• Alman devleti; Türk işgal saldırılarına karşı durmak ve barışı savunmak amacıyla Güney Kürdistan’a gitmek isteyen heyeti KDP ile parelel olarak engelledi. Die Linke “Alman devlet daireleri Erdoğan’ın uşağı olmamalı” açıklamasını yaptı.
• Barış Delegasyonu: Biz enternasyonalistiz ve herhangi bir Kürt partisini veya belirli bir siyasi hareketi temsil etmiyoruz. Kürdistan'ın dış devletler tarafından sömürgeleştirilmesine karşıyız.

Alman devlet makamları “Türkiye ile ilişkilere zarar verileceği” gerekçesiyle Hewlêr’e uçmak isteyen barış heyetini engelledi. Alman devletinin bu tutumuna parelel olarak KDP yönetimi ise Hewler’e uçan heyet üyelerinden bazılarını gözaltına aldı ve ardından sınır dışı etti.

Faşist Türk devletine destek mahiyetindeki bu tutuma ilişkin bir açıklama yapan “Kürdistan’da Barış ve Özgürlük için Delegasyon” 23 Nisan’dan bu yana devam eden Türk devlet saldırılarını yerinde gözlemlemek üzere olay yerine gitmek istediklerini belirterek şu açıklamayı yaptı: “11 farklı ülkeden politikacılar, akademisyenler, insan hakları aktivistleri, sendikalistler, gazeteciler, feministler ve ekolojistlerin oluşan 40 kişilik delegasyon, siyasi aktörler arasında diyaloga katkıda bulunmak için tüm partilerin milletvekilleriyle diyalog kurmak ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etmek istedik. Ancak delegasyonumuz, Hewlêr havaalanına vardığında ülkeye girişi yasaklandı. 20’si sınır dışı edilirken geri kalan 20 kişi ise hala havaalanında tutuluyor.”

Görüşeceğimiz kurumlar sindirildi

Delegasyon Türk işgal saldırılarının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu “kuşkusuz kabul edilemez” olduğunun altını çizerek, şu sözlere yer verdi: "Uluslararası devletlerin bu konuda sessiz ve hareketsiz kalması, Türkiye'nin uluslararası kanunlara ve insan hakları hukukuna uyması konusunda ısrar etmek için hiçbir adım atmaması üzüntü verici."

Ziyaret etmek istedikleri kurum ve kuruluşların sindirildiklerine vurgu yapan Barış Delegasyonu, bu kurumların toplantılardan geri çekildiklerinin bilgisini verdi.

Tuzak kuruluyor

Delegasyon adına yapılan açıklamanın devamında şu sözlere yer verildi: "Biz enternasyonalistiz ve herhangi bir Kürt partisini veya belirli bir siyasi hareketi temsil etmiyoruz. Kürdistan'ın dış devletler tarafından sömürgeleştirilmesine karşıyız. Biz burada herhangi bir Kürt partisine karşı durmak için bulunmuyoruz."

Ziyaretin, Türk devletinin yerel halka ve Kürt bölgelerinin ekosistemlerine yönelik saldırganlığı ile ilgili olduğunu belirten Barış Delegasyonu, "Bu durum bir tuzaktır; Kürtler arasında, barışı ve tüm Ortadoğu'nun geleceğini tehlikeye atacak, silahlı çatışmaya dönüşme gibi endişe verici potansiyeli olan sorunlar yaratıyor" değerlendirmesini yaptı.

Çatışma değil, siyasi çözüm

"Tüm Kürtleri bu konuda uyarmak, diyalog kurulmasını ve sürdürülmesini sağlamak acil dileğimizdir. Siyasi bir çözüm bulmak ve dış tehditlere karşı birlikte durmak gerekiyor" diyen Barış Delegasyonu şu talepleri dile getirdi:

• 1. Havalimanlarından birinde reddedilen, tutuklanan veya sınır dışı edilen tüm heyet üyeleri serbest bırakılmalı ve heyetin geri kalanına katılmasına izin verilmeli.
• 2. Tüm Kürt siyasi aktörler birbirleriyle diyaloğa dönmeli
• 3. Tüm uluslararası insani örgütleri ve siyasi kurumları barışçıl bir çözümü desteklemeye çağırıyoruz. Türk devlet ordusu derhal tüm bölgeden çekilmelidir.”

 

Sol Parti: Uşaklık yapmayın

Konuya ilişkin bir açıklama yapan Alman Sol Parti (Die Linke) barış heyetinde yer alan Hamburg eyalet milletvekillerinden Cansu Özdemir, Sol Parti’nin federal parlamenteri Andrej Hunko ve Martin Dolzer’in Düsseldorf'ta uçağa binmesinin engellendiği belirtti. Die Linke yöneticilerinden Jörg Schindler, "Federal hükümetten ve Dışişleri Bakanlığı'ndan derhal süreç hakkında kapsamlı bir açıklama bekliyoruz" diyerek Alman devletinin tutumuna tepki gösterdi. “Alman devlet daireleri Erdoğan’ın uşağı olmamalı” diyen Schindler, heyetin gayet insani ve hukuka uygun bir girişimde bulanmak istediğine dikkat çekti.

Heyetin bölgeye giderek Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik uluslararası hukuku ihlal eden işgal saldırılarına dikkat çekmek istediğini belirten Sol Parti yöneticisi “Yapılmak istenen iş tamamen siyasetçilerin görevi çerçevesindeydi” diye konuştu.

Yasalara aykırı

İki meclis üyelerinin engellenmesine ilişkin kısa bir açıklama yapan Sosyal Demokrat Partisi (SPD)’li Hamburg Eyalet Meclisi Başkanı Carola Veit ise  olayın ayrıntılı bir şekilde araştırılmasını istedi. Bu arada Almanya’nın önde gelen gazeteci sendikalarından Verdi de Hewlêr’e ulaşan üç üyelerinin engellendiğini ve bu durumun yasalara aykırı olduğunu bildirdi.

HABER MERKEZİ