Ailesi zılgıtlarla karşıladı

•  Türk ordusunun kimyasal saldırısında şehit düşen Kevser Ete’nin (Helbest Koçerîn) ailesi, MEBYA-DER öncülüğünde ziyaret edildi. 
•  Ete'nin ailesi, taziyeye gelenleri zılgıtlar ve 'Şehîd namirin' sloganıyla karşıladı. 

 

Kimyasal silah saldırısında şehit düşen ve görüntüsü yayınlanan YJA Star gerillası Kevser Ete’nin ailesi ile  Mazlum Nisêbîn'in ailesi, kitlesel olarak ziyaret edildi.YJA Star gerillası Kevser Ete’nin (Helbest Koçerîn /  Sêrt / Leyla – Ahmet) Şırnak’ın Şilyan köyündeki ailesi, kitlesel olarak ziyaret edildi. Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde gerçekleşen ziyarete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir’in yanı sıra çevre kent ve ilçelerinden çok sayıda kişi katıldı. Ete’nin ailesi, ziyaretçileri zılgıtlar ve “Şehîd namirin” sloganıyla karşıladı.  

Ziyarette konuşan HDP’li İmir, “Kürt halkı baskı ve zulme karşı yıllardır direniyor. Büyük katliamlar yaptılar. Bu katliamda uluslararası güçlerin de rolü var. İçimizdeki bu ihaneti de unutmayacağız. Kevser, arkadaşlarıyla birlikte bu vahşete karşı sonuna kadar direndi. Biz var olduğumuz sürece onlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. 'Jin jiyan azadî’ sloganı, Kevser'in şahsında bir kez daha kendini gösterdi. Onlar bizim kıblemizdir” ifadelerini kullandı.

Metropollerde büyümüştü

Helbest Koçerîn, yurtsever Sorî aşiretine mensup bir ailede doğdu. Ailesinin düşman baskıları yüzünden Türkiye metropollerine göç ederek, metropolde büyümek zorunda kaldı. Her ne kadar Kurdistan’dan uzakta yaşasa da hiçbir zaman kendisini var eden Kurdistanî kültür ve değerlerden uzaklaşmadı. Yaşadığı şehirde düşman gerçekliğini daha yakından tanıma fırsatı buldu. Özellikle Kürtçe konusundaki yüksek duyarlılığıyla tüm çevresine örnek oldu. Var olan düşman gerçekliğiyle sadece mücadele edilerek özgürlüğün kazanılabileceği hakikatini erkenden fark etti. Bu farkındalıkla en etkili mücadele alanı olarak Kurdistan dağlarını gördü, 2014'te gerilla saflarına katıldı. 

Zap'tan sonra DAİŞ'e karşı

Gerilla saflarına katıldığında en çok kadın gerillaların yaşamdaki ve savaştaki öncülük rolünden etkilendi. Kendisi de öncü ve başarılı bir komutan olma iddiasında oldu ve bunun için askeri ve ideolojik eğitimleri ciddiyetle takip etti. Aldığı eğitimlerle yetkin bir gerilla olarak, ilk pratiğine Zap alanında başladı. Yaklaşık iki yıllık Zap pratiğinde gerilla savaş tarzına dair belli bir birikim ve tecrübe edindi. Daha sonra DAİŞ çetesine karşı verilen mücadelenin savaş cephesindeki yerini aldı. 

Yaralandı, yine devam etti

Savaş sürecindeki cesareti, morali, coşkulu katılımı ve düşman üzerine tereddütsüz gitmesiyle etrafındaki yoldaşlarına güç kaynağı oldu. Savaştaki bu hesapsızca katılımı dolayısıyla ilk olarak tim komutanlığı görevi aldı. Savaş sürecinde birçok hamlede yer aldı, bir defa ağır şekilde yaralanmasına rağmen kısa sürede yaralarını sarıp daha kararlı ve güçlü bir şekilde mücadele saflarına geçti. 

Tekrar Zap'a geçti

İşgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarını giderek arttırdığı dönemlerde, yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına döndü, belli bir eğitim sürecinden geçti. Eğitim sürecindeki duruşuyla Kürt Halk Önderi'nin “komutanını arayan savaş” olarak belirlediği hayati ihtiyaca cevap olmak için öncü bir komutan olma iddiasını yineledi. Bu temelde birlik komutanı görevini üstlenerek Zap’a geçti. Hızlı bir şekilde savaş sürecinin içerisine dahil oldu ve özellikle düşmanın Avaşîn alanına yönelik sürdürdüğü saldırılara karşı yoldaşlarının savunmasını yapmak ve düşmana darbe vurmak için büyük bir emek verdi.

İlk karşılayan tim komutanı

Zap’a yönelik 14 Nisan 2022 günü başlayan işgal saldırılarında da düşmanı ilk karşılayan uzman timlere komutanlık etti. Düşmana ağır darbeler vuran eylemleri hem koordine etti hem de yeni dönemin öncü bir komutanı olarak birebir içerisindeydi. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarına güç kaynağı oldu, öncü komutan olma misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirti. Hem araziye dayalı tim savaşında hem de savaş tünellerinde düşmana karşı amansız bir mücadele yürüttü. Düşmanın vahşice kullandığı yasaklı silahlardan etkilense de sarsılmaz Apocu iradesiyle mücadele etti. İnsanlık değerlerinden nasibini almayan işgalci Türk ordusunun kullandığı kimyasal silah saldırısında şehadete ulaşarak adını Kurdistan halkının ve direnen kadınların özgürlük tarihine yazmayı başardı.   ŞIRNAK