İsmi bile anılmayan ‘bir işçi’

İlyas Bul

İlyas Bul

  • Akkuyu Nükleer Santrali’nde yüksekten düşerek yaşamını yitiren İngilizce öğretmeni İlyas Bul’un ismi bile anılmayarak “bir işçi” olarak şirket açıklamasında yer aldı. Annesi Semra Bul, ambulansın 40 dakika geç geldiğini belirterek, şikayetçi olacaklarını söyledi.

Mersin’in Gülnar ilçesinde 2018’de yapımına başlanan ve hala inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’nde alınmayan tedbirlerden dolayı yaşanan ölümlere yenileri ekleniyor. Yapımına başlandığı günden bu yana kötü çalışma koşulları, emek sömürüsü, işten atılmalar ve iş cinayetleri ile sık sık gündeme gelen Akkuyu’da yaşanan ölümlere dair Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca bugüne dek resmi bir rakam açıklanmadı. Sadece Ağustos’tan beri Akkuyu’da üç işçi meydan gelen iş kazalarında yaşamını yitirdi. 

Dört yıldır ataması yapılmadığı için santralde çalışmak zorunda kalan 26 yaşındaki İngilizce Öğretmeni İlyas Bul, 14 Ekim’de yüksekten düşme sonucu beyin kanaması geçirip kaldırıldığı hastanede 19 Ekim günü hayatını kaybetti. Bul’un ölümünün ardından Akkuyu Nükleer A.Ş.'den yapılan ve ismi dahi anılmadan kendisinden “bir işçi” olarak bahsedilen açıklamada, “Akkuyu Nükleer A.Ş., Türkiye Cumhuriyeti’nin yürürlükteki mevzuatı kapsamında Akkuyu NGS sahasında inşaat ve montaj işlerini yürüten yüklenicilere karşı asıl işveren statüsünde olmamakla birlikte, iş sağlığı ve güvenliği gerekliliklerinin ihlalinden sorumlu olanların adalet önüne çıkarılması için kolluk kuvvetlerine gerekli tüm yardımı sağlamaktadır” denildi. 

MA’dan Dilan Akyol’a konuşan annesi Semra Bul, oğlunun ölümünün alınmayan tedbirlerden dolayı yaşandığını belirterek, sorumluların hesap vermesini istedi. 

Çalışmaya mecbur kaldı

Devletin baskı ve koruculuk dayatmaları nedeniyle 1994’te Colemêrg'den (Hakkari) Mersin’in Toroslar ilçesine göç ettiklerini hatırlatan anne Semra Bul, “5 çocuğumu burada çok yokluk çekerek büyüttüm. İlyas’ı da çok zorluk çekerek okuttum. 2019’da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Dört yıl boyunca her yıl sınava giriyordu fakat atanamıyordu, hep boşa okuduğunu söylüyordu. Bize yük olmamak için sürekli iş arıyordu. En son marketlere başvuruda bulundu fakat verdikleri maaş yetmediği için gitmedi. Borçları varmış onları ödemeye çalışıyormuş, bize hiçbir sıkıntısını anlatmazdı. Oğlum iş bulamadığı için oraya mecbur kaldı” diye konuştu. 

Alınmayan önlemden dolayı

Oğlunun alınmayan önlemlerden dolayı yaşamını yitirdiğini ifade eden Bul, şunları söyledi: “Akrabalarımız da Akkuyu’da çalışıyordu. İlyas gitmeden önce sürekli orada olan ihmalleri anlatıyordu, zehirlenmelerin, ölümlerin olduğunu söylüyordu. Bu yüzden gitmesini istemiyordum. Zaten sadece dört gün çalışabildi, 5. gün kaza yaşandı. Arkadaşlarının anlattığına göre; oğlum 9 metre yükseklikten düştü ve düştüğü yer tahtadan yapılmıştı. O tahtada yağmurdan dolayı ıslandığı için daha dayanıksız hale gelmişti. Düştükten 40 dakika sonra ambulansın yetiştiğini söylediler. Daha sonra Silifke Devlet Hastanesi’ne götürüyorlar. 40 dakika boyunca olduğu yerde kalıyor ve müdahale edilmiyor. Erken müdahale edilseydi belki  yaşıyor olacaktı. Oğlum düştüğü yeri daha sonra demir ızgarayla kapatıyorlar. Neden daha önce bu önlemleri almadılar, illa ölümlerin mi yaşanması gerekiyor? Beş kuruş fazla kazanmak için bu gençler oraya gidiyorlar, ölümle burun burunalar sürekli. Şikâyetçi olacağız, sonuna kadar davamızın arkasından gideceğiz.” MERSİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.