Açlık grevindeki tutsaklar baskı altında

Van Barosu Açlık Grevleri İzleme Koordinasyonu’nda yer alan avukat Cevahir Ağrali, açlık grevindeki tutsakların yoğun baskıya maruz kaldığını söyledi. Ağrali, ''Açlık grevleri hepimize vicdani yükümlülük yüklüyor. Tutsakların taleplerine bir an önce yanıt verilmeli'' dedi.

 

Kürt Halk Önder Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin son bulması talebiyle PKK ve PAJK’lı tutsaklar 27 Kasım tarihinde başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi 135. gününde. Taleplerine henüz olumlu bir yanıt alamayan tutsaklar, eylemlerini kararlılıkla sürdürüyor.

Kentteki cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemini takip eden Van Barosu Açlık Grevleri İzleme Koordinasyonu’nda yer alan avukat Cevahir Ağrali, eyleme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Tecrit çok yoğun uygulanıyor

Tutsakların talebinin Öcalan’a yönelik tecridin ve cezaevlerindeki ihlallerin son bulması olduğunu söyleyen Ağrali, “Bu tecrit çok yoğun uygulanıyor şu an. Hasta tutsakların tahliye edilmemesi, tedavi imkânlarına ulaşamaması bir hak ihlalidir. Hasta tutsakların, ailelerinin bakımına ihtiyacı varken, arkadaşlarının bakımına muhtaç bir şekilde cezaevlerinde. Bu nedenle tutsaklar insan haklarına yaraşır bir şekilde tutulma talepleri haklıdır. Yine en önemli hak ihlallerinden biri de ‘İyi Hal Kurulu’ dediğimiz daha önce olmayan bir düzenleme. Bu düzenleme ile infazı bitmiş tutsaklar cezaevlerinde bırakılmaya devam ediliyor. Hürriyetten yoksun kılma başta olmak üzere birçok hakkın ihlali olarak değerlendirebiliriz. Cezası bitmiş bir insanın cezaevinde tutulmasının hukuki olarak açıklanacak hiçbir tarafı yok” dedi.

Tutsakların ihtiyaçları verilmiyor

Açlık grevi eylemini ve hak ihlallerini yakından takip ettiklerini ifade eden Ağrali, koordinasyon olarak cezaevi idaresi, Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme talep etiklerini, fakat taleplerinin reddedildiğini dile getirdi. Ağrali, “Her cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklara yönelik farklı bir uygulama var. Açlık grevine giren eylemciler ayrı bir koğuşa konuluyor. Açlık grevinde olmayan arkadaşlarının da yanında olmalarına müsaade edilmiyor. Bazı cezaevlerinde yoğurt, şeker, limon gibi temel ihtiyaçlar verilmiyor. Açlık grevinden dolayı baskı da oluyor maalesef. Gardiyanların tutsaklara yönelik baskılarının olduğunu da biliyoruz” sözlerini kullandı.  

Başvurular sonuçsuz kalıyor 

Tutsakların temel hakları için yaptığı hukuki başvuruların sonuçsuz kaldığını kaydeden Ağrali şöyle devam etti: “Açlık grevi, tutsakların temel haklarına ulaşamadığı durumlarda tutsakların başvurabildiği son radde oluyor. Son çare olarak kendi bedenlerini öne sürerek bu eylemi yapıyorlar. Maalesef devlet bunu dikkate almıyor ve hukuki olarak değerlendirmiyor. Açlık grevine giren eylemciler grev bitikten sonra disiplin cezaları ile karşılaşıyorlar. Ya hücreye konuluyor ya iletişim hakları engelleniyor.  Bu anlamda da devletin hukuki olarak görmediği aşikâr.”

Açlık grevi devam edecek

Tutsakların taleplerinde haklı olduğunu vurgulayan Ağrali, taleplerin karşılanmadığı sürece açlık grevinin devam edeceğine işaret edildi. Ağrali, “25 Mart tarihinde Sayın Abdullah Öcalan’ın kardeşi ile yaptığı 4 dakikalık bir görüşme oldu. Aileyi savcılığa götürüp başında birini bekletip telefon görüşü yaptırması mevzuatta yok. Yani bu durum kişinin telefon hakkını kullandığını göstermez. Tutsaklar da bu görüşü kabul etmiyor. Tutsakların düzenli bir şekilde her hafta engelsiz görüşme talepleri var. 4 dakikalık görüşmede sağlıklı bir görüşme olmadığı için karşılık görmüyor” diye belirtti.  

Taleplere yanıt verilsin

Tutsakların taleplerine bir an önce yanıt verilmesi çağrısında bulunan Ağrali şöyle konuştu: “Açlık grevi, hepimize vicdani olarak bir yükümlülük yüklüyor. Bugüne kadar açlık grevlerinin çok olumsuz sonuçları oldu. En son 2018 yılında yaşanan açlık grevlerinde 9 tutsak yaşamını yitirdi. Aynı şekilde adil yargılanma talebinde bulunan Grup Yorum üyeleri, avukatlar yaşamını yitirdi.  Bu yönüyle açlık grevlerinin bizi vicdani olarak zorlayan bir yönü de var. Bu nedenle hükümetin bir an önce bu taleplere yanıt vermesi ve en temel insan haklarını yerine getirmesi gerekiyor."  VAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.