Kürtler tavrını koydu: Yeni Lozan’a izin vermiyoruz!
Yurt Dışı Haberleri —
- Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılında Lozan’da bir konferans gerçekleştiren Kürtler, kamuoyuna 3 başlıkta toplamda 31 maddelik tarihi deklarasyonu açıkladı. Açıklamada Kürtlerden özür dilenmesi talep edilirken, bir kez daha ulusal birlik vurgusu yapıldı.
ARJÎN NÛJÎN/LOZAN
KNK öncülüğünde Kurdistan’ın dört parçasından gelen binlerce Kürt, Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılında İsviçre’nin Lozan kentinde bulunan Beaulieu Kongre Salonu’nda, 2 gün süren bir konferans gerçekleştirdi. 22-23 Temmuz tarihlerinde düzenlenen konferansta, Kürtlerin yeni yüzyılda izleyecekleri mücadele yol ve yöntemler tartışılırken, ulusal birliğin elzem olduğu ifade edildi.
Önceki gün, Kurdistan’ın dört parçasından gelen siyasi parti ve kurum temsilcilerinin yanı sıra farklı halkların ve Lozan Belediye Başkanı Grégoire Junod’un da katılımıyla gerçekleşen konferansın sonuç bildirgesi, Château d’Ouchy binası önünde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Kurdistan’da bir asır boyunca gerçekleştirilen katliamlara temel olan Lozan Antlaşması, 100 yıl önce Château d’Ouchy salonunda imzalanmıştı. Konferans sonuç bildirgesinin açıklandığı binanın önünde, delegelerinin yanı sıra çok sayıda Kurdistanlı da hazır bulundu.
Açıklama Kürtçe’nin Soranî ve Kurmancî lehçeleri ile Fransızca yapıldı. Açıklamada sık sık Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük talebinin dile getirildiği “Öcalan’a Özgürlük” sloganları atıldı.
Deklarasyon üç başlıkta açıklandı
Uzun tartışmalar sonucu kamuoyuna “Uluslararası düzeye ilişkin” 8 madde, “Kurdistan'ın kendi içine ilişkin” 7 madde ve “Kurdistan'ın bölünüp parçalandığı bölgeye ilişkin” ise 16 maddelik deklarasyon açıklandı. Deklarasyonda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve diğer siyasi tutsakların durumlarına da işaret edilerek, bir an önce özgürlüklerinin sağlanması gerektiği vurgulandı.
BM bünyesinde uluslararası bir komisyon oluşmalı
Deklarasyonda uluslararası kuruluşlardan Kurdistan halkının kendi kaderini tayin etme hakkı için destek talep edilirken, Birleşmiş Milletler’de Kürt temsilcilerinin de içinde olduğu uluslararası bir komisyon oluşturularak Kürt sorununun barışçıl çözümü için Lozan Antlaşması’nın tarafları ile ilişkiye geçilmesi istendi. Kürtlerin BM bünyesinde gözlemci düzeyinde üye olması ve bu çerçevede Kurdistan’ın özerk bir bölge olarak tanınıp, tanımlanması talep edildi.
İşgalci devletler uluslararası mahkemelerde yargılanmalı
Kurdistan’ı egemenlikleri altında tutan devletlerin Kurdistan halkına işledikleri suçlar nedeniyle uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini vurgulayan konferans bileşenleri, uluslararası düzeyde Kurdistan halkı adına diplomatik faaliyetleri yürütecek ortak bir üst kuruluşun oluşturulması gerektiğine de işaret etti.
Bildirgede Kurdistan halkına karşı işlenen soykırım ve katliam suçlarının kurbanları için Lozan Antlaşması’na taraf olan ülkelerin tazminat ödenmesi istendi.
Uçuşa yasak bölge çağrısı
Konferans ayrıca başta Rojava olmak üzere Kurdistan halkına yönelik hava saldırıların engellenmesi için BM Güvenlik Konseyi’ne uçuşa yasak bölge ilan edilmesi çağrısında bulundu. Bildirgede buna paralel olarak Kürt güçleri ve uluslararası bir barış gücünün Rojava ve Türkiye işgalindeki bölge arasındaki sınırda güvenliği sağlaması gerektiği vurgulandı.
Bildirgede siyasi tutsakların durumlarına da işaret edilerek, Türkiye’deki tutsakların özgürlüğüne kavuşması için uluslararası kuruluşlara baskıyı arttırması yönündeki talepler sıralandı.
Kurdistanî aktörlere çağrılar
Sonuç bildirgesinde Kurdistanî aktörlere, Kurdistan halkının çıkarlarının korunması ve geliştirilmesinin tüm siyasi çıkarların üzerinde olduğu hatırlatılarak iç siyasi çelişkilerden uzak durulup, var olan çelişkilerin çözülmesi için çaba sarf edilmesi gerektiği ifade edildi.
