Kadınların öyküleri Tûrik’ta toplandı

Kadın Haberleri —

Tûrik Dergisi

Tûrik Dergisi

  • Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki kadınlar yazı, şiir, öykülerini 51 sayfadan oluşan Tûrik Dergisi’nde topladı. Ne dört duvar ne cezaevindeki imkansızlıklar kadınları engelleyebildi. Kadınlar el emeği göz nuru bir dergiyle yaratıcılıklarını konuşturdu.

ROJDA AYDIN-JİNNEWS/AMED

Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklar kısıtlı imkanlara rağmen yazımsal çalışmalarını bir arada topladıkları Tûrik Dergisi ile duvarların üretime ve yaratıcığına engel olamayacağını gösteriyor. 

 Cezaevlerinde hak ihlalleri ve baskılar devam ederken tutsaklar zor şartlara rağmen üretimlerini sürdürüyor. Tutsakların tüm baskılara rağmen üretimlerin sürdürdükleri bir cezaevi de Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi. Kadın tutsaklar. Cezaevindeki yazımsal çalışmalarını “Tûrik” adını verdikleri dergide bir araya getiriyor. 

51 sayfa el emeği

Tutsakların, yazı, şiir, öykülerini bir araya getirdikleri 51 sayfadan oluşan Tûrik Dergisi’ni elle yazarak hazırlıyor. Dergide Tevgera Jinên Azad (TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan, bir süre önce tahliye olan Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Yüksel Elmas ve birçok kadın tutsağın yazısı yer alıyor. 

 Bir süre önce cezaevinden tahliye olan Yüksel Elmas, kadın tutsakların yazımsal çalışmalarını bir araya getirdikleri Tûrik’i anlattı. 

Yüksel Elmas

Dört duvar engel olamadı

 İnsanların cezaevinde fiziki olarak tutsak olsa da düşüncel olarak esir alınamayacağını belirten Yüksel, “İnsanın her alanı kendisi için fırsata çevirmesi gerekir. Dört duvar kendimizi geliştirmemize engel olamaz" dedi. Cezaevinde kısıtlı imkanlara rağmen tutsakların çok önemli üretimlere imza attığını ifade eden Yüksel, Tûrik Dergisi’nin de kadınların ortak emek ve yaratıcılığının ürünü olduğunu söyledi.

Neden Tûrik?

"Derginin çıkarılmasında her arkadaşımız yaratıcığını ortaya koydu" diyen Yüksel, neden Tûrik (Heybe) ismini tercih ettiklerini de şöyle anlattı: "Tûrik Kürtlerin bir geleneği. Bizde birçok şeyi içinde barındırıyor ve her şeyi içine alıyor. Kürtlerin Tûrik’ında her şey var. Kültür, doğa, yaşam, tarih yani her şey var. Kültürümüzde her şey var. Dergimizde de her konuda yazı var. Bu yüzden de dergimizin adını Tûrik koymak istedik. Yani Tûrik’in anlamı çok geniş ve büyük. Kürtlerin Tûrik’i çok zengin. Bu yüzden bu ismi vermeyi kararlaştırdık.

Şiir, öykü, hikaye…

Tûrik Dergisi’nde birçok konuda yazının yer aldığını belirten Yüksel şöyle devam etti: “Her arkadaş bir konu hakkında yazdı. Tûrik’de edebiyat, ortak yaşam ve cezaevleri üzerine yazılar var. Yine şiir, öykü ve hikayeler var. Arkadaşlarımız özellikle Sûr’daki yaşam üzerine yazılar yazdılar. Sûr’da yaşananlara şahitlik eden arkadaşlar bunları kaleme aldı. Derginin güçlendirilmesi için kalemini eline aldı.”

El emeği, göz nuru

Cezaevlerindeki zorlu şartlara rağmen kadınlar yaratıcılıklarını kullandı, el emeği, göz nuruyla bir dergi hazırladılar: “Kantinden bir şeyler almamıza izin verilmiyor. İmkan olmadığında ve buna rağmen bir şeyler yaptığında ortaya çok daha güzel şeyler çıkıyor. Dergiyi hazırladığımızda biraz renkli olsun istedik ve beyaz sayfaları çay suyuna koyup kurutup daha sonra yazılarımızı yazdık. Çizim konusunda yetenekli olan arkadaşlar vardı, onlar da çizim yaptılar. Yine yanımızdaki fotoğrafları, resimleri kullandık. Tüm arkadaşlar büyük emek verdi. Yani dergimiz ortak, komünal bir şekilde hazırlandı."

Son olarak Yüksel, "Gönül ister ki kimse cezaevinde kalmasın ve hepsi özgürlüklerine kavuşsun. Cezaevinde fikirler özgür. Hiçbir güç bize engel olamaz. Cezaevlerindeki arkadaşlık insana büyük bir moral ve motivasyon veriyor. Bu yüzden her zaman cezaevlerine sahip çıkmalıyız" diyerek dayanışmanın önemine vurgu yaptı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.