•  Kerkük’te Türk devletinin moderatörlüğünde yapılan ittifak sonrası başlayan kışkırtmalar, yeniden Kürtlerin kanının akıtılmasına neden oldu. Gösteriler sırasında dört Kürt genci katledildi, 15 kişi de yaralandı.

 

Bir yandan Türkmenler ve ırkçı Sünni Araplarla ittifak yapan, öte yandan Kürt temsilciliğine soyunan KDP’nin Türk devletinin direktifiyle attığı adımlar sonucu yine Kürtlerin kanı akıtıldı.

Güney Kurdistan’ın Kerkük kentinde ordu kontrolündeki binanın Kürdistan Demokrat Partisi'ne (KDP) devredilmesi sonrası Türkmen Cephesi ile selefi Sünni grupların Kerkük-Hewlêr karayolunu trafiğe kapatmasına karşı 2 Eylül’de Kürtlerin düzenlediği protesto eyleminde bilanço ağırlaştı.

Reuters'ın haberine göre, Irak polisinin Kürt göstericilere saldırı sonucu dört kişi katledildi, en az 15 kişi yaralandı. Kürt kaynakları, şehit Kürtlerin Hawkar İbrahim, Hisên Sabîr, Heval Star ve Hawrê Ekber olduğunu duyurdu. Kerkük Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Amir Şiwanî, eylemler nedeniyle ilan edilen sokağa çıkma yasağının dün öğleden önce itibarıyla sona erdiğini duyurdu. Sözcü Şiwanî, daha önce Arap aşiretlerle kentteki Türkmenlerin yollara çadır ve bariyer kurarak kapattıkları Hewlêr-Kerkük yolunun da açıldığını belirtti.

Devir kararı ertelendi

Kerkük Valisi Rakan Said el Cuburi de kentteki Ortak Operasyonlar Komutanlığı güçlerinin kullandığı binanın KDP'ye teslim edilmesi kararının ertelendiğini duyurdu. Cuburi, sosyal medya hesabı üzerinden yayımladığı açıklamada, Başbakan Muhammed Şiya Sudani ile yaptığı telefon görüşmesi sonucu, merkezi yönetime bağlı güçlerin kullandığı binanın KDP'ye teslim edilmesi konusunun ertelendiğini bildirdi. Vali, bina önünde bulunan protestocularla görüşerek Başbakan’ın verdiği "erteleme" talimatını kendilerine anlattığını ve bunun üzerine göstericilerin çadırları toplayıp protestolarına son verme ve kapatılan yolu açma kararı aldığını ifade etti.

Hawkar’ın son sözleri

Katledilen Hawkar İbrahim, katledilmeden önce şunları söylemişti: "Biz buraya YNK'yi veya KDP'yi savunmaya gelmedik. 10 km uzaktan geldim Kerkük'ü savunmak için. Kürt-Arap-Türkmen kavgasına dönüştü. Türkmen kardeşlerimize de çağrımızdır; fitneden vazgeçin artık."  KERKÜK

Kerkük’teki Türk ittifakıdır

Gazeteci Germiyanî, Kerkük’te Türkmen Cephesi, KDP ve BAAS arasındaki ittifakın mimarının Türk Dışişleri Bakanı Hakan  Fidan olduğunu söyledi.

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 22 Ağustos’ta Bağdat’ta giderek, Irak’tan PKK’yi “terörist bir örgüt” olarak kabul etmesini istedi. Ardından Hewlêr’e geçen Fidan, Federe Kurdistan Başkanı Nêçîrvan Barzani ve Başbakan Mesûd Barzani ile görüştü. Üç gün devam eden bu görüşmelerde su krizi, petrol ve bölgedeki savaşlar ele alındı. Başûrê Kurdistanlı gazeteci Botan Germiyanî, bu görüşmelere ilişkin ANHA’ya konuştu.

Erdoğan neden gitmedi?

