Asla geri adım atmayacağız

•  Amed’de Kürt Kadın Hareketi bir kez daha hedef alındı. Rosa Kadın Derneği ve çok sayıda adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Aralarında TJA aktivisti Zelal Bilgin, Barış Annesi Nezahat Teke, Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Necla Tamriş, JİNNEWS muhabiri Beritan Canözer’in de bulunduğu 22 kadın gözaltına alındı.
•  Derneklerine yönelik baskının İçişleri Bakanı Soylu’nun talimatıyla 22 Mayıs 2020’de gerçekleşen operasyonun devamı olduğunu belirten Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, ”Kadın mücadelesine karşı yürütülen tüm bu saldırılar sistematik bir devlet şiddetidir. Sözümüzden, çalışmalarımızdan asla geri atmayacağız” dedi.

AKP-MHP ittifakının kadın düşmanı politikaları devam ediyor. Amed’de bir kez daha Kürt Kadın Hareketi’ne karşı operasyon yapıldı. Rosa Kadın Derneği ve çok sayıda kadın aktivistin evi basıldı. Aralarında kadın örgütlerinden siyasi parti temsilcilerine, barış annelerinden gazeteciye 22 kadın gözaltına alındı.

Amed’de Rosa Kadın Derneği ve birçok adrese polislerce baskın yapıldı. Kayapınar ilçesinde bulunan Rosa Kadın Derneği’ni sabah saat 06.30’da basan polisler, kapı ve alarmı kırdıktan sonra içeri girdi. Dernekte kimse olmadan arama yapan polisler, evraklara el koydu. Kadın aktivistler de sabah evlerine yapılan eş zamanlı baskınlarda gözaltına alındı.

Kadınların eylemleri suç oldu!

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı “legal yapı altında örgütün kadın yapılanması içerisinde faaliyet gösterip örgütsel görüşme, yürüyüş ve toplantı düzenledikleri” suçlamasıyla 33 kadın hakkında yakalama kararı çıkardı. Soruşturmada gizlilik kararı verilirken, gözaltına alınan 22 kadın Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Kimler gözaltında

Gözaltına alınan kadınlardan isimleri öğrenilenler şunlar: TJA aktivistleri Zelal Bilgin ve Sevim Biçici, Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Necla Tamriş, DBP MYK üyesi Zeynep Üren, DBP İl Eşbaşkanı Seval Gülmez, HDP Amed Milletvekili Remziye Tosun’un basın danışmanı Gurbet Özel, JİNNEWS muhabiri Beritan Canözer, Barış Annesi Nezahat Teke, Diyarbakır Kadın Akademisi üyesi Figen Aras, HDP Kayapınar eski Eşbaşkanı Besile Narin, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri Bahar Karakaş Uluğ, Şehriban Zoğurli, Ruken Bekalp, MED-DER Eşbaşkanı Şilan Kan, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) MYK üyesi Satiye Ok ile Nurşen Akbal, Ayşan Kanuş Zengin, Leyla Akgül.  

 Soruşturma açılmayan kadın kalmadı

Rosa Kadın Derneği, dernek bahçesinde yaptığı basın açıklamasıyla baskın ve gözaltılara tepki gösterdi. Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, ”Bugün kadın mücadelesine dönük saldırıyla uyandık. Geçen sene 22 Mayıs’tan bu yana hem derneğimize hem Diyarbakır’da yürütülen kadın mücadelesine dönük yargı tacizine varan saldırılar var. 22 Mayıs’tan bu yana gerçekleşen operasyonlar ve saldırılar sonucunda, neredeyse Diyarbakır’da kadın özgürlük mücadelesinde yer alan her kadının bir soruşturma dosyası oluşturuldu” dedi.

