Arkasında hangi güçler var?

Yurt Dışı Haberleri —

 (TJK-E) Döne Güzel, (CDK-F) Eşbaşkanı Abdullah Ülmez

(TJK-E) Döne Güzel, (CDK-F) Eşbaşkanı Abdullah Ülmez

  • CDK-F Eşbaşkanı Abdullah Ülmez, “Bu sadece bir ırkçının yaptığı bir eylem değil. Biz bu eylemin oldukça planlı ve bir merkezden planlanıp hayata geçirildiğine inanıyoruz. Katilin arkasında hangi güçler var ortaya çıkarılmalıdır” dedi. 

ERDOĞAN ZAMUR / PARİS

Fransa’nın başkenti Paris’te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nde Evîn Goyî, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl’ı katleden William M.’nin sadece ırkçı saiklerle tutuklanması Kürt kamuoyu tarafından tepkiyle karşılanıyor. Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Eşbaşkanı Abdullah Ülmez, savcılığının aceleci davranarak daha olayın en başında saldırıyı ‘ırkçılık’ temelinde ele aldığını belirtti. “Daha arkadaşlarımızın cenazeleri olay yerindeyken Paris savcısı Laure Beccuau alelacele böyle bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı derneğin önünde yaptı” diyen Ülmez, “Zaten bu aceleciliği bir soru işareti oluşmasına neden oldu. Yeterli bulgular olup olmadığını bilmeden yapılan bu açıklama kuşku yarattı” dedi.

Ahmet Kaya Kültür Merkezi’nin 18 yıldır faaliyet yürüttüğünün altını çizen Ülmez, “Buranın Kürtlerin kültürel faaliyet yürüttüğü bir kurum olduğunu hem Fransa makamları hem de bütün kamuoyu biliyor. Bu olayın adli bir vaka, bir ırkçı saldırı olduğu iddiası açıklamaya muhtaçtır" dedi.

Siyasi ve ulusal kimliğe saldırı

Katliamda tetikçi olan katilin ırkçılık saikiyle tutuklanmasına CDK-F olarak itiraz ettiklerini belirten Ülmez, gerekçelerini şöyle sıraladı: "Burada katledilenler bizim Paris meclisimizin üyeleri ve yurtsever halkımızdır. Üyelerimize yönelik yapılan bu terör saldırısına karşı suç duyurusunda bulunduk. Bu katil, arkadaşlarımızı katletti. İkincisi ise bu saldırı, derneğimizin bilinen politik, siyasi, ulusal kimliğine yönelik yapıldı. Bu nedenle ‘terör suçu’ kapsamında ele alınması için suç duyurusunda bulunduk.”

Terör soruşturması yapılmalı

“Bu soruşturma Terörle mücadele savcılığınca ele alınmadığı, bu bir ‘terör suçu’ olarak görülmediği müddetçe, Sakine Cansız ve arkadaşlarının davasının yaşandığı akibeti yaşar” kaygısını ileten Ülmez şöyle devam etti: “Bu dosyanın da 9 Ocak katliam davasının akibetine dönüşmesi büyük bir ihtimal. Davalar sürüncemde kaldıkça, yeni katliamların önü açılacaktır. Paris'in orta yerinde 10 yıl arayla yaşanan bu iki katliamdan sonra Fransız yetkililer bunu düzeltmek zorundadır. Yoksa bu davalar sürüncemede kaldıkça bu inanç daha da güçlenecektir.”

Arkasında kimler var?

Bu olayın bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmasını isteyen Ülmez, “Bu sadece bir ırkçının yaptığı bir eylem değil. Biz bu eylemin oldukça planlı ve bir merkezden planlanıp hayata geçirildiğine inanıyoruz. Bu katliamın Türkiye tarafından planlandığına, onun eliyle hayata geçirildiğine inanıyoruz. Katilin arkasında hangi güçler var ortaya çıkarılmalıdır. Kimler katile yardım etti? Hangi yöntemlerin kullanıldığı açığa çıkarılmalıdır" dedi.

Türkiye ilişkilerinin etkisi

Savcılığın tutumunda Türkiye etkisinin olup olmayacağına ilişkin sorumuza ise Ülmez şu yanıtı verdi: “Fransız hükümet yetkililerinin şu ana kadarki tavrına bakınca Türkiye-Fransa ilişkileri nedeniyle böyle bir yaklaşım içinde olduklarını söylemek şu aşamada doğru olmaz. Ancak böyle bir ihtimal olabilir. Devletlerin istihbarat örgütlerinin bu tür ilişkileri her zaman olmuştur. 10 yıl önce yaşanan katliamın hala çözülmemiş olması bu ilişkinin olabileceğini akla getiriyor.”

