Türk devleti 51. Madde’yi ihlal etti

Dünya Haberleri —

❏

Almanya’da Federal Meclis uzmanlarının raporunda, Türk devletinin Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarıyla Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. Maddesi’ni ihlal ettiği belirtildi.

PERWER YAŞ / ANF/BERLİN

Geçtiğimiz günlerde Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut, Türk ordusunun Güney Kürdistan’a yönelik “Kartal-pençe” adı altında  gerçekleştirdiği hava ve kara saldırılarının uluslararası hukuk açısından incelenmesini isteyerek Federal Meclis Bilimsel Hizmetler Dairesi’ne başvurmuştu.

Milletvekillerini uzmanlık gerektiren belli konularda bilgilendiren Daire, saldırılara ilişkin görüşlerini bir raporda topladı.

Meşru savunma yok, ihlal var

Raporda, Türkiye’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarla Birleşmiş Milletler’in (BM) kurucu anlaşması niteliğindeki BM Şartı’nın 51. Maddesi’ni ihlal ettiği ifade edildi.

“Hali hazırda Türkiye’nin ‘meşru savunma’ çerçevesinde Irak topraklarında saldırılar yapmasını gerektirecek PKK’nin hiç bir saldırısı yoktur” ifadesinin yer aldığı raporda, ayrıca uluslararası hukuk gereği saldırılar öncesinde Türkiye’nin BM’yi bilgilendirmesi gerektiğine dair görüşler de dikkat çekti.

BM Milletler Anlaşması’nın 51. Maddesi’nin ikinci bendine göre “meşru savunma hakkı”nın doğması için bir devletin bir başka ülkenin topraklarında askeri harekat gerçekleştirmeden önce BM’ye haber vermesi gerektiği hatırlatılarak “Türkiye ‘pençe-kartal’ adını verdiği askeri operasyon için henüz BM’ye herhangi bir bilgi vermiş değil. Bu açından da 51. Madde ihlal edilmiştir” denildi.

Sivil kayıplara dikkat çekildi

Raporda Türk ordusunun saldırılarında yaşanan sivil kayıplara da dikkat çekilerek şunlar ifade edildi: “Kürt basınında çıkan haberlere göre Türkiye’den göç ettirilen ve yaklaşık 12.000 Kürt barındıran Erbil’in güneyindeki Mexmûr mülteci kampında da Türk saldırılarında siviller öldürüldü. Aynı şekilde Şengal Dağları’ndaki bir tıp merkezine ve Êzîdîlere ait geri dönüş kampına saldırı düzenlendi. Bu haberler doğruysa ve Türk ordusunun hedeflediği saldırıların sonucu olarak siviller öldürülmüş veya ağır yaralanmışsa veya askeri olmayan sivil hedefler yok edilmişse, bu uluslararası hukuk kurallarının ihlali anlamına gelir.”

BM ve NATO harekete geçmeli

Raporda devamla Türkiye’nin saldırıları karşısında Almanya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi ve dönem başkanı olarak acil durum toplantısını talep edebileceği bilgisine de yer verilerek şöyle denildi:

“BM Güvenlik Konseyi, Türkiye’nin Kuzey Irak’taki harekatını, en azından uygun bir karar veya açıklama sağlamak açısından uluslararası insancıl hukukun ihlali olarak kınayabilir. Bu konuda başarı oranı büyük ölçüde Güvenlik Konseyi’ndeki veto hakkına sahip ülkelerin tavrına bağlıdır. BM Güvenlik Konseyi’nin resmi bir ortak açıklaması çıkmazsa bile, en azından Türkiye’yi Kuzey Irak’taki aktiviteleri konusunda BM’ye karşı resmi bir tutum almaya zorlayabilir. Böyle bir beyandan sonra bile, Türkiye meşru müdafaa hakları çerçevesinde hareket ettiğini kanıtlayamaz ise birçok devlet tarafından bu saldırıların uluslararası hukuk kurallarının ihlali olarak tanımlanması, kendi başına önemli bir husus olacaktır.”

Raporda ayrıca Angela Merkel başbakanlığındaki Federal Hükümet’e şu çağrı yapıldı:

“Almanya, uluslararası hukuk kurallarının ihlali olarak tanımlanması için Fransa’nın Türkiye’nin Ocak 2018’de Kuzey Suriye’de başlattığı ‘Zeytin Dalı’ operasyonu sonrasındaki davranışını örnek olarak gösterilebilir. Fransa o sıralar BM Güvenlik Konseyi’nde acil bir toplantı talep etmiş, kapsamlı bir ateşkes ve koşulsuz insani yardıma erişim çağrısında bulunmuştu.”

NATO’nun gündemine taşınabilir

Federal Meclis Bilimsel Hizmetler Dairesi, raporda son olarak BM Sözlemiş ile uluslararası hukukun ihlali anlamına gelen saldırıların Almanya tarafından NATO’nun gündemine de taşınabileceğine dikkat çekti. Türkiye’nin Güney Kürdistan’da PKK’ye karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonlar konusunda kınanması için NATO üyeleri arasındaki danışma mekanizmasına vurgu yapılan raporda şunlar belirtildi: “Almanya, Türkiye’nin bu operasyonları hakkında resmi bir beyanların yapılması için uluslararası arenayı kullanabilir.”

BM’nin 51. Maddesi ne diyor?

Raporda sık sık Türkiye’nin ihlal ettiği belirtilen BM Sözleşmesi’nin 51. Maddesi şöyle:

“Bu Antlaşma’nın (BM Şartı’nın) hiçbir hükmü, BM üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde Güvenlik Konseyi, uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez. Üyelerin bu bu meşru savunma hakkını kullanırken aldıkları önlemler hemen Güvenlik Konseyi’ne bildirilir ve Konsey’in bu antlaşma gereğince uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için gerekli göreceği biçimde her an hareket etme yetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez.”

Geçtiğimiz hafta yine Sol Parti’nin bir soru önerisine yanıt veren Federal Alman Hükümeti, ilk kez açık bir şekilde Türk devletinin Rojava işgaline ilişkin “meşru değil” ifadelerini kullanmıştı.

Açık ve net ‘dur’ demeli

Federal Meclis Bilimsel Hizmetler Dairesi’nin hazırladığı raporu Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut gazetemize değerlendirdi. Raporu Federal Meclis’in gündemine taşıyacaklarını ve Türkiye’nin kınanması için Almanya’nın harekete geçmesini talep edeceklerini söyleyen Akbulut şu açıklamada bulundu: “Türkiye ilk kez uluslararası hukuku ihlal etmiyor. Türkiye’nin BM Sözleşmesi ve NATO üyeliği gibi bağlayıcı kuralları sürekli çiğnemesinin nedeni Almanya gibi uluslararası arenada etkili ülkelerin yetersiz tepkilerinden kaynaklanıyor. Özellikle Merkel hükümetinin açık ve net bir şekilde Türkiye’nin bu saldırıların son bulması için harekete geçip Ankara hükümetine ‘dur’ demesi gerekiyor. Bu rapor açıkça Almanya’nın hem BM, hem de NATO nezdinde harekete geçmesi gerektiğini ifade ediyor. Biz de parti olarak raporu Federal Meclis’in gündemine taşıyacağız ve Türkiye’nin BM ve bütün uluslararası kurumlarda kınanması için Almanya’nın harekete geçmesini talep edeceğiz.”

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.