1.5 milyar TL borç var hizmet yok

Dosya Haberleri —

Tatvan

Tatvan

  • DEM Parti Tetwan Belediye Eşbaşkan adayı Mümin Erol: “En büyük vaadimiz çalmayacağız, çaldırmayacağız. Her gün biraz daha borçlandırılan, talan edilen bu kentin kaynaklarının halkına geri dönmesini sağlayacağız. 1,5 milyar TL civarında bir borç var ama karşılığında hiçbir hizmet yok.”
  • DEM Parti Tetwan Belediye Eşbaşkan adayı Belkiza Epözdemir: “Temel gücümüz kadın meclislerimizdir. Kadınları yaşam alanlarına taşıyacak, şiddet ve yoksulluk çarkında sıkıştıran siyasete karşı duracak olan da yine bu meclislerdir. Toplumcu belediyecilik anlayışımız ve eşbaşkanlık sistemimizle Tetwan halkıyla bütünleşerek, halkın olanı halka vermekte kararlıyız.”

MIHEME PORGEBOL

Yerel seçimlere gidilirken Kurdistan’da seçim sonucu en çok merak edilen merkezlerden biri de geçtiğimiz dönem yayılan korku iklimine rağmen birçok usulsüzlükle AKP’nin kıl payı kazandığı Tetwan. AKP’nin 295 oy farkla kazandığı Tetwan Belediyesi’nin 31 Mart’ta DEM Parti lehine el değiştireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Biz de DEM Parti’nin Tetwan Belediyesi Eşbaşkan adayları Belkiza Epözdemir ve Av. Mümin Erol’la AKP’nin Tetwan’da yarattığı tahribatları ve göreve geldiklerinde önlerine koyacakları belediyecilik anlayışını konuştuk. 

Sayın Epözdemir, zaten çoğu kişi sizi Sêrt Belediye Eşbaşkanlığı yaptığınız dönemden ve sonrasında verdiğiniz mücadeleden tanıyor. Yine de kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Sêrt -Dihê doğumluyum. Yurtsever bir ailede doğup ilk, orta ve lise öğrenimimi Sêrt’te yaptım. Evli ve 3 çocuk annesiyim. 1999’dan beri aktif bir şekilde siyasette yer alıyorum. İki dönem İHD şube yöneticiliği, onun dışında partimizin mahalle çalışmalarından il ve ilçe yönetimlerine kadar birçok kademesinde görev aldım. 2009’da İl Genel Meclisi üyesi olarak seçildim ve aynı yıl siyasi soykırım operasyonlarından dolayı tutuklanıp 2 yıl cezaevinde kaldım. 2014 yerel seçimlerinde Sêrt Belediye Eşbaşkanı olarak seçildim. 2016’da ise belediyelerimize yapılan kayyum darbeleriyle tekrar tutuklanarak 1,5 yıl cezaevinde 6 ay da ev hapsinde kaldım. Ev hapsimin ortadan kalkmasıyla birlikte Sêrt HDP İl Eşbaşkanlığı görevini yürüttüm.

Biraz Sêrt tecrübenizden yola çıkarak Tetwan adaylığınızın gerekçelerinden bahseder misiniz?

Belediyelerde eşbaşkanlık modelini 2014 yılında ilk deneyimleyenlerdenim. İlk deneyimimiz olmasından ötürü kadın politikaları bağlamında çeşitli zorluklar yaşadık. Bir yandan sistemin yönelimlerine, diğer taraftan da erkin kabullenememesine karşı toplum ve kadının uzun soluklu mücadelesiyle eşbaşkanlığı bugünlere taşıdık. Yeni dönemde Tetwan’da yaşadığımız deneyim ve tecrübelere yaslanarak önümüze bakıp, daha fazla yol kat etmeye çalışacağız.

