Sanat, ticari kaygıların denetiminde

Toplum/Yaşam Haberleri —

İklim Tamkan

İklim Tamkan

  • Sanatçılar, sansür ve otoriter baskılarla karşı karşıya kaldıkça, yaratıcılıklarını sınırlayan bir ortamda hareket etmek zorunda kaldılar. AKP iktidarıyla birlikte sanatçıların düşünme ve tahayyül etme biçimleri üzerinde bir bastırma ve kontrol mekanizması oluşturuldu.

Vasatın İktidarı II

 

MIHEME PORGEBOL

Vasatın İktidarı başlıklı dosyamızın ilk bölümünde genel olarak AKP döneminde sanat ve sanatçı üzerindeki baskıları özetlemiş, bu alandaki uygulamaların genel bir bilançosunu vermeye çalışmıştık. Ancak sanat ve sanat düşüncesi yalnızca rakamlar ve istatistiklerle ölçülüp yorumlanabilecek bir şey değildir. Bir yerde sanata dönük uygulamaların orada başta sanatçının olmak üzere bütün toplumun gündelik yaşamından hayatı kavrayış biçimine kadar etkisi kaçınılmazdır. Biz de dosyamızın ikinci bölümünde 21 yıllık AKP dönemindeki sanata ve sanatçıya dönük baskıları piyanist ve besteci İklim Tamkan’la konuştuk. Sanatçının üretim koşullarından son 21 yılda ortaya çıkan eserlerin niteliğine ve tüm bunların toplumun algılama biçimlerine etkisini sorduğumuz İklim Tamkan, “AKP iktidarıyla birlikte ortaya çıkan otoriter politikalar ve düşünce kalıpları, sanatçıları etkisizleştirmeye yönelik bir strateji olarak kullanıldı. Eleştirel düşünceye ve alternatif bakış açılarına tahammülsüzlük, sanatçıların fikirlerini ve eserlerini özgürce ifade etme cesaretini kırdı” diyerek Türkiye’de sanatın içinde bulunduğu durumu özetliyor. Tamkan, aynı zamanda “21 yılda üretilen eserlerin niteliği üzerinde ticari kaygılar ve sansür baskısının olumsuz etkisi olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum, sanatın eleştirel gücünü ve derinliğini zayıflatabilir ve vasatlığın ön plana çıkmasına neden olabilir” diyor.

 

 

Sanat üretimi her ne kadar çoğunlukla icracısının koşulları ve iç dünyasıyla ilgili olsa da toplumsal ve siyasi gelişmelerden, zaman ve mekânın belirlediği koşullardan da etkilenir ve buna göre şekil alır. Bu bağlamda 21 yıllık AKP iktidarı Türkiye'de sanatı nasıl etkilediğini değerlendirebilir misiniz?

21 yıllık AKP iktidarı, Türkiye'deki sanatı elbette büyük ölçüde etkiledi. Sanatın özgürce ifade edilmesi, eleştirel düşüncenin ve farklı seslerin ortaya çıkması için gerekli olan demokratik ortamın giderek kısıtlandığını gözlemliyoruz. Yaratıcı özgürlüğün sınırlanması, sansürün artması ve baskıcı bir politika ile karşılaşma, sanatçıları özgür ifade ve kendini ifade etme konusunda zorluklarla karşı karşıya bıraktı. Sanatın toplumsal ve siyasi eleştiriyi ifade etme rolü önemli bir şekilde baskı altına alındı. Eleştirel sanat yapıtları ya sansüre uğradı ya da baskılara maruz kaldı. Sanatın toplumsal dönüşümü, adalet taleplerini ve demokrasi mücadelesini yansıtan eserlerin üretimi ve sergilenmesi zorlaştı. Devlet destekli ve hoşgörülü olmayan bir sanat politikası, sanatçıların özgürce ifade etme hakkını ve toplumu etkileyen önemli konuları ele alma cesaretini baltaladı. Ayrıca, kültür ve sanat alanındaki bütçe kesintileri ve kaynak eksikliği, sanatçıların sürdürülebilir bir şekilde üretim yapmasını ve eserlerini sergilemesini zorlaştırdı. Kültürel çeşitlilik ve alternatif ifade biçimleri, resmi politikaların dışında kalan bağımsız sanat platformlarında daha az yer buldu.

 

 

AKP iktidarıyla dönüşen toplumsal ve siyasi yapıda sanatçıların düşünme ve tahayyül etme biçimleri nasıl etkilendi?

AKP iktidarıyla birlikte ortaya çıkan otoriter politikalar ve düşünce kalıpları, sanatçıları etkisizleştirmeye yönelik bir strateji olarak kullanıldı. Eleştirel düşünceye ve alternatif bakış açılarına tahammülsüzlük, sanatçıların fikirlerini ve eserlerini özgürce ifade etme cesaretini kırdı. Sanatçılar, sansür ve otoriter baskılarla karşı karşıya kaldıkça, yaratıcılıklarını sınırlayan bir ortamda hareket etmek zorunda kaldılar. Bu dönemde, sanatçılar kendilerini ifade ederken daha dikkatli ve öz denetimli olma eğilimi gösterdiler. Eleştirel veya toplumsal dönüşümü yansıtan eserler üretmek riskli hale geldi ve bu nedenle birçok sanatçı kendini sansürlemek zorunda kaldı. Bu durum, sanatın özgürlük ve yaratıcılık alanı olan bir mekân olarak işlevini sınırladı. AKP iktidarıyla birlikte sanatçıların düşünme ve tahayyül etme biçimleri üzerinde bir bastırma ve kontrol mekanizması oluşturuldu.

Az önce bahsettiğim zorlu koşullar altında dahi birçok sanatçı, yaratıcılıklarını ve eleştirel düşüncelerini ifade etme çabasını sürdürdü. Alternatif platformlar ve bağımsız sanat inisiyatifleri, sansür ve otoriter baskılara karşı direnen sanatçıların seslerini duyurabilmeleri için önemli bir rol oynadı.