• 400’e yakın Kürdistanlı gazeteci ve medya çalışanı, NATO ve Avrupa Birliği’ne Kürtlere karşı “soykırım savaşı” yürüten Türkiye’ye verdikleri askeri, siyasi ve ekonomik desteği kesmeleri çağrısı yaptı. Gazeteciler, Avrupa ve dünya basınının işgal saldırılarını görmezlikten gelmesine de tepki gösterdi.

ÇİĞDEM BAHAR/BRÜKSEL

Kürdistan’ın dört parçası, Avrupa Birliği ülkeleri ve Rusya Federasyonu’nda onlarca medya kuruluşunu temsil eden bir grup gazeteci ve medya çalışanı dün Brüksel Basın Kulübü’nde Türk devletinin işgal saldırılarına karşı basın toplantısı düzenledi. Ortak açıklamaya 400’e yakın basın çalışanı imza attı. Birçok dilde yapılan basın açıklamasında, Türk devletinin Kürtlere karşı “soykırım savaşı” yürüttüğü belirtilerek, Avrupa ve dünya basınının sessizliğine tepki gösterildi. Açıklamada, NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden Türkiye’ye verilen askeri, siyasi ve ekonomik desteği kesmeleri istenirken, basın mensupları ise “soykırım savaşına” daha duyarlı olmaya çağrıldı. İmzacı gazetecileri temsilen Dilêr Akreyî, Hiwa Aryen, Heval Arslan, Aysel Avesta ve Selahattin Işıldak, Kürtçe (Kurmanci-Sorani), İngilizce, Fransızca ve Arapça basın açıklamasını okudu. 

Soykırım savaşı yürütülüyor 

Kürdistanlı Gazeteciler Platformu’nun bir araya getirdiği medya çalışanlarının basın açıklamasında; Türk devletinin hem ülke içinde hem de ülke sınırları dışında Kürtlere karşı soykırım savaşı yürüttüğüne işaret edilerek, bu saldırıların KDP ortaklığı ile yapıldığına işaret edildi. 

Savaş suçu işleniyor

Türk ordusunun kimyasal silah dahil olmak üzere uluslararası sözleşmelerce yasaklanmış her türlü silahı kullandığına dikkat çekilen açıklamada, bu saldırıların temel amacının Kürtlerin kazanımları olduğu ifade edildi. 

Sessizlik ortak olmaktır 

Türk devletinin işlediği suçlar karşısında sessiz kalan NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin suça ortak olduğuna vurgu yapılan açıklamada “Bu sessizlik, Kürdistan kamuoyunda Kürt soykırımına verilmiş bir destek olarak görülüyor ve haklı tepkilere neden oluyor” denildi.

Türkiye cesaretlendiriliyor

Avrupa ve dünya basınının Türk ordusunun Kürtlere karşı işlediği insanlık suçu karşısında suskun olduğuna da dikkat çekilerek “Bu suskunluk Türk devletinin daha fazla suç işlemesine ve soykırımı devam ettirmesine cesaret veriyor” tespiti yapıldı.

Dünya Kürtlere borçlu

Açıklamada, DAİŞ’e karşı vermiş olduğu mücadele nedeniyle dünyanın Kürtlere borçlu olduğu belirtilerek, “DAİŞ’e karşı savaşta on binlerce Kürt, dünya güven içinde olsun diye yaşamını yitirdi” dendi.

Talepler sıralandı

Açıklamada imzası bulunan gazeteci ve medya çalışanları taleplerini ise şöyle sıraladı:

* Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü soykırım savaşını şiddetle protesto ediyoruz.

* Türk ordusunun soykırım saldırılarına ortak olan KDP’yi kınıyor, KDP’yi Kürtlerin ve bölge halklarının zararına olan bu işbirlikçi tutumdan vazgeçmeye çağırıyoruz.

* NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerine Türkiye’ye  verdikleri askeri, siyasi, ekonomik desteği kesmeleri ve Kürt soykırımına ortak olmamaları çağrısını yapıyoruz.

* Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere dünyadaki tüm meslektaşlarımızdan Türk devletinin soykırım savaşına karşı daha duyarlı olmalarını ve Kürdistan’da olup bitenleri kamuoyuna daha güçlü şekilde aktarmalarını talep ediyoruz.

 

Kameralarınızı Kürdistan’a çevirin

Gazeteciler, Brüksel Basın Klubü’ndeki açıklama ardından gazetemiz Yeni Özgür Politika’ya konuştu. 

Kürdistanlı gazeteci ve medya çalışanlarının Türk devletinin işgal ve soykırım saldırıları ile KDP işbirliğine karşı bir tutum belirlemek için ortak bir açıklama yaptığını belirten gazeteci Cahit Mervan, “Tabii aynı zamanda uluslararası medyanın da Kürdistan’da süren savaşa ilişkin sessizliğine dikkat çekmek istedik” dedi. Rusya-Ukrayna savaşı ile medyanın dikkatini bu bölgelere verdiğine vurgu yapan Mervan, “Uluslararası medyadan talebimiz şu: Kürdistan’da olup bitenlere gözlerini açsınlar, kameralarını oraya döndürsünler. Orada gerçekten büyük bir vahşet yaşanıyor. Türk devleti Güney Kürdistan’a yönelik saldırı düzenliyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de ise SİHA ve İHA’larla cinayetler işliyor. Umarız ve dileriz uluslararası medya bu sessizliğine bir son verir. Kürdistan’da olup bitenleri kamuoyuna daha açıktan paylaşır” dedi. 

 

Üç maymunu oynamaktan vazgeçin

Gazeteci Selahattin Işıldak da bu açıklamayla dünya basınının, medyasının Türk devletinin işgal saldırılarına karşı üç maymunu oynamasına karşı tepki göstermek istediklerini söyledi. Türkiye’nin Ukrayna üzerinden Batı güçleri ile Rusya arasındaki hegemonya savaşını fırsata çevirerek işgal bölgelerini genişletmek istediğini kaydeden Işıldak, “Türk devletinin Neo-Osmanlıcılık politikalarına karşı ses olan özgür basının temsilcileri olarak dünya basınının dikkatini yaşananlara çekmek istiyoruz. Üçüncü Dünya Savaşı sadece Ukrayna’da değil dünyanın birçok noktasında, uzun yıllardır Kürdistan topraklarında devam ediyor” ifadelerini kullandı. 

 

Batı sorumluluğunu görmeli

Gazeteci Aysel Avesta da “Kürt basın camiası olarak bir aradayız” diyerek, “Ülkemizde yaşanan işgal ve çok yönlü saldırılara karşı tutumumuzu beyan ettik” diye konuştu. Avesta, “Avrupa Parlamentosu’nda hem meslektaşlarımıza hem Avrupa’nın tüm kurum ve kuruluşlarına Kürdistan’da yaşanan soykırım savaşına karşı sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz” diyerek, “İnsanlarımız kimyasalla öldürülüyor, ülkemiz işgal edilip talan ediliyor. Meslektaşlarımızdan Kürdistan’da yaşanan bu işgal ve soykırım savaşına karşı duyarlı olmalarını bekliyoruz” çağrısında bulundu. 

 

İşinizi yapın, gerçekleri yazın

Gazeteci Hayrettin Çelik de Türk devletinin Kürdistan’da yürüttüğü savaşta her türlü kirli yol ve yönteme başvurduğunun altını çizerek, “En son özgürlük savaşçılarına karşı kimyasal silah kullanıldı. Bir yandan katliam yapıyor bir yandan Kürdistan doğasını bombalıyor” dedi. Uluslararası basın çalışanlarını tüm bu yaşanlara karşı duyarlı olmaya davet eden Çelik, Kürt gazeteciler olarak beklentilerini şöyle sıraladı: “Türk devletinin işgal saldırılarını görmezden gelmeyin, haber yapın, gerçeği yazın. Avrupa ülkelerinin desteğiyle Türk devleti bu savaşı yürütüyor. Türk devletinin kirli uygulamalarını hükümetlerinize sorun, ülkelerinizin gündemine sokun.”