Kadınlar için umut vadediyor

Kadın Haberleri —

Cemile Baklacı ve Dilek Başalan

Cemile Baklacı ve Dilek Başalan

  • Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı ve Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Türkiye halklarına ve kadınlara umut vaat ettiğini söyledi. 

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı ve Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Türkiye halklarına ve kadınlara umut vaat ettiğini söyledi. Baklacı, "Kadınlar ve feminist hareketler bu ittifakın doğal bileşini" derken; Başalan ise "Kadınların sözünü kadınlarla konuşup, tartışan ve bu sonuçla adım atacak olan bir ittifak değerlidir" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan (SMF) oluşan Emek ve Özgürlük İttifakı 25 Ağustos’ta kuruluşunu ilan etti. İttifak, 24 Eylül’de açıkladığı deklarasyonla ise Kürt sorunundan ekolojik yıkıma, demokrasi sorunundan emeğinin sömürülmesine, kadın kırımına kadar ülkede yaşan pek soruna çözüm perspektifi sundu. İttifakın açıkladığı deklarasyonda, kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetine de dikkat çekilerek, kadın katliamlarına karşı kapsamlı bir mücadelenin şart olduğu kaydedildi. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden geçerli hale getirilmesi ve uygulanmasının ise cinsiyet eşitliği önündeki tüm engellerin kaldırılması için ilk acil adım olduğunun altı çizildi. 

Kadın kurumlarıyla ittifak ve deklarasyonun kendileri için önemini konuştuk. 

Hepimiz için çıkış yolu

Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı, Erdoğan'ın gitmesi üzerine kurulu bir seçim ittifakı olan Millet İttifakı'na mahkum olmadıklarını belirterek, “Kötünün iyisi gibi, ‘yeter ki Erdoğan gitsin gerisini sonra düşünürüz’ gibi kaba bakışın kendisi çok tehlikeli bir bakış. Emek ve Özgürlük İttifakı, hepimiz açısından başka bir çıkış yolunu göstermesi açısından umut olmuştur” dedi. 

Kadınlar doğal bileşen

Kadın özgürlük mücadelesi açısından ittifakın bir heyecan yarattığını sözlerine ekleyen Baklacı, “Eşitlikçi ve özgürlükçü bir bakış hem bileşenlerin kendi programlarında ve hem de açıklanan programda var. Ancak bununla yetinemeyiz. Bir masa etrafında oturarak ‘kadınlara bunu vaat ediyoruz’ biçimi ile değil, doğal bileşeni olarak görülmeli. Sokakta inşa olacak çalışmaların dilinden, bundan sonra oluşacak tüm talep ve söylemlerin oluşmasına kadar erkek egemen zihniyetin tüm biçimlerinden sıyrılmak için ittifak bir fırsat olarak görülmeli" diye konuştu. Kadın ve feminist hareketin bu ittifakın doğal bileşeni olması gerektiğini vurgulayan Baklacı, “Bu ittifakın özneleri bizleriz. Biz farklı bir toplum inşası için ciddi mücadele yürüterek, sokakta kavga ederek ve bedeller vererek bu sürece geldik. Bunun bir kazanımla sonuçlanmasına ihtiyacımız var” dedi.

Pratiği önemsiyoruz

Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan ise “Türkiye’nin içinde olduğu durum ve gidişatın olumsuzluğu böylesi bir ittifakı değerli kılıyor" diyerek ekledi: "Fakat sözü değil pratikleri görmeyi tercih ediyorum. Sürecin baskısı, yoğunluğundan kaynaklı somut ve eylem pratiklerini daha çok önemsiyorum. Seçim öncesi ve sonrası bizler için önemli, sözlerin devamlılığını izlemenin gerekliliğine inanıyorum."

Somut adımlar bekliyoruz

Bazı kadın kurumlarının bu ittifakların içinde yer aldığını dile getiren Başalan, “İttifakın kadın sorununa ilişkin ortaya koyduğu tespit doğrudur fakat; mücadele yöntemlerine dair somut önerileri de bilmek isteriz. Şiddeti ne gibi yöntemlerle önlemeyi ve kadınlara nasıl güvenilir bir hayat inşa etmeyi hedefliyorlar? Bizler artık tespitlerden ziyade somut, kadınların taleplerini birebir yansıtan adımlar bekliyoruz” dedi.  

Kadınlarla birlikte çözüm

İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler için adım atılmasının çok önemli olduğunun altını çizen Başalan, sözlerini şöyle noktaladı: “İktidarın sözleşmeden çıkması sözde ‘ahlaksızlıkla’ bağdaştırılmıştı, fakat biliyoruz ki bu seçime giderken bazı kesimlerin oyunu almak içindi. Bugün yaşadığımız sorunların ana nedeni Cumhur ve Millet ittifaklarıdır. Kadınların sözünü kadınlarla konuşup, tartışan ve bu sonuçla adım atacak olan bir ittifak ancak bizim için değerli olacaktır.”  

526 kadın katledildi

Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın talimatıyla 20 Mart 2021’de İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasından bu yana, Türkiye’de kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre; 2021 yılında 280 kadın, 2022 yılının Eylül ayına kadar ise 246 kadın erkekler tarafından katledildi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.