Avrupa’da yükselen ırkçılık ve mücadele dalgası

Selahattin IŞILDAK Haberleri —

  • Toplum artık daha radikal eğilimlere yönelerek çözüm yolları aramaya çalışıyor. Bir kesimi sağa yönelse de, öte yandan emekçilerin, işçilerin öfkesi de artık kendisini dışa vuruyor.

Almanya’da milyondan fazla insanı sokaklara döken olay, Neo-Nazi’lerin yeniden tarih sahnesinde boy vermesi oldu. 1942 yılında Nazilerin, Yahudileri ve ötekileri yok etme kararını aldıkları Wanessa Konferansı’nın yapıldığı yere çok yakın bir yerde, 8 km ötede neo-naziler bir toplantı düzenledi geçen yılın Kasım ayında. Reimmigration (tersine göç) ismi ile adlandırdıkları tehcir politikasını, yani bir tür soykırım da diyebileceğimiz bu suçu, bu toplantıdan önce de aslında alenen savunan partileri biliyorduk. “Göçmen politikası” denilen, ırkçı politikalar aslında bugün neo-nazilerin “tersine göç” diye adlandırdıkları tehcir politikasının bizzat kendisi idi. Yunanistan adaları, sözüm ona göçmen, ama esasında bir toplama kampı olan yerleşim alanlarına dönüşmüş durumda. Bizzat sosyal demokratlar, yeşiller ve Hristiyan demokrat partiler imza attı, hizmet etti bu politikalara. Irkçı-faşist partiler ise, alınan bu türden kararları “yetmez” diye kükreyerek karşıladı. Göçmen düşmanlığını sağı, solu, yeşili ile el ele büyüttüler ve bugün faşistlere hizmet eder bir politikaya dönüştürdüler.

Hollanda’dan tutun da Romanya’ya kadar bütün Avrupa anakarasında, daha düne kadar “sağ popülist” diye adlandırılan partilerin, aslında ırkçı ve neo-nazi politikaları savunan partilerin pirimitif hali olduğu herkes tarafından alenen görülmeye başlandı. Faşistler oylarını da, zaman zaman etkinliklerini de arttırmaya devam ederken, faşizmin yükselişine karşı amansız ve birleşik bir mücadele hattını örmek de, bizlere düşüyor. Geçmiş tarihsel deneyimler bizlere bunu öğretmiştir, yani birleşik bir mücadele cephesini öğretmiştir. Lakin sadece bunu değil, aynı zamanda siyasal konjonktürü kaçırmamak gerektiğini de öğretmiştir. Doğru zamanda doğru müdahalelerde bulunmanın, momentumu yakalamanın önemini de öğretmiştir. Tarih, öğrenmesini bilene çok şey anlatmaktadır.

***

Dünya ekonomisindeki pazar kavgaları-savaşları şiddetlenerek büyüyor, her yerde çatışmalar ve savaşlar patlak veriyor. Enerji hatları kavgasından tutun da temiz enerji safsatalarına kadar her alanda büyük bir kavga ve güç çatışmaları yaşanmaya devam ediyor. Bu durumun doğal olarak en doğrudan etkide bulunduğu alanlardan birisi de kuşkusuz Ortadoğu oluyor. Hem dünyanın, hem medeniyetlerin beşiği, hem geçiş hattı, hem de kıtaları birbirine bağlayan bir boğaz olması nedeni ile Ortadoğu’da savaşlar da hiç ara vermeksizin devam ediyor. Umudun sesini yükseltmek ve büyütmek bizlere düşüyor.

***

Yaşanmakta olan ekonomik sarsıntı sonucu, orta sınıfların patır patır dökülerek, iflas etmesi, iş yerlerinin kapanması sürecinde, faşist örgütlenmeler kendi doğal tabanı olan bu orta sınıfları bir vakum etkisi ile hızla kendisine çekmeye başladı. Yani öncesinde daha ağır çekimde ilerleyen süreç, bu pandemi krizi ile beraber daha da hızlanmış oldu.

Toplum artık daha radikal eğilimlere yönelerek çözüm yolları aramaya çalışıyor. Bir kesimi sağa yönelse de, öte yandan emekçilerin, işçilerin öfkesi de artık kendisini dışa vuruyor. Avrupa’nın her tarafına yayılan çiftçi eylemleri de toplumun yaşadığı derin memnuniyetsizliği çok açık bir şekilde gözler önüne sermiş durumda. Benzer eylemler daha önce de olurdu kuşkusuz ancak bu sefer benim çiftçilerin eyleminde dikkatimi çeken unsur bu eyleme Alman köylülerin başlaması oldu. Genellikle katı bir disiplinle çalışan, çalıştığını da hak ettiğine inanan o sabırlı Alman çiftçileri bile isyan etmiş durumda.

Velhasıl; Wanessa Konferansı’nda Naziler 4 milyon yahudiyi Madagaskar adasına tehcir etmeyi planlamışlardı.

Neo-naziler de, resmi olarak Alman vatandaşı olsa da, ari olmayan (yani safkan Alman olmayanların da aralarında bulunduğu) 20 milyonu aşkın insanı Kuzey Afrika’ya tehcir etmeyi planlamış.

Nazilerin planları Auschwitz’le anılan yerlerde sonlanmıştı, Neo-Nazilerinki bakalım nerede sonlanacak?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.