Zorun yarattığı devrimci kişilikler
Selim FERAT yazdı —
- Kişilikler, toplumsal olarak: Yaşam boyu süren bir çaba, yenilikçi tutum sergilerler. Bu kişilikler, öznel ve sıra dışı özellikler taşırlar. Paradoksal yükselirler. Kitabında teslimiyetin olmadığı gerilla Ferzad Aso’yu da bu devrimci kişilikler arasında anarak…
Bu yazıyı yazmaya iten önemli bir not:
18 Kasım 2022 günü Mûş’un Gimgim ilçesi kırsalında şehid düşen gerilla Ferzad Aso’nun:
"Bizim kitabımızda teslimiyet yoktur" sözleri.
İkinci önemli notum:
33 yıl geçtikten sonra, Vedat Aydın bir kez daha mezarı başında anıldı. Ananlar arasında Meral Danış Beştaş ve Gültan Kışanak bulunuyorlardı.
Zor kavramına dayanan tarihin yarattığı ilk kişiliklerden biri Vedat Aydın.
* * *
"İstikrarsız Dengeler“ (Gramsci) ekseninin yapılandırdığı kişilikler olarak tanımlayacağım bu şahsiyetler, serüveni uzun bir tarihi süreçte biçimlendiler.
Koordineli bir sömürgeci yapı, "Zor“ kullanarak egemenlik kurdu.
Dengeler oluştu. Ancak "dengelerin aşılması“ da, oluşan dengelerin kaçınılmaz sonu olarak saptanabilir.
Bunu şöyle tarif edebiliriz: Zora dayalı denge, zora dayalı aşılmak zorundadır ve bu her defasında reel toplumsal bir hikayedir.
Teorisini yansıtırsak:
"Tarihte Zorun Rolü“, Engels’in eseri. 1887-1888 yıllarında yazılmış.
"Kurdistan’da Zorun Rolü“, 95 yıl sonra 1983’ün Ocak ayında Weşanên Serxwebûn tarafından yayınlanmış
Engels’in bu yapıtında: "Amerikan devriminin başlattığı şeyi, gene askeri alanda Fransız devrimi tamamladı. O da, Koalisyonun iyi eğitilmiş paralı ordularına karşı, yalnızca kötü eğitilmiş, ama kalabalık asker yığınlarını, tüm ulustan toplanan askerleri çıkarabilmişti. Ama bu yığınlar, Paris’i korumak, yani belli bir alanı tutmak zorundaydılar…“ diyor.
"Kurdistan’da Zorun Rolü“, meşru müdafaa hattında, Kurdistan Kurtuluş Savaşı ve Kurdistan Kurtuluş siyasetinin teorisinin ana hatlarını belirliyor.
Zora dayalı merkezin hükmettiği alanda, müslümanlığa çağrı yapılan bir minareye tırmanan Gerillaların müslümanlığa çağrı yerine devrime ve kurtuluşa çağrı yaparak sıktığı kurşun (1984), zora dayanıyordu.
Zora karşı zor!
"Kurdistan Devriminin yolu (Manifesto)“ böylesi bir zor kullanarak, zordan kurtulma teorisini işledi.
"Tarihte Zorun Rolü“ ve "Kurdistan’da Zorun Rolü“:
Nostaljik iki yapıt!
Zora dayanan egemenlik, koordineli bir sistem.
Zora karşı Zor da koordineli bir karşı çıkış!
Zora dayanarak sistemleşen Kemalizm’in öncüsü Mustafa Kemal öldükten (1938) kırk yıl sonra (1978) PKK kurulmuş.
Mustafa Kemal zora dayalı bir kişilik olarak egemenleşti.
Olumsuz bir tarih sürecinin yapılandırdığı bu kişiliğin aşılması, zora dayalı kişiliklerin tarihe müdahalesiyle mümkün olacaktı;
Devrimci kişiliklerin oluşmasıyla, tarih yön değiştirecekti; öyle de oldu.
Kişilikler, toplumsal olarak:
Yaşam boyu süren bir çaba, yenilikçi tutum sergilerler.
Bu kişilikler, öznel ve sıra dışı özellikler taşırlar.
Paradoksal yükselirler.
Mevcut olumluluğu olumsuzlaştırma etkisi gösterirler.
Özgüvenle ve bağımlı olmayan hareket kabiliyetine sahipler.
En alttakilerle iletişim içerisinde bir sistem geliştirirler.
Toplum ile ilişkilerinden güç alanlar "şiddet eylemi yoluyla“ (Gramsci) en alttakilerle birlikte başlattıkları yürüyüşte yükselir ve zorun yarattığı "devrimci kişilikler“ olarak tarihe geçerler.
Kitabında teslimiyetin olmadığı gerilla Ferzad Aso’yu da bu devrimci kişilikler arasında anarak…
