soykırımın tanığı kadınlar söz aldı. Suad Mirad Xelef, DAİŞ karanlığındaki o günleri, KDP’nin Şengal’i savunmadan çekilmesini, “Tüm bunlar planlıydı, Şengal soykırımdan önce satılmıştı’’ şeklinde tanımladı.

"Kaçırılanların yanı sıra binlerce kişi katledildi. Çocuklar, yaşlılar hayatını kaybetti’’ diyen Suad Mirad, kadınların pazarlarda zincirlenerek satıldığını ve kendisinin de bu kadınlardan biri olduğunu söyledi.

HPG ve YPJ güçlerinin Êzîdîleri koruduğunu ve DAİŞ’in elinde bir yıl kaldıktan sonra savunma güçlerine katıldığını belirten Suad Mirad, soykırım tehdidinin halen sürdüğünü ekledi.

Yapılan konuşmalarda kadınlar, Şengal’in statüsünün tanınması ve Êzîdîler üzerindeki en büyük tehdidin Türk devleti olduğu konusunda hemfikirdi. TC’nin SİHA saldırıları, bölgeyi insansızlaştırma politikası ve yerleşim yerlerini hedef almasının ‘fiili idam’ olduğu belirtildi.

Güvenlik sağlanmalı ve özerklik tanınmalı

Êzîdî kadınlar ise öncelikli taleplerinin güvenliklerinin sağlanması olduğuna işaret ederek, “Şengal bölgesi uluslararası düzeyde tanınmalı’’ dedi

SMJÊ Sözcüsü Nûjiyan Günay, “Soykırım mağdurlarına yaşamlarını yeniden inşa edebilmeleri için maddi yardımlar yapılmalı. Saldırıların önüne geçmek için hava sahası kapatılmalı. Soykırım failleri uluslararası düzeyde yargılanmalı. Êzîdîlik ayrı bir din olarak kabul edilmeli’’ şeklinde konuştu.

Êzîdîlerin örgütlülüğü hepimiz için

"Birbirimize destek vermeliyiz’’ diyen Yeşiller EFA üyesi Lorena Lopez de Lacalle, Êzîdîlerin örgütlü olmasının sadece kendileri için değil bölge için de önemli olduğunu söyledi.

Avrupa Parlamentosu Sol Grubu’ndan (GUE/NGL) Özlem Demirel, Avrupa Birliği’ne DAİŞ soykırım başlattığında sessiz kaldığı eleştirisinde bulundu. Ayrıca Türk devletine halen savaş uçaklarının satılmasına tepki göstererek, "Tüm halklar ve toplumların, hangi inanç ve cinsiyetten olursa olsun barış içinde yaşamalarının koşullarının oluşturmak’’ gerektiğini söyledi.

Kadınlar barış sürecinde aktif olmalı

EWL Sekreteri Mary Collin ise başta kadınlar olmak üzere Şengal halkının barış sürecinde tutulmasının çözüm getirmeyeceğini belirtirken, "Biz sorunların çözümü için feminist bir ajanda oluşturmak istiyoruz. Kadınlar da barış süreçlerinde yüzde 50 oranında temsil edilmeli’’ diyerek sorunların çözüme yönelik yaklaşımına vurgu yaptı.

Uzun vadeli çözümlere ancak bu şekilde gidilebileceğini söyleyen Mary Collins, Êzîdî kadınlarla da feminist ajanda konusunda temas halinde olmak istediklerini belirtti.

Kadınlar yürüttükleri tartışmaların ardından 15 maddelik sonuç bildirgesi açıkladı:

*Uluslararası kuruluşlara, özellikle Birleşmiş Milletler ve Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne raporda yer alan iddiaları soruşturmaları için çağrı yapıyoruz. Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu ve birçok ulusal meclis, Şengal’de işlenen vahşeti soykırım olarak tanımıştır. Diğer meclislere ve uluslararası kuruluşlara da soykırımı resmen tanımaları için çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca, Soykırımı tanıyan devlet ve kurumların sorumluları yargılamak için harekete geçmelerini talep ediyoruz. Halen DAİŞ'in elinde bulunan binlerce Êzîdî kadın ve çocuğun serbest bırakılması için uluslararası çaba gösterilmelidir. Ayrıca, 74'üncü fermanda yerlerini terk etmek zorunda kalan ve zor şartlarda yaşayan Êzîdî halkının yeniden topraklarına dönebilmesi için mevcut engellerin kaldırılması gerekmektedir.

