Türk ordusundan pilotlara şantaj

  • Türk ordusunun, savaş uçağı pilotu açığını kapatmak için, 15 yıllık mecburi hizmet süresini tamamlayıp ayrılan pilotları geri çağırdığı; mecburi süreyi 21 yıla çıkararak yasal kılıf uydurduğu, bununla da yetinmeyip lisanslarını iptal etmekle tehdit ettiği, ortaya çıktı. Bazı eski savaş pilotlarının çareyi Türkiye'yi terk etmekte bulduğu anlaşıldı. 

 

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, pilotların mevzuyu mahkemeye taşıması üzerine aldığı bilgileri yazdı. Devleti içi çatışmanın yaşandığı 15 Temmuz’dan sonra 600’den fazla pilotun ordudan atıldığını hatırlatarak, pilot açığının nasıl kapatılmaya çalışıldığını özetle şöyle yazdı:

Eskiden bir pilotun mecburi görev süresi 15 yıldı. Bu zaman dilimi dolunca ordudan istifa edebiliyor ya da emekli olabiliyorlardı. Birçok pilot da 15 Temmuz’dan önce bu yolu seçti. Ayrılınca da kimi Türk Hava Yolları’nda, kimi ise Pegasus gibi özel hava şirketlerinde işe başladı. 15 Temmuz'dan sonra Milli Savunma Bakanlığı bir yazı gönderdi. 15 yıllık “mecburi hizmet” pilot açığını kapatmak için 21 yıla çıkarılmıştı. Yıllar yıllar önce ordudan ayrılan, artık sivil yolcu taşıyan pilotlar orduya yeniden çağrılıyordu. Onlara “En az 6 yıl daha asker kalacaksın” deniyordu. Gelmeyenlere ise “sen bilirsin, o halde sivildeki uçuş lisansını da 6 yıl boyunca askıya alırız” diye bir uyarıda bulunuluyordu. 

Çok uzun süre önce ordudan ayrılan bazı pilotlar, beklemedikleri bu emre karşı dava açtı. Milli Savunma Bakanlığına dava açan pilotlardan bazılarının avukatı olan Salim Şen’in dilekçelerini okuyorum. Şen, özetle şunu diyordu: “Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nda yapılan bu değişiklik, kanunların geriye yürümezliği ilkesine, zorla çalıştırma ve angarya yasağı ilkesine, devletin ana unsurlarından hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırıdır.” 

Eski subay pilotlar yürütmenin durdurulmasını ve ilgili kanun hükmünün iptalini talep ediyordu. 

Sonuç ne mi oldu? Bir mahkeme kararından aktarayım:  “Halihazırda ülkenin yetişmiş tecrübeli pilot ihtiyacının giderilemediği, yeni pilotların yetişmesinin zaman ve yüksek maliyetler gerektirdiği, bu bağlamda kanun koyucu tarafından yükümlülük süresinin uzatıldığı, ülke içinde ve dışında terörle mücadelenin devam ettiği, davacının da hizmetine ihtiyaç bulunduğu anlaşılmaktadır.” 

Yani davalar birer birer reddediliyordu. Haliyle ya orduya geri dönecekler ya da sivilde de uçuş yapamayacaklardı. Bazılarının bu nedenle ülkeyi terk ettiği, gittikleri ülkeden uçuş lisansı alıp yabancı hava şirketlerine çalıştıklarını dahi duydum."   İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.