KDP’nin derdi PKK’dir

  • Kurdistan Times’in kurucu ve editörlerinden Kemal Çomani, Federe Kürdistan ile Irak arasında yapılan Şengal anlaşmasında PKK’nin adının KDP’nin dayatmasıyla yer aldığını belirterek, ”KDP, Şengal’de özerk yönetimi tasfiye etmek istiyor” dedi.

 

LOQMAN GULDİVÊ / HABER MERKEZİ

KDP için Şengal’in idari yapısının dahi olup olmaması, Êzîdîlerin dönüp dönmemesi veya kendi güçlerinin bile oraya dönmesinin önemli olmadığını söyleyen gazeteci Kemal Çomani, şunun altını çizdi: ”Tek derdi; YBŞ’yi ve özerk yönetimi ortadan kaldırmaktır.”

Türkiye’nin dayatması, ABD’nin onayı ve teşvikiyle KDP yönetimindeki Federe Kürdistan ile Irak Hükümeti arasında 1 Eylül’de imzalanan ama duyurusu, Uluslararası Komplo’nun yıl dönümü olan 9 Ekim’de yapılan anlaşmaya tepkiler devam ediyor. Şengal’in askeri ve siyasi iradesini dikkate almayan anlaşma, ‘PKK veya PKK’ye yakın olan hiç kimsenin yönetim organlarında yer almaması; mevcut askeri ve siyasi yapının da tasfiye edilmesini’ öngörüyor. Şengal’deki bileşenler ve Êzîdî kurumları tarafından ‘hükümsüz’ ilan edilen anlaşmada PKK’nin isminin özellikle vurgulanmasının, KDP’nin ısrarının sonucu olduğu anlaşılıyor.

Irak ve Güney Kürdistan’da kaynakları olan Kurdistan Times’in kurucu ve editörlerinden gazeteci Kemal Çomani, KDP’nin bu anlaşmayla Şengal’de özerk yönetimin önüne geçmek istediğini belirterek, ”Çünkü KDP için önce KDP’nin çıkarları, sonra Federe Kürdistan’ın, daha sonra da Êzîdîlerin çıkarı gelir’’ dedi.

Irak’ın 2003’ten sonra siyasi ve aşiretsel çatışmalarla dolu sorunlu bir döneme girdiğini; sonrasında DAİŞ’in ortaya çıktığını; ardından da referandumdan dolayı Hewlêr ve Bağdat arasında gergin bir süreç yaşandığını hatırlatan Çomani, ”Şimdi de Irak’ta siyasi, ekonomik ve sosyal sorunların yanında milis sorunu da var. Tüm bu sorunlar, Irak’ın başarız bir devlet (failed state) olmasına yol açtı. Hewlêr de Irak’ta siyasi bir aktör ve milisi var” şeklinde konuştu.      

KDP için hep taliydi

DAİŞ’in 2014’teki soykırım saldırısı sırasında HPG ve YPG’li güçlerin Êzîdîlerin kurtarılmasında rol oynadığını anımsatan Çomani, şöyle devam etti: ”Bu, basit bir şey değildi. Êzîdîler ilk defa varlıklarının önemli olduğunu hissetti; ilk defe bir güç, Êzîdîlerle insani ilişkiler kurdu. Federe Kürdistan Hükümeti ve KDP, Êzîdîlere hep ikinci sınıf yurttaş muamelesi yaptı. Êzîdîler, KDP ile yaşadıkları tecrübeden dolayı kendilerini güçlendirme ve bir güç olma konusunda artık duyarlı hale geldi. Güç olmada da hem onları kurtardığı için hem de Kürt toplumu içinde onları daha görünür kıldığı için PKK’nin ideolojisini kendilerine yakın bulup sevdiler. KDP, 2014 öncesi Şengal’de güçlüydü. YNK ve Goran güçlendiği vakit de kolaylıkla susturuyordu. KDP hiçbir zaman PKK ya da PKK’ye yakın Êzîdîlerin Şengal’de bulunmasını istemez, çünkü bu biraz da Êzîdîlerin özgünlüğü/özgürlüğü demek. Êzîdîlerin çıkarının ve inancının önde olması anlamına geliyor. Bu da KDP’nin hesaplarına uymuyor. KDP için önce KDP’nin çıkarları, sonra Federe Kürdistan’ın, daha sonra da Ezîdîlerin çıkarları gelir. Şengal’de artık özgün bir Êzîdî gücü olduğu için bunu yapamıyordu. Bu yüzden ne yapıp edip bu gücü ordan çıkartmak istiyordu.” 

