Her yemekte toz tadı
Kadın Haberleri —

Çadırda yaşayan depremzedeler / Hatay
- Çadırda aylardır yaşam mücadelesi verilmesine karşılık barınma, geçinme ve sağlık yardımı yapılmıyor. Zor koşullarda güvencesiz şartlarda kışı bekleyen kadınlar, “Artık yardım istemekten ve sorunlarımızı anlatmaktan çok yorulduk” diyor.
Binlerce insanın hayatını alt üst eden depremlerin üzerinden 7 ay geçti fakat açılan hiçbir yara sarılamadı. Hijyen yok, barınak yok, temiz su ve gıda yok, güvenlik yok. Hatay'ın Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesi'nde kendi imkanlarıyla kurdukları çadırda yaşayan depremzede kadınlar, yaşadıkları sorunları MA’dan Dilan Akyol anlattı.
Tek bir yetkili uğramıyor
Hülya Yeşiloğlu, depremde zarar gören evinin yakınında kurduğu çadırda 6 kişi ile birlikte kalıyor. En çok dert yandığı konuların başında geçim sıkıntısı ve kendisine konteyner verilmemesi geliyor.
Kira yardımı alamadığı için geçimini sağlamaya çalışan Yeşiloğlu, "Kendi bulunduğumuz alana konteyner talebinde bulunduk fakat kimse bu talebimizi görmüyor. Çadırlarımız sıcaktan hep parçalanmış durumda. Kendi imkanlarımızla dikmeye çalışıyoruz. Eşimin ailesiyle birlikte toplam 20 kişiyiz. Sadece 1 tuvalet ve banyo var. Hepimiz bunu kullanmak zorunda kalıyoruz. Çoktandır temiz içme suyu gelmedi. Hiçbir hijyen ürününe ulaşamıyoruz. Çadırlar sinek ve böcek dolu, ilaç talebinde bulunduk kimse gelip ilaçlama yapmadı. Kış geliyor, çadırlar su alacak. Konteyner kent dışında kaldığım için son 3 ayda hiçbir yetkili buraya uğramadı” dedi.
Kira yardımı yok
İsminin açık yazılmasını istemeyen bir başka depremzede kadın K.Ç. ise, 7 aydır konteyner bekliyor ancak talebi halen karşılanmadı.
"Artık yardım istemekten ve sorunlarımızı anlatmaktan çok yorulduk” diyen K.Ç, ayrıca kira yardımı da almıyor.
Konteyner kente güvenmiyorlar
Konteyner kentlerde insanları ‘sürü’ gibi bir araya topladıklarını belirten K.Ç, taleplerini şöyle sıraladı: “'Tapuyu getir konteyner vereceğiz' dediler. Götürdüm, bu kez de konteyner kente çağırıyorlar. Ben orada yaşamak istemiyorum. Güvenemiyoruz, korkuyoruz. Binlerce insanı labirent gibi alanlara mecbur bırakıyorlar. Burada kendi bahçemizde sebze ekiyoruz, tandırda ekmek pişiriyoruz. Konteynerler versinler, biz başımızın çaresine bakarız. Hatay halkı üretkendir, biz bu yıkımla tek başımıza toparlanıyoruz.”
K.Ç., bulundukları alandan çıkmaları yönünden uyarı aldıklarına işaret ederek, "Buradan da çıkmamızı istiyorlar, kış geliyor nereye gideceğiz? Devlet destek olacağına bizi daha zor duruma sokuyor. Devlet bize yardım etmedi, sivil toplum kuruluşları sayesinde toparlandık. Erzak, hijyen malzemeleri... hep onlardan geldi" şeklinde konuştu.
Demirleri toplayarak geçiniyor
2 çocuğu, anne ve babasıyla bir çadırda yaşayan Arzu Acar ise, depremden bu yana topladığı demirlerle geçimini sağladığını aktardı.
Topladığı demirin ayağına batması sonucunda yaralandığını söyleyen Acar, ulaşım sıkıntısından dolayı hastaneye gitmekte zorluk yaşadığını kaydetti.
‘Kanser olmaktan endişe ediyoruz’
Acar, "Yürümekte dahi sıkıntı yaşarken saatlerce hastaneye gidemedim. Çadır koşullarından dolayı ayağım mikrop kaptı. 10 kişi aynı duş ve tuvaleti kullanıyoruz. 6 aydır 7 kişinin çamaşırlarını elimle yıkamak zorunda kalıyordum. Daha 2 hafta önce çamaşır makinesi verdiler. Deprem başında 10 bin lira verdiler, sonrasında hiçbir yardım almadım. Ev kirasına verecek param yok, konteyner vermedikleri için çadırda yaşamak zorundayız. En azından kışı geçirmek için konteyner verseler. Her yağmur yağdığında eşyalarımız su içinde kalıyor. Yediğimiz her yemekte toz tadı alıyoruz. 2 sene sonra kanser olmaktan endişe ediyoruz. Kızım liseye başladı, servis yok, okul kıyafeti alacak param dahi yok” sözleriyle durumlarını anlattı. HATAY