Gazeteci Botan Germiyanî, Erdoğan’ın Irak’a gitmeyi planladığını ancak bölgedeki tepkiler nedeniyle Erdoğan yerine Hakan Fidan’ın Irak’a gittiğini hatırlattı. Germiyanî, halkın ve siyasetçilerin neden rahatsız olduğu şu bilgileri vererek izah etti: “Türk devleti, 2014’ten sonra yasa dışı bir şekilde bölge petrolünü çalıyor. Türk devleti, Irak’a bir varil petrole karşı bir varil su ödeme şartı koydu. Türk devleti, son 5 yıldır Dicle ve Fırat nehirlerine barajlar kurarak, Irak ve Suriye’nin suyunun yüzde 60 ile 70’ini çalıyor. Bu, Irak’ta tarım, yaşam ve balıkçılıkta büyük bir krize neden olmakta. Her gün binlerce insan göç ediyor. Son 10 yılda bir milyon 747 bin dönüm arazi çölleşti. Bundan önce Irak’ta 33 milyon dönüm arazi ekiliyordu. Şimdi bu oran 10 milyonun altına düşmüş. Erdoğan son 5 yıldır bölgeye karşı su savaşı yürütüyor. Bu durum bölge halkı ve siyasetçilerin Erdoğan'ın gelişini protesto etmesine neden oldu. Erdoğan’ın yerine Hakan Fidan Bağdat'a geldi.”

Cezayı KDP’ye havale etti

Germiyani, Hakan Fidan’ın Irak’ta gerçekleştirdiği görüşmelerin sonucuna ilişkin elde ettiği bilgileri de paylaştı: “Fidan, Irak’ta hiçbir şey elde etmedi. Bir buçuk milyar dolarlık petrol cezasını hiçbir şekilde ödemeyeceklerini ve bu paranın KDP tarafından ödeneceğini söyledi.”

Türkmenlerin palazlandırılması

Germiyanî, Hakan Fidan’ın Irak’ta hiçbir şey elde etmemesi nedeniyle hızlı bir şekilde yönünü Başûrê Kurdistan’a çevirerek üç Barzani ile görüştüğünü hatırlattı. Onlardan Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı doğrudan savaşa katılmalarının istendiğini kaydeden Germiyanî, şunları altını çizdi: “Başûrê Kurdistan’daki Türkmen Cephesi işgalci Türk devletinin doğrudan desteğiyle 140 hattı düşen şehirlerde Kerkük ilçeleri ve Ninova Ovası’nda örgütleniyor. Bunlarla bir araya gelen Hakan Fidan, ‘Kerkük başta olmak üzere kendilerini güçlendirmeleri ve birinci güç haline gelmelerini’ söylemiş. KDP de bu siyasete ortaktır.” 

KDP’li ittifak, Fidan’ın eseri

Gazeteci Botan Germiyanî, Hakan Fidan’ın Irak çekimlerinden önce şovenist Araplar, faşist Türkmenler ve KDP arasında resmi bir ittifak kurmak için de Hewlêr’e gittiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “KDP, Türk devleti ve Hakan Fidan’ın talimatıyla Kerkük başta olmak üzere yaklaşan seçimler için faşist Türkmenler ve şovenist BAAS’çı Araplarla ittifak kurdu. Kerkük’teki Kürt oylarını bölmek ve işgalci Türk devletine bağlı güçleri 140. hatta bulunan ilçelerde ana güç yapmak için birbirlerine destek veriyorlar.” 

‘Adaletsiz politikaya karşı çıkıyoruz’

Kerkük halkının, siyasi sorunların çözümünde kullanılmayı ve özel çıkarlar uğruna feda edilmeyi hak etmediğini belirten YNK Lideri Bafil Talabani, “Bu adaletsiz politikaya şiddetle karşı çıkıyoruz” dedi.

Kurdistan Yurtseverler Birliği (YNK) Lideri Bafil Talabani, Kerkük’te yaşananlara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Kerkük’te Kürt gençlerinin şehit edilmesi ve yaralanmasının, endişe verice olduğunu söyleyen Talabani, “Evlatlarımızı şehit eden ve yaralayanların bir an önce yakalanıp adalet önüne çıkarılması gerekiyor. Gururlu Kerkük halkı, siz sınırsız saygıyı ve önemli hizmeti hak ediyorsunuz, siyasi sorunların çözümünde kullanılmayı ve özel çıkarlar uğruna feda edilmeyi değil. Bu adaletsiz politikaya şiddetle karşı çıkıyoruz. Gençlerimizin kanının akıtılmasına, kaderlerine ve hayatlarına oynanmasına asla izin vermeyeceğiz” dedi.