Talebimiz feminist üniversite

Kadın Haberleri —

.

.

  • Kadın üniversitelerini “Kadın düşmanı politikalara bir yenisi" olarak nitelendiren kadınlar, "Bu akla karşı kadınların büyüyen isyanı tüm bu politikalara bir cevap niteliği taşıyacaktır” dedi. 

HABER MERKEZİ

AKP’li Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2019’da talimatını verdiği "Kadın Üniversitesi" 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer almasıyla birlikte gündem oldu. Karara Mezopotamya Ajansı (MA) aracılığıyla tepki gösteren kadınlar, projenin kadınları tecrit etmek üzerinden kurulduğunu ifade etti.

Kocaeli Üniversitesi Araştırma Görevlisi Elif Sinem Arıkan, kadın üniversitesi tartışmalarının yeniden gündeme gelmesinin toplumsal yaşama eşit katılımı göz ardı eden bir noktada olduğunu söyledi.

Dünya Ekonomik Formu'nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde Türkiye’nin 153 ülke arasında 130’uncu sırada olduğunu hatırlatan Arıkan, “Dolayısıyla kadın üniversiteleri toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama anlamında örnek alabileceğimiz bir model değil” dedi.

Söz konusu projeyi “kadın düşmanı politikalara bir yenisi” olarak nitelendiren Arıkan, kadın kimliğine dönük her türlü saldırı politikalarına karşı kadınlara itirazlarını yükseltmesi çağrısında bulundu. 

 Üniversiteli Kadın Kollektifi Üyesi Zelal Baydemir ise, var olan üniversitelerin erkek egemen sistemin aklı ile eğitim verdiğinin altını çizerek, “Üniversiteler cinsiyetçi söylemlerden, cinsiyetçi hocalara kadar yaşamımızın merkezinde. Bunların tekrar tekrar tasarlanarak karşımıza çıkması bir tesadüf değil. Kadınlar, AKP için büyük bir tehdit. Bu nedenle iktidar, birincil baskısını kadınlar üzerinden kuruyor. Kayyumlardan ekonomik krize daha birçok baskı politikasında kara listeye ilk olarak kadınları alıyor. Kadınların isyanını yükseltmesiyle de baskı aygıtları vahşice kullanılıyor. Bugün kadınlar olarak talebimiz feminist üniversitedir. Bilginin erkek egemen bilgi üretiminden çıkarıldığı, üniversitelerdeki eşitliğin sağlandığı ve bu eşitliğin yalnızca sayısal anlamda değil, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir ortamda eğitim görmek istiyoruz” diye konuştu.  
 
Kadın kimliğine tecrittir

Erkek egemenliğinin kadınları yaşamın her alanından izole etmek istediğine dikkati çeken Öğrenci Faaliyeti Üyesi Lizge Biter de, projeyi kadın kimliğine bir saldırı olarak yorumladı. Biter, “Güvenli alanlar, güvenli kampüsler yaratmak yerine kadınları belli bir alanda tecrit etmeye çalışıyorlar. Projenin adı kadın üniversiteleri değil kadın kimliğine tecrittir. Kadınların yaşamda kalma savaşı verdiği bu baskı ortamında tecrit içinde tecrittir.”

Kadın Üniversitesi İstemiyoruz Kampanya Grubu’nun iktidarın kadınlar üzerinden yürüttüğü düşman politikalara karşı bir araya gelme ihtiyacından doğduğuna da değinen Biter, “Bizim amacımız 2021 YÖK programından kadın üniversitelerini kaldırmak” diye ekledi. 
 
Tanıyoruz bu aklı

Devrimci Anarşist Kadınlar Üyesi Meltem Çuhadar ise, projeyi kadınları toplumdan soyutlamak amacını taşıdığını aktararak, “Zaten yaşamın her alanında saldırı altında olan kadınlara karşı ayrımcı politikalar daha da belirginleşecek. Erk aklın bir getirisi olan bu proje bizi şaşırtmadı. Pembe minibüslerden de tanıyoruz bu aklı. Bu akla karşı kadınların büyüyen isyanı tüm bu politikalara bir cevap niteliği taşıyacaktır” ifadesini kullandı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.