Ben Tetwan’ı ülkemizin cennet köşesi olarak tanımlıyorum. Tarihin her döneminde hem zalimlerin hem de zulme karşı direnenlerin elinde tutmaya çalıştığı bir yer burası. Botan Miri Bedirxan Paşa’nın ta o dönemde Tetwan’da tersane kurma çabası da bundan beri gelir. İhsan Nuri Paşa’dan Xalit Begê Cibrî’ye, Yusuf Ziya’dan Bediüzzaman Saidê Kurdî’ye, kekê me şevket Epözdemir’e, Apê Feqî Hûseyin’e kadar bütün öncülerimizin, bu güzel gölün kenarında güzel bir yaşam kurma çabası hep vardı. Dolayısıyla Tetwan’ın tarih boyunca bizler üzerinde bıraktığı derin ve kutlu bir iz var. Açıkça belirtmeliyim ki saydığım şahsiyetlerin yarım kalan hayallerini tamamlamak, bu cennet köşesini zebanilerin kuşatmasından kurtarmak, Tetwan’daki halkımıza ve kadınlara karşı duyduğum sorumluluğun gereğini yerine getirmek için aday oldum.

Peki ya siz? Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Mümin Erol: 1981 Muş, Bulanık doğumluyum. Bir buçuk yaşındayken Tetwan’a yerleşmişiz. İlk ve orta öğrenimimi Tetwan’da tamamladıktan sonra Bitlis Öğretmen Lisesi’nde okudum. Daha sonra Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. 2004 yılında mezun olur olmaz Tetwan’a geri döndüm. Neredeyse yirmi yıldır Tetwan’da serbest avukatlık yapıyorum.

Adaylık süreciniz nasıl işledi?

Partimize mevcut aday adayı başvuruları sürecinde bir temayül yoklaması yapıldı ve bu temayülde ismimin öne çıktığının tarafıma bildirilmesi üzerine bunu bir görev ve sorumluluk olarak kabul ederek aday oldum. Aslında adaylıktan önce bu değere layık olup olmamak konusunda iddia sahibi olmanın bir yerde bencilce bir davranış olacağını düşünüyordum ancak gösterilen teveccüh sonucu bu görevi şerefle kabul ettim. şimdi ise bu süreci sayın eşbaşkanımızla en iyi şekilde yönetmeye çalışacağız.

Nasıl gidiyor peki çalışmalar?

Sahaya henüz rakiplerimizin hiçbiri yokken çıktık. Tek kale maç yapıyoruz aslında ama öte taraftan bu bizim için çok önemli bir husus değil. AKP zihniyetinin karşımıza çıkaracağı isimler arasında hiçbir fark görmüyoruz. Karşımızdaki zihniyetin niyetini bildiğimiz için ismi önemsemiyoruz. Bütün isimleri bir görerek başladık seçim çalışmalarına. çünkü bu halkın taleplerine yalnızca bizim cevap olacağımızı biliyoruz. Halkta da ciddi bir coşku ve teveccühün olduğunu görebiliyoruz. çalışmalarımızın zaferle sonuçlanacağından da hiç şüphemiz yok.

Tetwan bir süredir AKP’li bir belediyenin elinde. AKP’nin gittiği yerde yarattığı yıkımlar da herkesin malumu. Biraz Tetwan’daki tahribatlardan söz eder misiniz? Ne götürdüler Tetwan’dan?

Tetwan, çocukluğumuzdaki Tetwan’ı olmaktan çıkmış, bir beton yığını haline gelmiş durumda. Rant ve talan zihniyetiyle yönetim anlayışı söz konusu. Bunu Sayıştay raporları da burada yaşayan 10 yaşındaki bir çocuk da söylüyor. Kanalizasyon sisteminden temiz su erişimine kadar birçok alanda tahribat var. Her şeyden önce çok ciddi bir imar kirliliği yaratılmış. Hacimli, biçimsiz, nefes alınamaz niteliksiz yapılar… İmar kanununa ve imar düzenlemesine aykırı birçok yapıdan söz edebiliriz. İmar anlayışı tamamen rant üzerine kurulmuş durumda. Örneğin kanuna göre on daireden oluşan beş katlı bir bina olması gerekirken rüşvetle 40 daireye kadar imar izni verilen parseller var. Diğer yandan şehrin altyapısı, üst yapısı, araç ihtiyacı, otoparklar… Özetle bir kentin ihtiyaç duyacağı ne varsa rant uğruna talan edilmiş; kent yaşanmaz hale getirilmiş. En temel hizmetlerin dahi verilemediği, halkın ihtiyaçlarına cevap olunamayan bir belediyecilik söz konusu.

