Afganistan'daki yıkım Batı'nın eseri

Dünya Haberleri —

Egemen güçlerin savaş sahasına dönüşen Afganistan'ın karanlık günler bekliyor/foto:AFP

Egemen güçlerin savaş sahasına dönüşen Afganistan'ın karanlık günler bekliyor/foto:AFP

  • Afganistan’a “Taliban rejimini yıkma” adıyla 20 yıl önce giren egemen güçler, Mayıs itibariyle ülkeden çekildi. Taliban güçleri hızlıca ilerledi, birçok vilayeti kısa zamanda ele geçirdi. Son olarak başkent Kabil’e giren Taliban rejimi, iktidarını ilan etmeye hazırlanıyor.

 

Afganistan’a 20 yıl önce “Taliban rejimini” yıkma operasyonuyla giren ve “kalıcı özgürlük” getireceğini iddia eden ABD öncülüğündeki egemen güçler, arkalarında bir kaos ortamı bırakarak Mayıs ayı itibariyle ülkeden çekildi. Çıkarları gereğince 29 Şubat 2020’de Katar’ın başkenti Doha’da Taliban ile müzakerelere başlayan ABD, ‘yıkmaya’ geldiği rejime ülkenin kaderini kendi elleriyle teslim etti. Hakimiyet kurduğu alanlarda kadınları evlere kapatma, recm, işkence gibi katı şeriat kurallarını uygulayan Taliban rejimi altında Afganistan’ı karanlık bir gelecek bekliyor. 

Recm, işkence, infaz

Taliban 1999 ile 2001 arasında ülkeyi yönettiği sırada İslam’ın aşırı katı versiyonunu dayatmıştı. Kadınlar, erkekler olmadan dışarı çıkamıyor, çalışamıyor ve kız çocukları okula gidemiyordu. Zina ile suçlanan kadınlar kampçılanıyor veya taşlanarak katlediliyordu. Hemen hemen bütün sosyal faaliyet alanları yasaklanmıştı. Müzik yasaktı, sinemalar kapalıydı. Hırsızlıkla suçlanan kişilerin elleri kesiliyor, cinayet işlediği iddia edilen kişiler halkın önünde asılarak infaz ediliyordu. Taliban’ın ülke yönetimini ele geçirmesi özellikle kadınları ve insan hakları kuruluşlarını endişelendiriyor.

foto: AFP

Tıpkı Suriye’deki gibi vekalet savaşları

birartibir.org’dan İrfan Aktan’a konuşan Afgan bürokrat Farhad Khurami, Taliban güçlerinin “60-70 bin civarında savaşçısı, zırhlı araçları, etkili silahları” olduğunu söyleyerek, özellikle Pakistan devletinin sunduğu desteğe vurgu yaptı: “Taliban diplomatik, siyasi, istihbari, askeri açıdan Pakistan tarafından destekleniyor. Nasıl ki Türkiye Özgür Suriye Ordusu’nu her açıdan destekliyorsa, Pakistan da Taliban’ı aynı şekilde destekliyor, kullanıyor. Pakistan desteği olmasa Taliban bu savaşı yürütemez.”

ABD giderayak Taliban ile anlaştı

Khurami, “ABD’nin Afganistan’dan neden çekilme kararı aldığına dair ise şu dikkat çekici yorumu yaptı: “Afganistan’da bu soruya farklı yanıtlar veriliyor. Kimine göre, yirmi senedir devam eden bu savaşa ABD artık destek vermek, para harcamak istemiyor. Kimine göre, ABD ilk günden aslında Taliban’ın büyüyüp egemen olmasını istiyordu ve giderayak Taliban’la anlaştı, onu daha da büyüttü, Taliban’a uluslararası arenada meşruiyet kazandırdı ve ülkeyi ona terk etti. Kimi analistler ise ABD’nin Afganistan’ı yeni Suriye olarak belirlediği ve burayı Rusya’ya karşı bir tehdit sahası olarak konumlandırdığı görüşünde. Gerçek şu ki, ABD savaşı büyütüp çıktı. ABD Taliban’ı bitirmek isteseydi, bu onun için zor değildi. Taliban çok güçlü değildi, güçlendirildi. Keza eğer Pakistan Taliban’a, İran da Pakistan’a destek vermese, bu savaşın iki haftalık ömrü var ve bu örgüt dağıtılabilir. Nitekim, ABD daha önce Afganistanlı Taciklere ve Özbeklere sadece hava desteği sağlayarak cihadistleri yenmelerini sağlamıştı. Aynı şey burada da olabilirdi, çünkü Taliban gizli, yeraltında bir grup değil. Öte yandan, Afganistan’daki savaş Taliban’la yönetimin değil, ABD, Rusya, Çin, İran, Pakistan ve Hindistan’ın bir savaşıdır. Bu saydığım güçlü devletler, tıpkı Suriye’de olduğu gibi, şimdi de Afganistan’da bir vekalet savaşı içindeler.”

