70’in üstündeler tedavi edilmeyerek ölüm sırasına alındılar

❏

  • Edirne F Tipi Cezaevi’nden mektup gönderen tutsaklar, hasta ve yaşlı tutsakların tedavi edilmeyerek, ölmelerinin beklendiğini aktardı.

 

Iğdır’da husumetli aileleri barıştıran Ferzende Erbi (72), Abdullah Ateş (71), Ehettin Kaynar (72) ve Kerim Boran’a (81) “Adalet Komisyonu” içerisinde yer aldıkları için “örgüt üyeliği” ve “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. Dördü de Nisan 2018’den beri tutuklu. Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar, itiraz üzerine götürüldüğü İstinaf Mahkemesi’nde bekletilirken, yaşları 70’in üzerinde olan dört tutsağın tedavi hakları da engelleniyor. Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutulan Gabar Denli, Yılmaz Bulut, Mazlum Akdağ, Hüseyin Aydın ve Fuat Taş, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’ne gönderdikleri mektupla, tutsakların durumuna dikkati çekti.

Toplu cinayet yaşanabilir

Tutsakların tedavi edilmediği ve sağlık durumlarının giderek ağırlaştığı, durumun vahim olduğu aktarılan mektupta, toplu bir cinayet halinin yaşanabileceği uyarısında bulundu. 5 tutsağın da ölümcül hastalıkları olduğu ve buna rağmen tahliye edilmediği belirtilen mektupta, yaşamlarını yitirme olasılığının yüksek olduğunun altı çizildi. 

Dört tutsağın durumu

Kaynar, Boran, Elbi ve Demir’in, sağlık durumları ise şu şekilde:

Ehettin Kaynar: 72 yaşında. Müebbet cezası verildi. Damar tıkanıklığı, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, diyabet, prostat, kemik erimesi, romatizma, diyabete karşı vücut yaraları, sağ omuz köprücük kemiği kırık, cilt hastalığı, el ve ayaklarında uyuşma, el titremesi, guatr hastalığı ve böbrek hastalığı gibi ağır ölümcül hastalıklarla boğuşmakta ve tek başına yaşamını idame edemiyor. 

Kerim Boran: 81 yaşında. Kalp yetmezliği, diyabet, yüksek tansiyon, KOAH, astım, prostat, Parkinson ve ona bağlı titreme hastalıkları bulunuyor. Daha önce beyin ameliyatı geçiren Boran, işitme engeli olup, tek başına yaşamını idame edemiyor.  Ferzende Erbi: 73 yaşında. Dışarıda sağlık durumu uygun olmadığı için emekli edildi. İki böbrekte kist, bağırsak yırtığı, varis, kalp hastalığı bulunuyor. Daha öncesinde anjiyo geçiren Erbi, işitme engeli olup görme kaybı yaşıyor.

Abdülrahim Demir: Ağırlaştırılmış müebbetten dolayı 21 yıldır cezaevinde. Doğuştan kronik böbrek yetmezliği hastalığı bulunuyor. Kalıcı olan bu hastalığından dolayı sağ böbrek tamamen işlevini, sol böbreğinde üç adet kist mevcut olup böbreği neredeyse işlevini yitirdi. Mesane divertükül hastalığı nedeniyle mesane duvarında büyüğü 25 mm çapında oluşan yaygın divertüküller oluştu. Bundan dolayı idrarda zorlama ve tıkanma yaşanıyor. Mesanede birikme yaşandığından dolayı da böbreklerde hasar oluşmasına neden oluyor. Prostatta büyüme durumu oluştuğundan dolayı zorlama ve kabızlık. Bağırsak hastalığından dolayı sigmoid kolonda lümende 7,5 mm çapında polipord müdüllerden oluşum mevcut. Bundan dolayı bağırsaklarda hareketsizlik ve kabızlık yaşanıyor. İşitme engeli olup, görme kaybı yaşıyor. Büyüğü sağ akciğerde 5 mm çapında ölçülen bilaterel nodüller mevcut. Nefes alıp vermekte zorluk yaşıyor. Kronik istemi kalp hastalığı ve damar tıkanıklığı (stabil) koroner arter hastalığı mevcut, sağ göğüste uyuşma ve titreme oluşuyor. Damar tıkanıklığından dolayı ameliyat oldu. Ağır, ölümcül ve kalıcı olan bu hastalıklardan dolayı anjiyo oldu. Mesaneden açık ameliyat oldu, kronik böbrek yetmezliğinden dolayı tek başına yaşamını idame edemiyor. 

Geç olmadan atım atılsın

Tutsaklar, ilgili gerekli kurum ve kuruluşlara başvuruda bulunduklarını, ancak cevap alamadıklarını belirterek, yapılması gerekenleri ise şöyle özetledi:

* Yaş ve hastalıkları nedeniyle tek başlarına yaşamlarını idame ettiremedikleri için acil tahliye edilmelidir.

*  Tahliye edilene kadar hastane sevkleri, tedavi, ilaç, tanı, takip vb. işlemler sağlık ve tıp kurallarına uygun olarak yapılmalıdır.

*  Ring araçları havasız, dar, sarsıntılı oldukları için bu arkadaşları hastaneye sevkleri sırasında bayılacak kadar zorlamaktadır. Bu arkadaşlarımızın tüm hastane sevkleri ambulansla yapılmalıdır.

*  Kullanmaları zorunlu olan ilaçları verilmesi, engellenmemeli ve devlet tarafında karşılanmalıdır.

*  Tahliye oluncaya kadar daha iyi bakım görebilecekleri ve tedavi şartlarını daha uygun olduğu, ailelerine yakın cezaevlerine sevk edilmelidirler.   MA/İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.