Kürt mülteciler 116 gündür esir

  • Türk devletinin İstanbul'da gözaltına aldığı, daha sonra ÖSO çetelerine teslim ettiği 9 Kürt mülteci 116 gündür esir tutuluyor. Aileleri, hiçbir ülkenin kendilerine yardım etmediğini söyledi. 

 

Doğu Kürdistan'ın Kirmanşan bölgesine bağlı Pave kentinden yasal yollarla Türkiye’ye geldikten sonra, 22 Ağustos'ta İstanbul’da gözaltına alınarak Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) teslim edilen 9 Kürt mülteci, 116 gündür esir tutuluyor. İstanbul Beykoz’da gözaltına alınan Mobin Veledbeygi, Mesud Hayderî, Bahman Shadruvan, Siyaveş Paksereşt, Afşar Rustemî, Bahmen Şadravan, Hidayet Ruxzadî, Said Ahmedî ve Fardin Dervişpur, İran nüfusuna kayıtlı oldukları halde, önce Antep’e, buradan da Suriye’nin Ezaz kentine götürülerek, ÖSO’ya teslim edildi. Aileleri, yakınlarının akıbetini öğrenmek için defalarca girişimlerde bulundu, ancak ne İran’dan ne de Suriye’de yaptıkları hiçbir görüşmeden olumlu yanıt alabildi. Aileler, son olarak 56 gün önce yakınlarıyla sadece bir dakika telefon görüşmesi gerçekleştirebildi. Aileler, yaptıkları görüşmenin ardından yakınlarının ağır baskı ve psikolojik işkence gördüklerini aktardı. 

Tahran Büyükelçiliği önünde eylem

Şu ana kadar kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından üç kez aranan ailelerden, yakınlarının bırakılması için fidye istendi. Mültecilerle ilgili aracı olan bir yetkili, yaptığı kimi görüşmelerin ardından ailelere “Esad’ın elinde bulunan ÖSO üyelerinin serbest bırakılması karşılığında ancak bu kişilerin bırakılacağı, bunun dışında hiçbir pazarlık yapılmayacağını” iletti. İran, Federe Kürdistan ve Türkiye’de yaptıkları tüm girişimleri sonuçsuz kalan aileler, bugün Tahran’da bulanan Türkiye Büyükelçiliği önünde eylem gerçekleştirecek. 

Afşar Rustemî’nin ablası ve aynı zamanda ailelerin sözcüsü Raşin Rustemî, Türkiye, Suriye ve İran’ın bu konuda hiçbir adım atmadığını belirterek, “Bu devletler bize cevap vermeli ve tutukluların durumunun ne olduğunu bize bildirmeli. Bu aynı zamanda bir insan hakkı ihlali. Eğer biz Kürt olmasaydık, bugün 9 Kürt orada tutulmaz, derhal serbest bırakılırldı. Birçok kez çeteler bizi aradı ve bizden para istediler. Bizden 10 bin dolar isteyen oldu. Bu kişilerin kim olduklarını bilmiyoruz ama oradaki bazı çete üyelerinin olduğunu ve ÖSO ile ilişkide olan insanlar olduğunu biliyoruz” diye konuştu. 

İran'ın aracı olması isteniyor

Kendilerini arayan kişilerin ÖSO’nun tutukluların karşılıklı bırakılması dışında bir seçeneği sunmayacağını belirten Rustemî, “Bir aracı bizi arayarak ÖSO’nun ‘İran aracı olsun, Beşar Esad bizim tutuklularımızı bıraksın, biz de sizi bırakalım’ dediklerini iletti. Türkiye bu durumda birincil sorumludur ve bu sorunu çözmesi gerekiyor. Bu insanların tamamı pasaportla Türkiye’ye geldi ve İran vatandaşlarıdır. Türkiye madem tutuklayacaktı, niye kendi ülkesindeki bir cezaevine koymadı da ÖSO’ya teslim etti. Tutuklularımızı serbest bıraksınlar. Aileler perişan bir şekilde gelecek haberi bekliyor. Türkiye’deki tüm insan hakları dernekleri, siyasetçiler ve insanlardan yardım istiyoruz” çağrısında bulundu.

Siyaveş Paksereşt’in ağabeyi Bistun Paksereşt de yakınlarının Türkiye sınırında bulunan askeri bir cezaevinde tutulduklarını söyledi. Paksereşt, “Çocuklarımız bir hata yapmadı. Eğer hataları varsa da neden Türkiye değil, Suriye gibi savaşın olduğu bir yerdeki cezaevine götürülüyorlar. İnsanların hakları ihlal ediliyor ama tek kimse tepki göstermiyor. Türkiye’deki insanlardan, kurumlardan destek istiyoruz. Çocuklarımız artık ailelerine kavuşsun. Herkesten destek ve çaba istiyoruz” dedi. VAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.