Nöbet bitti, mücadele sürüyor

Ekokırım nöbeti

Ekokırım nöbeti

  • Türk iktidarının sürdürdüğü ekokırıma karşı Besta'da bir günlük nöbet tutuldu. Şirnex Ekoloji Platformu Dönem Sözcüsü Adnan Şenbayram, nöbetin bittiğini ama mücadelenin devam edeceğini söyledi.

 

Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Şirnex ve ilçelerinde devam eden ekokırıma karşı "Eko kırıma geçit yok, doğa talanına karşı yürüyoruz" şiarıyla Besta'da tutulan nöbet, basın açıklamasıyla son buldu.

Nöbetin tutulduğu Besta’da bulunan Çemê Têwî ve Bişêye Reş köyleri arasındaki Kûn Hirçokê bölgesinde yapılan açıklamaya DBP Eşbaşkanları Keskin Bayındır ve Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları ile DEM Parti'li milletvekilleri katıldı. Şirnex Ekoloji Platformu Dönem Sözcüsü Adnan Şenbayram, Kürdistan'ın sermayeye peşkeş çekildiğini belirterek "Güvenlik adı altında yapılan uygulamalara karşı dün bir yürüyüş yaptık. Talancı sisteme bir mesaj verdik ve eko kırıma izin vermeyeceğimizi belirtti. Bundan sonra doğanın talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Doğayı birlikte özgürleştireceğiz. Bugün nöbetimiz bitiyor ama mücadelemiz devam edecek. Doğa özgür olana kadar direnmeye devam edeceğiz. Kasım'da ağaç ekim kampanyası başlatacağız. Birlikte mücadeleyle ancak doğayı koruyabiliriz. Cûdî'den Akbelen'e mücadelemiz devam edecek" dedi. Açıklama sonrası nöbet alanı nöbetçiler tarafından temizlendi. 

35 yılın ardından

Besta Bölgesi'nde bir günlük nöbet eylemine katılan birçok kent sakini, 35 yıldır yasaklı olan arazilerini gördü ve yaşanan tahribata şahitlik etti. Yürüyüş ve nöbet eyleminde öne çıkan bazı başlıklar şöyle:  

* Yürüyüş ve nöbet eylemi, uzun yılların ardından bölgede yapılan en kitlesel eylem oldu. 

* Besta'daki karakolda herkes kimlik kontrolünden geçirildi. 

* Nöbet eylemine ulaşan yurttaşlar, binlerce kesilmiş ağaçla karşılaştı. 

* Bazı kadınlar, üst üste konulmuş odunların üzerinde uzun bir süre ağıt yaktı. 

* Mêrdîn’den gelen Barış Annesi Hasibe Mengirkaon, yaşanan doğa talanını Gılgameş Destanı'nda yer alan ihanete benzetti. Destandaki ihanet ile doğaya dönük saldırıları kıyasladı. 

* Nöbet alanı çevresinde çok sayıda karakol ve kalekol dikkat çekti. Söz konusu karakol ve kalekolların son yıllarda inşa edildiği biliniyor. 

* Eylemciler, yaktıkları ateşle ısındı. Ateş etrafındaki "özgürlük" halayı sabaha kadar devam etti. 

* Eylem boyunca Barış ve Demokratik Toplum Süreci üzerinde tartışmalar yürütüldü.

* Birçok yurttaş, 1990'lı yılların başından bu yana yasaklı olan arazilerinde ilk kez özgür bir şekilde vakit geçirdi. Ayrıca yaşanan tahribata şahitlik etti. Bu durum duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. 

* 80 yaşındaki bir çift de bastonlarıyla nöbete katıldı; amaçlarını "Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için buradayız" şeklinde özetledi. 

* Son yerel seçimlerinde taşımalı asker ve polislere "Konuş, sen nerelisin!" tepkisiyle öne çıkan Süleyman Salğucak da nöbet eylemine katılan isimlerden oldu. 

