• Pişmanlık dayatmasını kabul etmediği için tahliyesi 11 ay ertelenen 30 yıllık tutsak İbrahim Tekin, “Ölsem de bu dayatmayı kabul etmem” dedi. 

İzmir/Şamran Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, 67 yaşındaki 30 yıllık tutsak İbrahim Tekin'in tahliyesini 11 ay erteledi. Babasının sırayla Antalya, İzmir, Sêrt'teki cezaevlerinde kaldığını, 15 yıldır ise İzmir'de tutulduğunu söyleyen Rezan Tekin, "İşkence ile geçen 30 yıl. Sağlam giren babam şu anda hastalanmış bir şekilde cezaevinde, nefes darlığı olduğu için makine ile dolaşıyor" dedi. 

Babasının 4 Mayıs'ta kendisini arayarak, erteleme kararını aktardığını kaydeden Tekin, "Aradığında 'Pişmanlık' dayatmasında bulunulduğunu anlattı. Babam bunu kabul etmemiş, bundan dolayı 11 ay erteleme verilmiş. Hayatta kabul etmez, 30 yılını vermiş, bu dayatmayı kabul etmez. Biz de ailesi olarak hayatta kabul etmeyiz. Babam, 'Ölsem bu dayatmayı kabul etmem' dedi. Hukuksuzluğun merkezi olan kurul derhal lağvedilmeli" şeklinde konuştu.

Hepimiz bekliyorduk

Tahliyeyi beklerken erteleme kararı ile karşılaştıklarını dile getiren Tekin, şunları ifade etti: "7 çocuğu 15 torunu, hepimiz tahliyesini bekliyorduk. Hazırlıklarımızı yaptık, ancak bırakılmadı. Cezaevindeyken annesi, babası ve kardeşleri yaşamını yitirdi. Hiçbirinin cenazesine katılmasına izin verilmedi. Şimdi de tahliyesi ertelendi. 30 yılı aşan bir hukuksuzluk. Cezaevinden bırakılmazsa hastalığı daha da kötüye gidebilir. Acil bir şekilde tahliye edilmeli. Sadece babam değil hepsi serbest bırakılsın" diye konuştu. 

Sökülen dişlerinin parası alındı

Antalya'da 1995'te gözaltına alındıktan sonra İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanan Tekin'e "Devletin varlığını ve bütünlüğünü bozma" iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. Tekin, Antalya’da gözaltına alındığında ise 30 gün süren işkenceye maruz kaldı. Dişlerin tamamı pense ile çekilen Tekin’in dişlerinin yapım parası ise ailesinden alındı.  

 

* * * 

Hastayı hapis tutmak devlete zafer getirmez

Hasta tutsak Devrim Ayık'ın durumunun kötüleştiğini söyleyen annesi Hülya Ayık, hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.  

İzmir'de 2015'te Özgür Halk Dergisi dağıttığı sırada 13 arkadaşıyla birlikte gözaltına alınan yüzde 76 engelli Devrim Ayık, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklandı. Antalya Cezaevi’nde tutulduğu dönem sağlık durumunun ağırlaşması üzerine 2018'de tahliye edilen Ayık, Ocak 2021’de tekrar tutuklandı ve Antalya S Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu. 

Crohn hastalığı (sindirim sisteminin bazı kısımlarının iltihaplandığı inflamatuar bağırsak hastalığı) nedeniyle iki kez ameliyat olan ve bağırsaklarının bir bölümü alınan Ayık’ın, 2006'da geçirdiği kaza nedeniyle sağ gözü görme yetisini kaybetti, sol gözü ise 32 derece miyop. Ayık’ın ayrıca sol kulağında yüzde 30, sağ kulağında ise yüzde 50 işitme kaybı bulunuyor. Eskişehir Şehir Hastanesi'nce "cezaevinde kalamaz" raporu verildi. Sağlık durumu kötüleşen Ayık, 5 Mart 2025'te Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastane kurulunca hazırlanan raporda, "Hastalığı kroniktir. Takip ve tedavi gerektirir. Ağır hastalık veya kocama yoktur. İnfazın ertelenmesine gerek yoktur" denildi.

Daha da kötüleşti

Ayık, yüzde 76 engelli durumuna rağmen tahliye edilmiyor. Oğlu ile 7 Mayıs'ta açık görüş gerçekleştiren Hülya Ayık, oğlunun durumunun daha da kötüleştiğini aktardı. Ayık'ın sırtındaki yaraların derinleştiğini, renginin solduğunu ve zayıfladığını belirten Hülya Ayık, "Antalya'da 'İnfazının ertelenmesine gerek yoktur' raporu veriliyor. Bu gerçekten insanlık dışı bir şeydir. Eğer Kürt halkıyla barış içinde yaşamak istiyor, barış elini uzatıyorsan o zaman adım atacaksın. Devrim bir örnektir, Devrim gibi niceleri var. Bunları tahliye etmeyerek barışta ne kadar samimiyetsiz olduğunuzu gösteriyorsunuz. En başta hasta tutsakların tahliyesi gerekiyor. Hasta bir insanı cezaevinde tutmak zafer değildir. Yaşama hakkını kimsenin elinden almayın" dedi.