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz Sayın Epözdemir? Geçmiş dönemde AKP’nin belediyecilik faaliyetlerinden ötürü Tetwan’da nasıl tahribatlar oldu ve sizin bunlara çözümünüz ne olacak?

AKP’nin yaptığı tek şey, olanı ortadan kaldırmak oldu. Örneğin, geçmiş dönemlerde belediyemiz bünyesinde Mizgîn Kadın Danışma Merkezi açılmıştı; AKP gelir gelmez kapattı. Arkadaşlarımız Yeni Devlet Hastanesi yol kavşağında Av. şevket Epözdemir adına bir park açtılar. AKP geldiği gibi Tetwan halkının tarihsel bir değerine ithaf edilen parkın tabelasını kaldırdı. Tabelayla da yetinmediler; bugün parktan da eser yok. En büyük saldırıları kazanımlarımıza ve tıpkı şark Islahat Planı’ndaki gibi yurtsever değerlerimize, kültürümüze, kimliğimize, tarihimize ve hafızamıza yaptılar.

Bakın, Tetwan’da yaşayan herkesin kent hakkı vardır. Bizler de bunu gören bir sorumlulukla yaklaşıyoruz. Dolayısıyla proje ve politikalarımızı, sorun ve ihtiyaçları, Tetwan’ı var edenlerle ortaklaşarak belirliyoruz. çözümlerimiz de bu kapsamda olacak.

Biraz daha açar mısınız?

Tetwan’ın kilometrelerce bir sahili ve Sahil adında bir mahallesi var. Mahalle de sahil de sadece bir tabeladan ibaret; kaderine terk edilmiş durumda. Bu kabul edilecek bir durum değil. Ciddi bir içme suyu, altyapı, şehircilik ve imar sorunu var. Öğrenciler barınma problemi yaşıyor. Ulaşımdan tarım ve turizme kadar problemler almış başını gidiyor. Tüm bu alanlarda mağdur olan insanların kendilerini ifade edecekleri bir alan bile yok. Bunları çözebilirsek beraberinde istihdam da gelecektir. İşte tam da bu yüzden tüm sorunları kent uzlaşısı çerçevesinde kentin dinamikleriyle birlikte planlayıp projelendireceğiz. Önümüzdeki günlerde bu projeleri halkımızla paylaşacağız. Son olarak da koşullar ne olursa olsun toplumcu belediyecilik anlayışımız ve eşbaşkanlık sistemimizle Tetwan halkıyla bütünleşerek, halkın olanı halka vermekte kararlıyız. Bu yüzden de herkese “Rabin! Tetwan bizimdir” çağrımızı sizin aracılığınızla yeniden ulaştırmak istiyoruz.

Eşbaşkanlık modeliyle kent yönetimi ve toplumsal yaşam örgütlemesinde yüzde yüz kadın bakışı uygulanıyor demek yanlış̧ olmaz. Sistemin kadınlar ve kadın bedeni üzerindeki özel savaş̧ politikalarına karşı yerel yönetimlerde kadınların etkin bir güç olması nasıl bir değişim sağlayacak?