Güney Kurdistan ve Rojava arasındaki tüm engellerin kaldırılmasını isteyen konferans her iki bölgenin siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel düzeyde ilişkilerinin sağlanmasını istedi.
Kurdistan’da ulusal birliğin önemine de vurgu yapılan bildirgede bütün güçlere “Hiçbir gerekçeye sığınmadan” ittifaka geçmeleri ve Kurdistan Ulusal Konferansını gerçekleştirmeleri çağrısı yapıldı.
Kurdistan’daki tüm azınlık halklarla birlikte yaşamın korunmasını da isteyen konferans, eş özgür yaşam çerçevesinde kadın özgürlüğüne önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Konferansın taleplerinin takibi için komisyon
Konferansın karar ve taleplerinin takibi ve icrası için de bir komisyon kuruldu. Yine konferansta Kurdistan’da ortak diplomasi çalışması için uzman bir komisyonun kurulması yönünde karar alındı.
Kürtlerin BM’de temsili yönündeki çalışmalara özel önem atfedilen bildirgede alternatif bir uluslararası anlaşmanın yapılması için aktif çalışma yürütüleceğine vurgu yapıldı.
Konferans, Türkiye Cumhuriyeti’ni dışında tutarak Lozan Antlaşması’na taraf tüm devletler ile diplomatik ilişki kurularak tarihi haksızlığın telafisi, Kürt halkı ve Kurdistan halklarının mağduriyetinin giderilmesinin isteneceğini de belirtti.
Alevi, Yaresan ve Êzîdî Kürtler’e hak talebi
Êzîdî Kürtlerin, Kürt halkının asli bir unsuru olduğunun ifade edildiği konferans bildirgesinde Antlaşmayla Rum, Ermeni, Asuri-Süryani ve Keldanilere sağlanan hakların Êzîdî, Yaresan ve Alevi Kürtlere de sağlanması çağrısında bulunuldu.
Lozan için özel ofis
Bildirgede, konferans bileşenleri, Kurdistan Bölgesel Hükümeti ve Rojava Kurdistan’ı yönetiminden Lozan Anlaşması’ndan doğan mağduriyetlerin telafisi için özel ofis kurmasını da talep ediyor.
‘Halkımız on yıllardır direniyor’
Metnin okunmasından önce KNK Eşbaşkanları Zeynep Murad ve Ahmed Karamus kısa birer açıklama yaptı. “Burada günlerdir süren tartışma ve çalışmalar da açıkça gösteriyor ki Lozan Antlaşması halkımız için büyük acı ve eziyetler getirdi” diyen Zeynep Murad, on yıllardır mücadele eden halka teşekkür ettiğini ifade etti. Zeynep Murad konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün bu salonda olanlar bu direngen halkın temsiliyetiyle buradalar. Hep beraber bütün dünyaya diyoruz ki; ‘Artık hiçbir koşulda Lozan’ın devam etmesini ya da halkımızın yeni bir Lozan’la yüz yüze bırakılmasını kabul etmiyoruz.’ Bu mesaj Ortadoğu halkları ve tüm dünya için çok önemlidir.”
Ahmed Karamus ise söz konusu anlaşmanın imzalandığı günün Kurdistan halklarının tarihinde kara bir gün olduğunun altını çizdi. “Dünyaya buradan duyuruyoruz” diyerek çağrıda bulunan Ahmed Karamus konuşmasına şu ifadelere yer verdi: “Kurdistan halkı 100 yıldır, mücadele ediyor. Onbinlerce, can verdi bu mücadelede. Yine de bu antlaşmayı kabul etmedik. Antlaşma’nın yüzüncü yılında Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, yine başta İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya’nın geldiği İtilaf devletleri olmak üzere dünya devletlerine sesleniyoruz; Kürt halkı büyük bir haksızlıkla yüz yüze bırakılmıştır. Kurdistan dört parçaya bölündü. Bu eksikliği, bu yanlışlığı, beraberinde katliamlar getiren bu antlaşma bertaraf edilmeli ve Kurdistan halklarından özür dilenmelidir.”
Anarşist gençler de Lozan’a karşı
1872'de gerçekleşen 1. Anti-otoriter Enternasyonal'in 150. yıl dönümünü anmak üzere farklı ülkelerden gelen 5 binden fazla kişi, 19-23 Temmuz 2023 tarihleri arasında İsviçre'nin Jura dağlarında bir araya geldi. Kürt gençlerinin de katıldığı buluşmanın ardından anarşist gençler Lozan Anlaşmasına karşı düzenlenen eylemlere katılım gösterdi.