*KDP'nin, Êzîdî halkının farklı yollarla geri dönmesini zorlaştıran adımları durdurmaya çağrılmasını talep ediyoruz. Tüm uluslararası güçlere, savaş zararlarının tazmini, çetelerin mayınladığı kamplardaki mayınların temizlenmesi ve yıkılan Şengal şehrinin yeniden inşası konusunda destek olmaları çağrısında bulunuyoruz.

*Başta Türkiye olmak üzere terör örgütü DAİŞ'e destek veren ülkeler hakkında herhangi bir soruşturma ve yargılama yapılmamıştır. Bu durum, sadece utanç verici değil, aynı zamanda yeni katliamların önünü açmaktadır. Êzîdî Adalet Komitesi'nin (YJC) Temmuz 2022'de yayınladığı "Devletlerin Sorumluluğu ve Êzîdî Soykırımı" adlı raporu önemsiyoruz.

*Konferans, 74. fermanı soykırım olarak tanıyan ülkeleri selamlamakta ve Türk devletinin siyaset, diplomasi ve hukuk yoluyla saldırılarını durdurmaya çağırmaktadır.

*Konferans, BM ve Avrupa Parlamentosu'nu (AP), 2014 yılında ve sonrasında Êzîdîlere yönelik olayları uluslararası bir mahkeme veya forum aracılığıyla hızla araştırmaya ve Êzîdî katliamının sorumlularını yargılamaya çağırmaktadır.

*Konferans, BM'ye, Irak hükümeti ve Avrupa Parlamentosu'nu, jeostratejik çıkarlar nedeniyle 9 Ekim anlaşması yoluyla Êzîdîlerin imhası ve kadın kırımının devamı konseptini soykırımın devamı ve feminisid olarak görerek iptal etmeye, çözümü Şengal’deki Êzîdî örgütleri ve kurumları ile aramaya çağırıyor.

*Konferans, BM Kadın ve Avrupa Birliği Kadın Komisyonu'na, Êzîdî kadın ve kız çocuklarının ticaretinin yapıldığı ülkelerde özel soruşturmalarla tespit edilmesi ve bu konuda yasal işlem başlatılması çağrısında bulunmaktadır.

*Konferans, gelecekte kadına yönelik katliamların jeostratejik ve jeopolitik hesaplara dahil edilmemesi için Avrupa Parlamentosu'na 3 Ağustos'un kadına yönelik feminisid günü olarak belirlenmesi çağrısında bulunmaktadır.

*Konferansta, Êzîdîlere yönelik 74. fermanı soykırım olarak tanıyan devletlere, federal Irak sınırları içerisinde Êzîdîlerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını güvence altına almaları çağrısında bulunuyor.

*Êzîdîlerin bulundukları yer ve bölgelerde güvenli bir şekilde yaşayabilmeleri için 2014 yılında hasar gören altyapının yapılmasına ihtiyaç vardır.

*Konferans, Başûrê Kurdistan'daki kamplarda Êzîdîlerin ve özellikle Êzîdî kadınları esir olarak görüyor ve KDP’yi tehditleri ve Êzîdîleri esir tutmaktan vazgeçmeye, Şengal halkının kendi topraklarına dönmesine izin vermeye çağırıyor.

*Konferans, savaş uçaklarının Şengal üzerinde uçuşlarının yasaklanması ve sivillere yönelik dron saldırılarının kontrol altına alınması ve durdurulması çağrısında bulunuyor.

*Konferans, Avrupa'da ve dünyada Kürt siyasetine, özyönetim ve örgütlerine yönelik her türlü kısıtlama ve kriminalize etme ve Şengal'in özgürlüğüne yönelik direnişi 'terörist faaliyetler' olarak gösterme politikasından vazgeçilmesi çağrısında bulunuyor.

*Konferans, UNESCO'yu Êzîdîlerin kültür ve tarihi kalıntılarını Dünya Mirası olarak kabul etmeye ve ilgili uluslararası mekanizmalarda korunmaları için çalışmaya çağırıyor.

*Konferans, Êzîdî inancının başta Irak’ta olmak üzere tüm dünyada resmi olarak kabul edilmesi çağrısında bulunuyor.

  HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.