Strasbourg'da kiliselere ve AK'ye dosya

Dünya Haberleri —

Strasbourg AK Oturma Eylemi

Strasbourg AK Oturma Eylemi

  • Strasbourg’da işgale ve soykırıma karşı süren oturma eylemi kapsamında Türk devletinin Kürdistan’daki işgal saldırılarına ilişkin hazırlanan dosya kentte bulunan kiliselere ve Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin daimi temsilciliklere verildi.

 

BARIŞ BALSEÇER/STRASBOURG

TJK-E ve KCDK-E’nin “İşgale, soykırıma karşı her yer Avaşîn, her yer Zap, her yer Metina! Dem Dema Azadiye ye!” şiarıyla başlattığı hamle kapsamında Fransa’nın Strasbourg kentindeki oturma eylemi devam ediyor.

Eylemin üçüncü haftasında KCDK-E’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit, siyasi tutsakların tecride karşı devam ettirdiği açlık grevi, Türk devletinin Kürdistan’daki işgal saldırılarına ilişkin hazırladığı dosya kentte bulunan kiliselere ve Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin daimi temsilciliklere verilmeye başlandı.

Paneller düzenleniyor

Avrupa kurumlarının bulunduğu ortak alanda devam eden ve 4 Haziran’da sonlandırılması planlanan eylemin üçüncü haftasında ayrıca çeşitli başlıklarda paneller de düzenleniyor. Çarşamba günü Zilan Katliamı’nın ele alındığı bir panel düzenlendi. Panelde, Zilan Katliamı özelinde Türk devletinin Kürtler ve diğer halklara, inançlara dönük değişmeyen soykırım siyasetinin devam ettiği vurgulandı. Türk devletinin Güney Kürdistan’daki işgal saldırılarının da bu soykırım girişiminin parçası olarak ele alınması gerektiği dile getirildi.

Sanatçılar da eylemdeydi

Gün içerisinde Ozan Seyitxan, Ozan Şemdin, Ozan Cömert, Ozan Peyman, Bengi Agıri, Tülay Şahmiran, Ozan Zahir, Şanoger Emale, Ozan Simar, Ozan Berbang ve Ozan Lokman’dan oluşan kalabalık TEV-ÇAND sanatçı grubu eyleme katılarak klamlar söyledi ve eylemin parçası olduklarını açıkladı.

Kürtler 40 yıldır bu çeteyi anlatıyor

Oturma eylemine katılan isimler gündemdeki konuları da yakından takip ediyor. Gelişmelere ilişkin görüşlerini bizlerle paylaşan Freiburg Nuda Kadın Meclisi Sözcüsü Filiz Iraz Umulgan, son günlerde deşifre edilen mafya-devlet ilişkilerinin Kürt halkı tarafından 40 yıldır dile getirildiğini belirtti. Umulgan, mafya-devlet ilişkisinin Kürtlere yönelik kirli savaşla beraber geliştiğini ifade ederek şunları belirtti: “40 yıldır mafya devletin Kürdistan’da binlerce Kürdü katlettiğini, devlet ve mafyanın Kürdistan’da uyuşturucu ticareti ve silah ticareti yaptığını biliyoruz. Kürt halkı bu gerçekliği ifade etmesine rağmen Türk toplumu bunu görmemezlikten geldi.”

Çete devlete karşı tecrit kırılmalı

Filiz Iraz Umulgan, erkek/devlet/mafya zihniyeti ile yönetilen ülkede binlerce kadının kırımdan geçirildiğini, bu kırımın cezasızlık politikasıyla derinleştiğini sözlerine ekledi. Kürt halkının 40 yıldır bu kirli devlete karşı savaştığını belirten Umulgan, “Binlerce siyasi tutsak tecride karşı açlık grevinde, gerilla işgale karşı büyük bir savaş veriyor. Kürt halkı da bu direnişlere paralel olarak mücadelesini büyütmelidir” diye konuştu. Çeteleşmiş devlete karşı demokrasiden yana olan herkesin tecrite karşı durması gerektiğini, çünkü gerçek çözümün Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridin kırılması ile mümkün olduğunu belirten Umulgan, herkese duyarlılık çağrısı yaptı.

Tecrit, mazlum Kürt halkına hakarettir

Oturma eyleminde yer alan bir diğer isim ise CİK temsilcisi Mele Kasım Serhad. Öcalan üzerindeki tecridin mazlum Kürt halkının iradesine bir hakaret olduğunu kaydeden Mele Kasım, yaptıkları görüşmelerde siyasi tutsakların tecride ve işkenceye karşı yürüttüğü açlık grevini, Türk devlet katliamlarını anlattıklarını belirtti.

Kürdistani bütün inançların Kürt Özgürlük Hareketi çatısı altında bir araya gelmesinin önemine vurgu yapan Mele Kasım, “İslam dini mazlumun yanındadır. Bu gerçeklik bilinmesine karşın bu inanca tabi insanlar mazlum Kürt halkının yanında mevzi tutmuyorsa, bu kişiler İslamı anlamamıştır” diye konuştu.

Kürtlerin heterojen inançları arasındaki çatışmaların daima düşmanları tarafından çatışma unsuru olarak kullanıldığına dikkat çeken Mele Kasım uzun yıllar medreselerde dini eğitim görmüş. “Okuduklarımı Önder Apo’nun İslam başta olmak üzere dinlere yaklaşımı ile birleştirdiğimde gerçeği anladım” diye belirten Mele Kasım, inançların iktidarlar elinde birer sömürü aracına dönüştürüldüğünü, günümüzde ise ırkçılığın, savaşların, sömürünün din sömürüsü üzerinden geliştirildiğini dile getirdi. 

Türk devleti İslam dinini kullanıyor

“Dilini, kültürünü yasaklayan, toprağını işgal eden bir anlayışla beraber yürümek münafıklıktır. Münafıklık da inkarcılıktan daha kötüdür” diyen Mele Kasım, Türk devletinin İslam dinini kullanarak sadece kendi devletini güçlü kıldığını, halkları sömürdüğünü vurguladı.

Mele Kasım “Bir din mazlumu savunmuyor, zalimin siyaseti haline geliyorsa din değildir. Her dinin temel amacı insanlığın değerlerini korumak olmalıdır. Ülkesi işgal altında, Önderliği rehin, dili yasaklı, kültürü asimilasyona uğrayan Kürt halkının mücadele etrafında bir araya gelmesi tarihsel bir zorunluluk” değerlendirmesini yaptı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.