Sistematik devlet şiddetti

Rosa Kadın Derneği olarak kadın kırımına karşı mücadele yürüttüklerinin altını çizen Kaya şöyle devam etti: ”Yürüttüğümüz bu mücadele gerçekleşen taciz, tecavüz, erken yaşta zorla evlendirmelere, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmeye, nafaka hakkının gasp edilmesine karşıdır. Bunların hepsi şu anda yargılandığımız dosyaların içerisinde var. Gözaltına alınan kadın arkadaşların birçoğu da bu tür eylem ve etkinliklerden dolayı alındılar. Derneğimiz bu saldırılarla illegalize edilmeye çalışıyor. Toplumun içerisindeki kadının sistematik bir şekilde şiddete maruz kalması nasıl bir devlet politikası ise bugün de kadın mücadelesine karşı yürütülen tüm bu saldırılar sistematik bir devlet şiddetidir.”

Sesimiz daha yüksek çıkacak

 Kadınların mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerinin altını çizen Kaya, ”Bir kadın öldürülmesin, kadınlar tecavüze uğramasın diye yürüttüğümüz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Hak ve adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz Bu haksızlık karşısında sözümüz, sesimiz daha yüksek çıkacak. Özgürlüğe, eşitliğe, barışa, adalet talebimizde dair sözümüzden, çalışmalarımızdan asla geri atmayacağız” şeklinde konuştu.

10 Nisan eylemi öncesi

Yapılan baskının İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme kararına karşı 10 Nisan’da gerçekleştirilecek eylemi engellemeye yönelik olduğunu da ifade eden Kaya, ”Eylemi güçlü bir şekilde gerçekleştireceğiz” dedi.

22 Mayıs’ın devamı

 Dernek üyesi ve avukatı Elif Tirenç İpek ise yapılan baskının Rosa Kadın Derneği’ne geçtiğimiz yıl 22 Mayıs’ta yapılan baskının devamı olduğunu dile getirdi. Avukatlar ve dernek yöneticilerinin baskına ilişkin bilgilendirilmediğini, avukatlara arama kararının ibraz edilmediğini ve gösterilmediğini belirterek, dosyaya gizlilik kararı getirildiğini ve soruşturma gerekçesinin öğrenilemediğini kaydetti. İki saat süren arama sonucunda birçok resmi evrak ve proje evraklarına hukuksuz bir şekilde el konulduğunu aktaran İpek, durumun inceleme ve değerlendirme yapılmadan, soruşturma savcısı bilgilendirilmeden gerçekleştiğini söyledi.

Sonunuzu kadınlar getirecek

Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri de HDP Yenişehir İlçe Örgütü binasında yaptıkları açıklamayla baskın ve gözaltılara tepki gösterdi. HDP Amed Milletvekili Semra Güzel, “Bugün iktidar kadın kırımını gerçekleştirenleri serbest bırakırken, kadına yönelik şiddete karşı çıkanları hedef alıp gözaltına alıyor. İktidarın korktuğu kadınlar ve kadın mücadelesidir. Ne kadar saldırırsanız saldırın, antidemokratik uygulamalarınızı sonunu kadınlar getirecek. En büyük savunmamız örgütlülüğümüz diyerek alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

CFWIJ: Canözer serbest bırakılsın

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), JİNNEWS muhabiri Beritan Canözer’in derhal serbest bırakılmasını istedi. Gazetecilerin sindirilmeye çalışıldığını belirten CFWIJ, 2015 yılından beri Canözer gibi taciz ve gözaltı vb. haberlerini takip eden gazetecilerin saldırılara maruz kaldığını belirtti. Canözer’in bugüne kadar birçok kez gözaltına alındığını, hakkında davalar açıldığını ve 1 yıl on ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan CFWIJ şu çağrıda bulundu: ”Türk yetkililerden meslektaşımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Söz konusu girişimlerin Türkiye’deki gazetecileri sindirmeyi ve susturmayı amaçladığına inanıyoruz. Türk yetkilileri gazetecilere yönelik bu saldırılara son vermeye çağırıyoruz. Gazetecilik suç değildir.”  AMED