Türkiye’ye yönelik karar zamanı geldi

• AB, Oruç Reis gemisinin Doğu Akdeniz’den çekilmesinin Türkiye’ye yönelik ana mesajlarını değiştirmediğini belirtirken, Avrupa Birliği Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Türkiye ile ilgili zor kararlar almanın zamanı geldi” diye konuştu.

Türk devleti, Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyeti yürüten Oruç reis gemisini geri çekerken, Avrupa Birliği (AB) Türkiye’ye yönelik yaptırım konusunda fikirlerinin değişmediğini açıkladı. Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda konuşan Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye'ye ekonomik yaptırımlar uygulama konusunda AB üyeleri arasında görüş birliği arayışında olduklarını belirtti. Genel Kurul’da bazı parlamenterler Türkiye’ye yönelik silah ambargosu uygulanmasını isterken, talepler arasında Türkiye ile Gümrük Birliği'ne son verilmesi ve AB'ye adaylık statüsünün tamamen düşülmesi de bulunuyor.

Türkiye ile ilgi dönüm noktası

Avrupa Parlamenterlerinin taleplerine ilişkin konuşan Borrell, AB'nin Türkiye’ye silah ambargosu uygulama yetkisi bulunmadığını, ancak her bir ülkenin bu kararı kendisinin alabileceğini belirtti. Borrell, her parlamenterin kendi ülkelerine bu konuda baskı uygulayabileceğini de sözlerine ekledi.  Borrell Türkiye ile ilgili bir 'dönüm noktasına' varıldığını, artık karar alma zamanı geldiğini ve bu konuda üye ülkeler ile görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.

Mesajımız değişmedi

AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano ise Oruç Reis gemisinin Türkiye'ye geri çekilmesinin Brüksel'in Türkiye'ye verdiği temel mesajı değiştirmediğini belirtti.

AB’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri nedeniyle Türkiye'ye verdiği mesajın değişmediğini kaydeden Stano şöyle konuştu: "Avrupa Birliği Doğu Akdeniz'deki bazı AB üye ülkeleri tarafından provokasyon ve ilişkilerimizde rahatsızlık oluşturan konular olarak görülen tek taraflı adımların sona erdirilmesini bekliyor. Kısa süre içinde Türkiye hakkında dışişleri bakanlığı ve AB liderleri seviyesinde görüşmeler yapılacak. Bu görüşmeler üye ülkeler için AB-Türkiye ilişkilerini her yönü ile masaya yatırmak yönünde bir fırsat olacak ve Doğu Akdeniz'de takip edilecek politikaya da ışık tutacak.”

BRÜKSEL