Kadınların barışı özgür yaşamı savunmaktır

• Barışa giden yolda engelleri ve çözüm yollarını masaya yatıran gazete, İmralı’daki tecrit koşullarının kaldırılmasının önemine dikkat çekerken, “umut hakkı” kavramını hukuki ve toplumsal boyutlarıyla ele alıyor.

Newaya Jin gazetesinin Eylül  sayısı, “Kadınların Barışı Özgür Yaşamı Savunmaktır” manşetiyle yayımlandı. Barışa giden yolda engelleri ve çözüm yollarını masaya yatıran gazete, İmralı’daki tecrit koşullarının kaldırılmasının önemine dikkat çekerken, “umut hakkı” kavramını hukuki ve toplumsal boyutlarıyla ele alıyor. Kadın cinayetlerindeki artışa karşı özsavunma ve örgütlenme çağrısı yapan gazete, TBMM bünyesindeki  Birlik, Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarını da mercek altına alıyor. Ciğdem Doğu, Halide Türkoğlu, Newroz Uysal Aslan, Şervin Nudem ve Güler Yıldız gibi yazarların katkılarıyla gazete, barış ve özgürlük mücadelesini çok yönlü bir perspektifle okuyucularına sunuyor.

Sembolik değil stratejik

KJK Koordinasyon Üyesi Ciğdem Doğu, 11 Temmuz 2025’te gerillaların silah bırakma eylemini ve TBMM’deki komisyonun çalışmalarını değerlendirdi. Doğu, bu eylemin Özgürlük Hareketi’nin yeni dönem stratejisinde sembolik değil, Kürt halkının mücadelesini demokratik siyaset, hukuk ve özsavunma temelinde sürdüreceğine dair bir sözleşme olduğunu vurguladı. Barış sürecinin başarısı için eş zamanlı adımların atılmasının kritik olduğunu belirtti.

‘Umut hakkı’ndan  komünal yaşama…

* Halide Türkoğlu, barışın yalnızca savaşan taraflar arasında değil, toplumun tüm kesimleriyle inşa edilmesi gerektiğini ifade ederek, kadınların bu süreçteki öncü rolüne dikkat çekti. 

* Newroz Uysal Aslan, “Umut Hakkı: Tecrit Karşısında Kolektif Özgürlük” başlıklı yazısında, İmralı’daki tecrit koşullarını ve umut hakkını ele aldı.

* Haskar Kırmızıgül, komün örgütlenmesinde kadınların kurucu rolünü vurguladı. “Rêber Apo’nun kadınları devlet-komün ikileminde kurucu özne görmesi en büyük dayanağımız” diyen Kırmızıgül, toplumsallığın kadın etrafında yeniden inşa edilebileceğini ifade etti.

* Berfin Güneş, Kürt Kadın Hareketi’nin özeleştirel tutumunu ve Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı epistemolojik bir kırılma noktası olarak değerlendirdi.

* Gazetenin form sayfasında, Rêber Apo’nun “Kürt varlığında bir dönemin sonu” başlıklı perspektifi yer aldı.

* Güler Yıldız, ekoloji sayfasında, Türkiye’nin “onurlu barış” söylemiyle kurduğu komisyonun, orman yangınlarından maden yasasına kadar ekolojik yıkımı görmezden geldiğini eleştirdi.

* Hêvî Koçero, Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinin kadınlar üzerindeki yıkıcı etkisini ele aldı. ABD-Taliban anlaşmasının “kadınlara kölelik” getirdiğini belirten Koçero, ezilen kadınların ortak mücadele cephesi oluşturması gerektiğini savundu.

* Şervin Nudem, Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye’deki gelişmeleri analiz ederek, AKP’nin bölge üzerindeki hesaplarına ve Özerk Yönetim’in politik-askeri tutumlarına dikkat çekti.

Demokratik Ulus’un devrimcisi

* HPG Basın İtribat Merkezi, 11 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, 1990 yılında Kürdistan Özgürlük Mücadele saflarına katılan ve 2013’te Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’nin öncülüğünü yapan Komutan Nûreddîn Sofî’nin şehit düştüğünü duyurdu. Nûreddîn Sofî’yi, birlikte mücadele yürüttüğü kadın arkadaşları anlattı. Sade, yürekten ve en yalın halleriyle ortaya konulan yaşam, halklar arasında nasıl yıkılmaz bir köprü kurulduğunu gözler önüne seriyor.

HABER MERKEZİ