Kamuoyu baskısı değişime zorladı

Fransa kamuoyunda katliama dönük ciddi bir tepki olduğunun da altını çizen Ülmez, “Fransa'daki birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendikadan başsağlığı ve destek mesajı geldi, gelmeye de devam ediyor. Fransız kamuoyunda bir duyarlılık var. Kürtlerin 10 yıl içinde 2. defa Paris’te katledilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtiyorlar. Fransız devleti bir zafiyet içinde olduğu, Kürtleri koruyamadığı için de tepki var. Adalet Bakanı da, Paris Valisi de bu yönde açıklama yaptılar. Kamuoyunda oluşan bu hava nedeniyle bizimle görüşmeler yaptılar. Kendileri bizi davet etti. Kürtlere yapılan bu katliama yönelik tepkiler, devletin daha farklı bir bakışının oluşmasına sebep oldu" dedi.

Katliamın adresi Ankara

Türkiye’nin Fransa Ankara Büyükelçisi’ne nota vermesinin de  Türk devletinin suçluluğunun bir göstergesi olduğunu ifade eden Ülmez "Halk, kamuoyu ve bizde de oluşan genel kanı bu katliamda Türk devletinin elinin olduğu yönündedir. Bu katliam, Türkiye’de planlanmış, Türkiye eliyle uygulamaya sokulmuştur. 9 Ocak Katliamı’nda bu gerçek çok somut bir biçimde ortaya çıktı. Bu saldırınında benzer içerikte ve benzer özellikte olması, şüpheleri Türk devletine yöneltiyor. Katliamın adresi Ankara'dır. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta yapılan saldırı Türkiyeyi rahatsız ediyorsa bu onun suçlu olduğunu gösteriyor. Yaratmak istedikleri algının tersine dönmesi, onları rahatsız etmiştir" dedi.

*****

Hedef belliydi

Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nden (TJK-E) Döne Güzel “Planlı bir katliamla karşı karşıyayız. Bu olay adli olarak ele alınamaz. Tek mesele bu kişi değil onu buraya gönderen gücün ortaya çıkması. Türkiye’nin buradaki rolünü asla gözardı edilmemeli. 13 Aralık’ta CDK-F’nin 1. Paris Katliamı’na ilişkin yaptığı başvurudan sonra bu katliam oldu. Bu katliam hedef seçilerek yapılmıştır” dedi. 

Her yönüyle aydınlatılmalı

“Eğer ilk Paris Katliamı aydınlatılmış olsaydı bugün İkinci Paris Katliamı yaşanmazdı” diyen Güzel şöyle konuştu: “Biz o zaman da yapılan saldırının bir terör saldırı olduğunu ısrarla vurgulamıştık. Türkiye ve Fransa’nın ortak yapmıştır. Neden ortak diyoruz? Fransa bu olayı aydınlatmadığı için ortak diyoruz. Fransa Kürtlerin gözünde kendini aklamak istiyorsa bir an önce bu olayı adli vakadan çıkartır. Türkiye ile bağını ortaya çıkarmalılar.”

Türkiye’ye desteği bırakın

PKK’nin ‘terör örgütleri listesi’nde yer almasının Türkiye’nin elini güçlendirdiğini vurgulayan Güzel, “Kürtler bu yasakla kriminalize ediliyor. Bu katliamdan sadece Fransa değil tüm Avrupa sorumlu” diyerek, Avrupa devletlerini Türkiye’nin tarafını tutmaktan vazgeçmeye çağırdı. 

Tüm kadınlar bir arada

“Bu aynı zamanda Kürt Kadın Hareketi’ne dönük bir saldırı” diyen Güzel, “Özgürlük mücadelesinde 30 yılını veren Evîn Goyî burada şehit edildi. Biz bu katliamlar aydınlatılana kadar eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz. Tüm kadın hareketleri olarak bu konuda örgütlü haraket ediyoruz. Biz ‘İntikamımız kadın devrimi ile gerçekleşecek’ sloganın etrafında, bir arada, mevcut devlet iktidarlarının bu politikalarını açığa çıkartacağız” diye konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.