Mücadelelerine sahip çıkacağız

• DAİŞ çetelerinin Hesekê’nin Til Şayîr beldesinden kaçırarak katlettiği Til Şayir Belde Eşbaşkanı Seda Feysal El Hermas ve yardımcısı Hind Letîf El Xidêr’in yaşamı, kadınların özgürlük mücadelesine ışık oluyor.  

HÊLÎN GEMO
NUJINHA/HESEKÊ
 
Hind adıyla tanınan Eslam Latîf El-Xidêr, Hesekê’nin Deşîşa ilçesine bağlı Til Şayîr beldesinde dünyaya geldi. El-Cibûr aşiretine mensup Hind, ilk öğrenimini Dişîşa’daki Hedac Okulu’nda tamamladı. Ortaöğrenimi ise Hesekê Kantonu’na bağlı Şedadê ilçesinde gördü. Mezuniyet belgesini aldıktan sonra ailesinin yanına döndü.
 
Hind 15 yaşında evlendirildi

Çocuk yaşta evliliklerin halen görüldüğü Arap aşiretlerinde Hind de bu geleneğin mağduru oldu. Henüz 15 yaşındayken ailesi onu Iraklı bir erkekle evlendirdi. Hamile olduğu sırada eşi onu terketti. Ailesinin evine dönen Hind, dünyaya getirdiği kızını tek başına büyüttü. 
Özerk Yönetim sisteminde kadın özgürlüğü ile ilgili çalışmalarında yer almak için çok çabaladı ancak aile engeliyle karşılaştı. Mücadelesi sonucu Kasım 2020’de Til El-Şayîr Halk Meclisi’ne girdi. Hevrîn Xelef’in 2019 yılında çeteler tarafından vahşice katledilmesinden çok etkilendi. Bu yüzden kadınların erkek egemenlikli her türlü gericiliğe karşı verdiği mücadeleye katılıp kadınların sesi olmak istedi. 
 
Seda hayaline ulaştı

Seda Feysel El-Hermas da aynı beldede 1993’te hayata gözlerini açtı. Cihêşî aşiretinden olan Seda da ortaokulu bitirdi. Evlendirilerek iki kız çocuğu dünyaya getirdi. Şu anda en büyük kızları bir buçuk yaşında olan Seda’yı da eşi terkedince çocukların yükü Seda’nın omuzlarına kaldı.

Seda da tıpkı Hind gibi defalarca, Kuzey-Doğu Suriye Kadın Hareketi olan Kongreya Star’ın yönetimiyle temasa geçti ve çalışmalarda yer almak istediğini iletti. Nihayetinde o da çabalarının sonucunu aldı. Kasım 2020’de Deşîşa Meclis Eşbaşkanı olarak seçildi. 

 Cenazeleri 8 gün boyunca defnedilemedi

Çetelerin ‘kafalarınızı keseceğiz’ tehdidine rağmen mücadelelerinden vazgeçmediler. 22 Ocak 2021’de evlerine saldıran DAİŞ çeteleri, ailenin diğer fertlerini bir odaya toplayıp, iki aktivisti elleri ve gözleri kapalı halde kaçırdı. Daha sonra Hind ve Seda’nın bedenlerine işkence edilmiş cenazeleri bulundu.Tehditler nedeniyle aileler cenazeleri 8 gün boyunca defnedemedi. 31 Ocak günü Şedadê’de yakınları ve arkadaşları tarafından düzenlenen bir törenle son yolculuklarına uğurlandılar.
 
Çok başarılıydılar

Hind ve Seda’nın mücadeleci kişiliklerine dikkat çeken Hasekê Kantonu Kongreya Star Yürütme Üyesi Rîma Îsa Mehmûd, onları şu sözlerle anlattı: “Zeki ve yetenekli kadınlardı. Çalışmalara kısa zamandır katılmış olmalarına rağmen oldukça başarılıydılar. Aileleri evlerinden çıkmalarına dahi izin vermemiş ancak yine de kadın hareketine ulaşmayı başarmışlardı. İradeleri önünde hiçbir engel duramamıştı. Büyük bir fedakarlıkla emek veriyorlardı. Her ikisi de dünya kadınlarının özgür yaşamasını istiyordu. Onların mücadelesine sahip çıkacağız.”

İrademiz daha da bileniyor

Jinnews muhabiri Dîcle Demhat’a konuşan Fırat Bölgesi Kadın Bakanlığı Yönetim üyesi Firyaz Berkel, Kuzey ve Doğu Suriye’de öncü kadınlara yönelik gerçekleşen bu saldırının ilk olmadığını belirterek, kadın iradesinin hegemonik güçler tarafından kırılmak istendiğine dikkat çekti. Rojava Devrimi’nin başlangıcından bu yana kadınların kendi iradeleriyle öncü pozisyonlarda rol oynadıklarını kaydeden Firyaz Berkel, Zehra Berkel, Hebûn Mele Xelîl, Yadê Emîne, Yadê Eqîde ve Hevrîn Xelef gibi onlarca öncü kadın hedef alınıp katledildiğini belirterek, “Katiller ayrı olabilir ama zihniyet aynı. Bu katiller, tek bir sistem etrafında kendini örgütlüyor. Amaçları kadının iradesini kırmak ve bu temelde kadınları susturmaktır. Fakat her şehadetten sonra biz kadınlar örgütlülüğümüzü daha da güçlendiriyoruz” diye konuştu.
 
Yeni Sedalar, Hindler doğacak

Devrimle beraber Arap kadınların da mücadeleye katıldığını dile getiren Firyaz, “Kadının mücadelesini kırmak için de Seda El-Hermas ve yardımcısı Hind El-Xidêr hedef alındı. Katliamlara rağmen kadınlar kırılmadı, kırılmayacak. Dünyaya yeni Seda ve Hind’ler doğacak. Nasıl ki Zehra, Hevrîn, Arîn ve Avestalar yeniden doğup mücadele ettiyse Sedalar da bir gider, bin doğar” diye devam etti.