foto: AFP

İran desteğinde su faktörü

Taliban güçlerine Pakistan’ın verdiği desteğin yanı sıra özellikle Nimruz kentinin ele geçirilmesinde İran faktörüne işaret ediyor Khurami. İran’daki su protestoları nedeniyle zora düşen Tahran yönetiminin mezhep farkına rağmen Taliban gibi sunni bir örgüte neden destek verdiğini Khurami şu sözlerle açıklıyor: “Mezhepsel olarak, evet, İran açısından Taliban bir tehdit. Ama çeşitli çıkarlar için İran Taliban’ı destekleyebiliyor. Batı Afganistan’da çok sayıda baraj vardı ve bunlar İran’a giden suyu kesiyordu. İran’ın Sistan, Zahidan şehirlerinde su yoktu ve halk isyan halindeydi. Taliban ülkenin batısındaki bölgeleri aldığında yaptığı ilk iş İran önündeki barajları açmak oldu. Pakistan’ın Taliban’a desteğinin arkasında ise az önce anlattığım gibi daha uzun vadeli hedefler var. Pakistan açısından bir yanında güçlü bir Hindistan varken öte yanında güçlü bir Afganistan kâbustur.”

Afgan halkı, cihatçılara terk edildi

Afganistan, 150 yıldır egemen güçlerin iktidar savaşlarına sahne oluyor. Önce İngiliz ile Rus imparatorlukları savaşında tampon bölge işlevini gören ülke, 1979 yıllarından sonra Sovyetler-ABD, Suudi Arabistan-Pakistan destekli Mücahitler arasında 10 yıl süren savaşların sahasına dönüştü. 2001’de ise ise NATO güçlerinin “Kalıcı Özgürlük’ adı altında ülkeyi işgal süreci başladı. 20 yıl sonra ne Taliban’ı devirebilen ne de ‘özgürlük’ getiren uluslararası güçler ülkeden çekildi, Taliban büyük bir hızla ilerledi. Can güvenlikleri tehlike altında olan binlerce Afgan göç yollarına düştü.

foto: AFP

Afgan bürokrat Farhad Khurami, İrfan Aktan’ın “Afganistan halkının dış dünyaya dair hissiyatı ne yönde?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Amerikalılar 1992’de aynı şeyi yapmıştı. Daha önce ABD, Suudi Arabistan’la birlikte bu cihatçılara, El-Kaide’cilere Sovyetler Birliği’ne karşı savaşmaları için milyonlarca dolar para vermişti. Sovyetler Birliği buradan gidince de “artık bu bizim sorumuz değil” diyerek Afganistan halkını cihatçılarla baş başa bırakıp çekilmişlerdi. Oysa buradaki cihatçı grupları onlar besledi, onlar büyüttü ve Sovyetler Birliği’yle işleri bitince, Afganistan’la da işleri bitmiş oldu. Sonuçta Afganistan o zaman da bir iç savaşın pençesine sokuldu. Bugün de aynı şey oluyor.”

Birçok ülke Taliban ile ilişki kurdu

Son aylarda beklenmedik bir hızla Afganistan’da ilerleyen Taliban’ın temel destekçileri arasında Pakistan bulunuyor.Basına yansıyan haberlere göre Taliban, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle yakın ilişki içinde.

Rusya ve Çin devletleri de radikal islamcı örgütle bazı görüşme ve anlaşmalar gerçekleştiriyor. Çin, Afganistan’da Taliban’ın denetiminde bulunan bölgelerde maden ocakları ve kimi alt yapı anlaşmaları yaptı. Hindistan ve İran’la da temas halinde olan örgüt, Katar’ın başkenti Doha’daki ofisinde Türkiye, Fransa, Almanya gibi ülkelerle zaman zaman görüşmeler gerçekleştiriyor. Almanya da başkent Doha’da Taliban yetkilileri ile gizli bir görüşme gerçekleştirmişti.

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.