Rosa'nın konsepti hayat buldu

• "Kadın hareketinin görevi sadece kadınları değil, toplumları da özgürleştirmektir. Bunun adı da radikal demokrasidir. Rosa Luxemburg'un demokrasi konsepti, Kürt Özgürlük Hareketinde hayat buldu. Bıraktığı miras, Kürt Özgürlük Hareketi tarafından realize edildi."

NİHAL BAYRAM
MAİNZ

Rosa Luxemburg’un 150. ölüm yıl dönümü vesilesiyle Rosa Luxemburg Vakfı’nın organizesiyle online panel düzenledi. Salı akşamı gerçekleşen paneli, vakfın Bavyera ile Hessen eyalet temsilcileri Julia Killet ile Ercan Ayboğa ortak modere etti. Rosa Luxemburg ve Kürt Kadın Hareketinin ele alındığı panele konuşmacı olarak KNK Uluslarası İlişkiler Sözcüsü Nilüfer Koç, Yazar Anja Flach ve Rosa Luxemburg Vakfı çalışanı Jörn Schütrumpf katıldı.  

  Panelde, Rosa Luxemburg’un düşünce konsepti, dünya görüşü ve mücadele alanı Kürt Özgürlük Mücadelesi ile bağı tartışıldı. 

Demokrasi konsepti

Rosa’nın demokrasi konseptinin özgüven ve özgürlük düşüncesi üzerinden kurulduğunu belirten Jörn Schütrumpf, Alman sosyal demokrasinin bürokratik ve parlamenter normlar üzerinden kurulduğunu, söz ve karar hakkının parlamenter alana mahsus görüldüğünü söyledi. Rosa’nın ise söz ve karar hakkının kitleler üzerinden olması gerektiğini savunduğunu hatırlattı.
 
Demokrasinin yerelden inşası

Rosa’nın Kürt Özgürlük Mücadelesinde önemli bir rol model olduğunu söyleyen KNK Uluslarası İlişkiler Sözcüsü Nilüfer Koç ise, “Sosyalizm demokrasisiz inşa edilemez. Demokrasi, mücadele sonucunda parlamenter sisteme bağlı olan kapitalist düşünceyi yok edebilen bir toplumsal güçtür. Kürt sorunu kapitalist sistemin bir sonucu oluştu. Yerelden inşa edilen ve yönetilen bir demokratik konfederalizm siyasi özgürlükler ile sorun aşılabilir” diyerek, bunun bugün Kürdistan’da kooperatifler, akademiler, komünler üzerinden hayata geçirildiğini hatırlattı.  

Mirası realize edildi

Kürt Özgürlük Hareketinin kırmızı çizgisinin kadın özgürlüğü olduğunu belirten Koç, “Kadın hareketinin görevi sadece kadınları değil, toplumları da özgürleştirmektir. Bunun adı da radikal demokrasidir. Rosa’nın temel konsepti, otonomi, millet sorusu, milliyetçiliğin ve seksizmin reddi gibi dört temel ögeden oluşuyordu. Bunlar Kürt Özgürlük Hareketinde hayat buldu. Rosa Luxemburg’un bıraktığı miras, Kürt Özgürlük Hareketi tarafından realize edildi” dedi. 
 
Rosa ve Sara

Yazar Anja Flach da Rosa ile Sara (Sakine Cansız) arasındaki benzerliklere dikkat çekerek, şunları ifade etti: “Özellikle hayata bakış, devrime ve doğaya olan aşkları, yaşam tarzları gibi birçok benzerlikleri var. Sara Kürt halkı içerisinde “Kürt Rosa” olarak adlandırılıyordu.”

Flach, Kürt kadınların ataerkil sistemin sembolü olan silahı eline alarak, toplumsal cinsiyetçi yaklaşımları daha ilk başta kırdıklarını belirterek, “Kadınlar, düşüncede ve pratikte özgünlüklerini inşa ederek, bağımsızlıklarını kendi güçleri ile kazandılar” diye konuştu. 

Panel, soru cevap bölümü ile sona erdi.