Hukuk örgütleri seslendi

Hukuk örgütleri açıklama

Hukuk örgütleri açıklama

  • ÖHD, TOHAV, ÇHD ve İHD İstanbul Şubesi, açlık grevine başlayan tutsakların taleplerinin sağlanması ve tecridin son bulması için Adalet Bakanlığı ile tüm ulusal ve uluslararası kamuoyu ile kurumlara çağrı yaptı.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Toplum Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine ilişkin İHD İstanbul Şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın metnini ÖHD’den avukat Berivan Bekçi okudu.

Tecridin tutsakların bedensel ve ruhsal bütünlüğünü hedef alan, uzun zamana yayılarak sonuç alınmaya çalışılan bir işkence yöntemi olduğunu vurgulayan Berivan Bekçi, “Tecrit, kime uygulanırsa uygulansın insani ve vicdani olmadığı gibi açıkça hukuka ve yasal mevzuata aykırıdır. İmralı’dan pandemi bahanesiyle tüm hapishanelere yayılan bu işkence yöntemi, hapishanelerde yaşamı dayanılmaz hale getirmiştir. Türkiye'deki bütün hapishanelerde aile görüşü, avukat görüşü, telefon görüşmesi serbest iken İmralı’da iç hukuk, uluslararası hukuk ve insan haklarını ayaklar altına alacak biçimde hiçe sayılmaktadır. Gerek AİHM'in gerekse de CPT’nin İmralı’da süregelen tecrit halinin kabul edilemezliğine dair tespitleri mevcuttur ve düzenli avukat ve aile ziyaretlerinin sağlanması konusunda ısrarlı tavsiyeleri söz konusudur. Birleşmiş Milletler'in Cezaevi standartlarını ortaya koyan Mandela Kuralları da uzatılmış hücre hapsini yasaklamaktadır. BM İnsan Hakları Komitesi’nin Eylül 2022’de İmralı’daki mutlak iletişimsizlik halinin son bulmasına dönük tedbir kararına rağmen İmralı’da tutulan mahpuslardan 33 aydır haber alınamamaktadır. İmralı Ada Hapishanesi’nde hukuk dışı bir biçimde uygulanan tecrit uygulamasının bir an önce sonlandırılması burada bulunan mahpusların derhal avukat, aile ve telefon görüş haklarının sağlanması gerekmektedir” dedi. 

Tutsakların talebinin, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler, Anayasa ve Ceza İnfaz Kanunu’nda güvence altına alınan temek hak ve özgürlükler doğrultusunda Abdullah Öcalan üzerindeki hukuka aykırı tecride son verilerek Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin sağlanması ve ağırlaştırılan tecride son verilmesi olduğunu vurgulayan Berivan Bekçi, “Açlık grevini sürdüren mahpusların yaşam hakkının korunması ve açlık grevinin sonlandırılması için makul ve yasal mevzuata uygun taleplerin kabulü ile tecridin kaldırılmasına, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin son bulması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası kamuoyu ve kurumları bu konuda duyarlı olmaya ve çözüm için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

ÇHD üyesi Yağmur Kavak da şunları söyledi: “Abdullah Öcalan başta olmak üzere tecride maruz kalan tüm mahpuslara uygulanan hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik mücadelemiz sürüyor, sürmeye de devam edecek. Açıklamayla yetinmeyeceğiz.”

TOHAV yöneticisi Destina Yıldız ise “Biz ses çıkarmadıkça mahpuslar sorumluluk almaya çağırıyor. Bizim de üzerimize düşeni yapıp bu tecride son verilmesi için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Taleplerin kabul edilmesini talep ediyoruz” dedi.

ÖHD üyesi avukat Veysi Eski de “Hukuk, sağlık ve insan hakları kurumlarının üzerine düşen birçok görev bulunmakta. Biz bu talepleri yerine getiremeye çalışıyoruz ama toplumun ciddi bir duyarlılık göstermesi; anahtarın İmralı Ada Hapishanesi üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunun farkına varmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.