* Bir anne, eylem boyunca, 35 yılın ardından geldiği arazisinden aldığı meşe dalını elinden düşürmedi. 

* Birçok kişi, çadır yerine toprak zeminde uykuya daldı. Kent sakinleri, yanlarında getirdikleri battaniye ve minderleri, farklı kentlerden gelen ekolojistlerle paylaştı. 

Ekolojistler konuştu

Yürüyüş ve nöbete yer alan Amed, Mêrdîn ve Riha ekoloji dernekleri, Mezopotamya Ekoloji Hareketi ve Polen Ekoloji'nin temsilcileri barışın toplumsallaşması ve ekolojik bir barış için ekoloji hareketlerinin birlikte mücadele etmesi gerektiğini belirtti. İstanbul'dan eyleme katılan Polen Ekoloji aktivisti Cemre Nayir, "Burada bir orman kıyımı olduğu petrol aramaları adı altında doğanın talan edildiğini hep duyduk ama gelip görmek başka bir şey. 35 yıldır yasak olan bir bölgede halkın direnişi ile doğa talanına karşıyız. Bu halk 35 yıldır ayak basamadığı topraklarda halay çekiyor. Bu çok değerli bir şeydir. Ağaçlar kıyılıyor. Cûdî maden sahasına dönüştürülmüş. Petrol aramalarında bir kırma tekniği kullanılıyor. Bu Avrupa'da yasaklı, çünkü yer altı su kaynaklarını zehirleyen bir yöntem ama burada uygulanıyor. Bu rantçı, özel savaş uygulamalarının bölgede uygulandığını gösteriyor. Burası su sıkıntısı çekmeyen bir yerken rant politikaları nedeniyle artık burada su sorunu var" dedi. 

 

 

İnsansızlaştırma politikası

Amed Ekoloji Derneği üyesi Gökhan Saran ise şunları söyledi:  "Şirnex'te yıllardır bilinçli olarak ağaç kıyımı var. İnsansızlaştırma politikasının bir uygulaması olarak önümüze çıkıyor. Bu sadece Şirnex'te değil; Pasûr, Lice'de de eko kırım söz konusu. Amed Ekoloji Derneği olarak birlikte mücadele etmek için Besta'ya geldik. Örgütlü bir mücadeleyla ancak kazanabiliriz. Sadece ekolojik kırımı durdurmak üzerine değil; yeniden inşayı da günde almamız gerek. Kasım'da ekokırımın olduğu her yerde fidan dikimleri yapacağız."

Yaşam topyekun yok ediliyor

Mêrdîn Ekoloji Derneği üyesi Felemez Önen, artan eko kırıma dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Son 10 yıldır Kürdistan'da eko kırım arttırılmış durumda. Şirnex'ta maden, petrol araması ve karakol inşaatları adı altında doğa talan ediliyor. Topyekun bir yaşam yok ediliyor. Barışın yolu doğadan geçiyor. Doğa özgür olmadan bir barıştan bahsetmek mümkün değil."

Herkesin sorunudur

Riha Ekoloji Derneği üyesi Serhat Altandağ, doğanın sistematik bir şekilde yok edildiğini belirterek, "Destek amaçlı geldik. İnsansızlaştırma ve hissizleştirmeye karşı omuz omuza mücadele edeceğiz. Aydın'daki zeytin platformundan İzmir'deki ekoloji derneklerine kadar bugün Besta'da ağaç kesimi herkesin sorunu" dedi. 

Ekoloji, barışın teminatı

Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eşsözcüsü Erdoğan Ödük da Şirnex'ın açık bir maden alanı olarak ilan edildiğin ibelirterek, şunları dile getirdi: "Kömür ocaklarından petrol aramaları ve karakollara kadar çok geniş bir ekolojik tahribat söz konusu. Onurlu bir barıştan bahsedeceksek bunu ekolojiden bağımsız düşünemeyiz. Ekoloji barışın teminatı. Barıştan bahsedeceksek ekolojik yıkımın biran önce son bulması gerek." ŞIRNEX

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.