Kamplardan bir güç

Şengal’de şimdi YBŞ (Yekîneyên Berxwedana Şengalê-Şengal Direniş Birlikleri) dışında, milis güçler ve Irak ordusunun varlığına işaret eden Çomani, şunları söyledi: ”Anlaşmaya göre; polis, federal polis, Irak ordusu ve güvenlik güçleri Şengal’in asayişini sağlayacak. YBŞ’nin değişeceği öngörülüyor. Şu anda Şengal şehir merkezlerinde varlar fakat orada kalabileceklerini sanmıyorum. Irak ordusuna geçtikleri takdirde kalabilirler. KDP, mülteci kamplarından dönecek olanlardan bin 500 kişilik bir asayiş gücü oluşturacak, bunların hepsi KDP’ye yakın kimseler olacak. Askeri olarak Şengal şehir merkezi dışında yine YBŞ, Kürdistan’a sınır olan yerlerde KDP, diğer yerlerde de Irak ordusu kalacak.”

Êzîdîler KDP’nin umurunda değil

Akademisyen kimliği de olan gazeteci Çomani, Bağdat’daki kaynaklarından aldığı bilgilere de dayanarak, şunları ifade etti: ”KDP, anlaşmada PKK isminin geçmesini istemiş. Irak’ın bu bölgede PKK ile bir sorunu yoktu. PKK’ye yakın denilen YBŞ, Irak makamlarınca resmiydi. Hem maaş alıyorlardı devletten hem de örgütsel olarak bir bölümü Irak Güvenlik Güçleri içinde yer alıyordu. KDP, hem Türkiye’yi memnun etmek hem de bu anlaşmayı PKK ve Êzîdî toplumuna karşı kullanmak istedi. Şengal’in idari yapısının daha iyi olup olmaması KDP’nin umurunda değil. Êzîdîlerin Şengal’e dönüp dönmemesi ya da KDP’nin oraya dönmesi de onun için önemli değil. Onların tek derdi; YBŞ’yi ve özerk yönetimi ortadan kaldırmaktı.”

Mültecileri silah olarak kullanıyor

Êzîdîlerin Şengal’e geri dönmesinde KDP’nin belirleyici olduğunu söyleyen Çomani, ”Çünkü Êzîdîlerin yarısı KDP’nin kamplarında kalıyor. Laleş de KDP’nin kontrolünde. Türkiye nasıl ki Avrupa’ya karşı mültecileri bir silah olarak kullanıyor, KDP de 2016’dan bu yana Êzîdî mültecileri bir silah olarak kullanıyor” şeklinde konuştu.

  ‘İyi Êzîdî’, ‘kötü Êzîdî söylemi

Federe Kürdistan Hükümeti’nin YBŞ’yi düşman gibi gördüğünü, bundan vazgeçmesi gerektiğini belirten Çomani, şunları dile getirdi: ”Federe Hükümet, ‘iyi Êzîdî’ ve ‘kötü Êzîdî’ gibi bir ayrım yapamaz. Zaten bu konuda KDP uluslararası arenada ‘iyi Kürt’, ‘kötü Kürt’ biçiminde bir söylem geliştirmişti ki Kürtlere yapılabilecek en kötü şeydi. Şimdi de bu söylemi Êzîdî toplumu için tercüme etti. ‘Bizimle olan Êzîdîler’, ‘PKK ile olan Êzîdîler’, ‘Bizimle olanlar iyi’, ‘Onlarla olanlar kötü’… Yine KDP’nin Şii milisler hakkında bir şey söylemeyip YBŞ’ye düşmanlık yapması da düşündürücü.”

Artık yeni bir durum var

Şengal’in artık 2014 öncesi gibi olmadığını; yeni bir sürecin yaşandığını ve herkesin buna göre pozisyon alması gerektiğini kaydeden Çomani, ”KDP, 2014 sonrası bölgede hükümranlık yapmaktan vazgeçmeli. Bağdat da aynı şekilde. YBŞ de PKK de 2014’ten bu yana o bölgede çok sayıda kayıp verdi. Oranın ayakta kalmasında ve inşasında bir aktör haline geldiler. Onlar da şunun bilmeli ki; tüm Êzîdîler onlarla beraber hareket etmiyor. Bazıları KDP, YNK, Goran veya bağımsız, hatta Irak’la hareket ediyor. Birbirlerini kabul edip beraber çalışabilmeliler. Bu anlaşma geçici bir anlaşma. Önemli olan bir dahaki özgür seçimlere kadar Ezîdîlerin yaşadığı yerlerde temsil kabiliyetine sahip adaylarını seçtirebilmek ve sorunlarını çözebilmek’’ dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.