Kadın mücadelesiyle elde ettiğimiz bir kazanım olarak eşbaşkanlık modelimiz dünyada ilk olup tüm dünya kadınlarına ilham kaynağı olmuştur. Sorunuza yine kendi sorularım ve onlara vereceğim yanıtlarla karşılık vermek isterim. Halklar ve toplumlar nerede var olurlar? Yerellerde. Kadınlar yaşamı ve mücadeleyi nerede örer, nerede büyütür? Yerellerde. Farklı kimlikler, kültürler, toplumsal ilişkiler nerede biçimlenir ve nerede hayata geçer? Yine yerellerde. Kadınlara biçilen roller asırlar boyunca toplumun olgularına göre şekillenmiştir ve hala şekilleniyor. Bu gerçekliği canı pahasına kavratan da yine kadın mücadelemizdir. Yaşamı kuran, ören, ona yön veren öncü kadındır. Hangi çalışmada kadın varsa eşitliğin rengi, adaletin rengi daha da belirginleşiyor. İşte kadının bu öncülüğünde varoluşun, toplumsal ilişkilerin, farklı kimlik ve kültürlerin şekillendiği yerellerden başlayarak değişimi sağlayabiliriz.

Peki nasıl bir değişim? Yani Tetwanlı kadınlara ne vaat ediyorsunuz? Hangi alanlarda ne tür bir yaklaşım ortaya koyacaksınız?

Temel gücümüz kadın meclislerimizdir. Kadınları yaşam alanlarına taşıyacak, şiddet ve yoksulluk çarkında sıkıştıran siyaset ve politikalara karşı duracak olan da yine bu meclislerdir. Kadın yerel meclislerini kurup kadınlar olarak çoğaldığımızda, kentin her alandaki yönetimi dahil tüm karar mekanizmalarında yer aldığımızda Tetwan’ın bir kadın kenti olmasının önünde hiçbir engel yok.

Siz bu konuda bir şey eklemek ister misiniz Sayın Erol? Tetwan halkına ne vaat ediyorsunuz?

Her şeyden önce temiz bir çevre, toplum sağlığı ve temiz bir kent vaat ediyoruz. Önce temizlikle başlayacağız. şehir içerisinde yığınla ve onlarca noktada bulunan hafriyatları kaldıracağız. Tetwan gibi bir kent için bir belediye eşbaşkan adayı olarak temizliği vaat etmek bana zül geliyor ancak gelinen aşamada kirli bir kent için bu elzem. Diğer önemli vaadimiz, hatta en büyük vaadimiz ise çalmayacağız, çaldırmayacağız. Her gün biraz daha borçlandırılan, talan edilen bu kentin kaynaklarının halkına geri dönmesini sağlayacağız.

Belediyenin ne kadar borcu var, biliyor musunuz?

Edindiğimiz bilgilere göre 1,5 milyar TL civarında bir borç var ama karşılığında hiçbir hizmet yok. Dolayısıyla bir an önce yolsuzluğun önüne geçmek, şehrin kaynaklarının etkin ve verimli kullanımını sağlamak, hakeza kaynaklarının çalınmasını engellemek gibi önemli bir vaadimiz var. Bu konuda hem geldiğimiz siyasi kültürün ahlakı gereğince hem de şahsi ahlakımız gereğince böyle bir şeye asla mahal vermeyeceğiz.

Özel savaş konsepti kapsamında tüm Kurdistan’ın büyük bir yarası olarak uyuşturucunun Tetwan’da da ciddi boyutlarda olduğunu biliyoruz…   

Evet, Tetwan’da 10 yaşındaki çocuklar bile artık uyuşturucu kullanabiliyor, uyuşturucuya erişebiliyor. Bunun engellenmesi, kolluk kuvvetlerinin pekâlâ yapabileceği bir işken yapmıyor olmaları çok dikkat çekici bir şeydir. Buna belediye olarak nasıl çözümler bulabileceğimiz konusunda elbette çalışmalarımız olacak. Gerek zabıta ekiplerimiz gerek mahalle komisyonlarımız gerek belediye öncülüğünde yapılacak birtakım kolektif, halkla dayanışarak topyekûn bir mücadele hedefliyoruz. En azından uyuşturucuyu şehre sokturmayacağımıza, küçük çocukların bu zehre erişimini engelleyebileceğimize inanıyoruz. Uyuşturucu engellenebilir bir şeyken engellenmiyor olması kabul edebileceğimiz bir şey değil. Öyle ya da böyle engellenmesini sağlayacağız.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.