Adalet sağlansın sorumlular yargılansın

•  Beş yıl önce Kleve Cezaevi’nde yaşamını yitiren Kürt genci Amed Ahmad’ın ailesi “Adalet arayışımız sürecek, AİHM’e kadar gideceğiz” dedi. 

 

ARJÎN NUJÎN/SAARBRÜCKEN

Alman polisi tarafından gözaltına alınan ve haksız bir şekilde tutuklu bulunduğu Kleve Cezaevi’nde yaşamını yitiren Kürt genci Amed Ahmad’ın ölümü üzerinden yaklaşık 5 yıl geçti. Amed’in babası Malik Zafer Ahmad, deliller, bilirkişi raporları ve tanıkların anlatımına rağmen sonuç alamadıklarını belirterek, “Adalet arayışımız sürecek, AİHM’e kadar gideceğiz” dedi.

Efrînli mülteci 26 yaşındaki Amed Ahmad sadece isim benzerliği olduğu için, Hamburg’da işlediği bir suçtan aranan Malili siyahi başka bir mülteci Amed G. ile karıştırılarak 6 Temmuz 2018’de gözaltına alındı. Amed, polise verdiği ifadede Hamburg’a hiç gitmediğini ve polisin yönelttiği suçlamalarla ilgisinin olmadığını anlatmaya çalışsa da tutuklandı. Ne yaptıysa suçsuzluğunu kanıtlayamadı. Tutulduğu Kleve Cezaevi’ndeki hücrede 17 Eylül 2018’de çıkan yangında ağır yaralandı. 

Sorumlu polislere dava yok

Amed, hastanede komada olduğu sırada soruşturmayı genişleten güvenlik birimleri, Hamburg polisinin hırsızlık suçundan aradığı kişinin Malili Amedy Guira isimli bir başka mülteci olduğunu ve “hatalı” olduklarını kabul etti. Suçsuz yere 2 ay cezaevinde tutulan Amed, Bochum’da tedavi gördüğü hastanede, yangından 12 gün sonra 29 Eylül’de hayatını kaybetti. Amed’i gözaltına alan polisler hakkında savcılık soruşturmaya gerek duymadı. 

Bakanlığın aklama çabası

Amed’in ölümüne neden olan yangına ilişkin detayların ise Alman yetkililerin de çabasıyla üstü örtülmeye çalışılıyor. Kuzey Ren Westfalya Eyaleti (NRW) Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda Amed’in 17 Eylül 2018 akşamı saat 19:00 civarı çakmağını kullanarak yatağını ateşe verdiği, hücrede yangın çıkardığı ve 15 dakika sonra yardım butonuna bastığı iddia edildi. 

Yangını çıkarttıysa butona nasıl bastı?

Ancak uzman yetkililer bu senaryoyu yalanlayan raporlar yayınladı. Alman ZDF televizyonunda yayınlanan “Monitor” programına konuşan Dippoldiswalde’deki Yangın Enstitüsü uzmanları açıklamalarıyla iddiaları boşa çıkartmıştı. Yangın uzmanı Korbinian Pasedag “Yanan bir yataktan çıkan zehirli dumana bir insan maske takmadan 15 dakika asla dayanamaz” dedi.  

Frankfurt Adli Tıp Kurumu Müdürü Marcel A. Verhoff’den de benzer bir açıklama yaptı. Yanan bir yataktan çıkan dumana maruz kalan kişinin 15 dakika içinde bayılacağını söyleyerek, “Birkaç dakika içinde bilincini kaybeden bir insan nasıl kalkar yardım butonuna basar” diye sordu. O dönem Kleve Cezaevi’nde kalan bir mahkum ise yangın sırasında Ahmed’in yardım çığlıklarının duyulduğunu aktarmıştı.

Suçu Amed’e yıkıyorlar!

NRW Eyalet Parlamentosu’ndaki Araştırma Komisyonu ise 3,5 yıl içinde 38 komite toplantısında 138 tanık ve dört uzmanı dinleyerek bin 451 sayfalık rapor hazırladı. Raporda Amed’in masum olmasına rağmen hapsedildiği belirtilse de ölümünde bir kasıt olmadığı savunuldu. 6 Temmuz 2018'deki tutuklamadan 17 Eylül’deki yangına kadar Amed Ahmad davasına bakan yetkililer, cezaevi yetkililerinin çok sayıda bireysel hatalarının olduğunu kabul etse de ‘yabancı düşmanlığı ve komplo şüphesine dair hiçbir belirti yok” iddiasında bulunarak, “intihar olası bir sebep olarak göz ardı edilemez” dedi. 

5 yıldır sonuç yok

Amed Ahmed ailesi ise suçsuz yere cezaevine konulan ve cezaevindeki yangında hayatını kaybeden çocuklarıyla ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların yargılanması için mücadele etmeye devam ediyor. Babası Maliz Zafer Ahmad, “Alman yargısı yangını Amed’in kendisinin çıkarttığını iddia etse de ortadaki belgeler yangının Amed tarafından çıkarılmadığını ortaya koyuyor” dedi. Deliller, bilirkişi raporları ve tanıkların anlatımı olmasına rağmen adalet arayışlarından hala sonuç almadıklarını belirten Ahmad, “Beş yıllık hukuk mücadelemiz süresince Almanya’da insan hakları, hak ve adaletin siyasete kurban edildiğini gördük. Şu ana kadar dosya hakkında üç defa Alman mahkemeleri tarafından ‘Polisler görevini yaptı’ denilerek, takipsizlik kararı verildi” dedi. 

AİHM’e taşıyacağız

Dosyanın şu anda Yüksek Mahkeme’de olduğunu belirten Ahmad, “Yüksek Mahkeme’nin vereceği karar doğrultusunda hareket edeceğiz. Amed Ahmad İnisiyatifi ve avukatları birlikte olayın aydınlatılması için Almanya’nın en üst Mahkemesi Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız” diyerek, sonuç almadıkları takdirde davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını belirtti.

Resmi özür bekliyoruz

Ahmad, “Bilirkişi raporları, tanıklar ve kurumlar tarafından yapılan hataların açık bir şekilde ortaya çıkmasına rağmen Alman yetkililerinden gerçek anlamda bir özür gelmedi. Sadece NRW Eyaleti Meclis Komisyonu hatalarından dolayı sözlü olarak özür diledi. Avukatlarımız aracılığıyla yazılı olarak yapılmasını talep ettik. Ancak şu ana kadar yazılı bir özür gelmedi” diyerek, mücadeleye devam edeceklerini söyledi. 

Adalet arayışımız devam edecek

Ahmad, “Bunca haksızlık olmasına rağmen Yeşiller Partisi ve Sol Parti dışında diğer politikacılardan herhangi bir destek almadık” diyerek, siyasetçilerden tarafından yalnız bırakıldıklarını söyledi. Ahmad, “Olayın aydınlanması ve gerçeklerin ortaya çıkması için adalet arayışımız sonuna kadar devam edecek” dedi.