Aysel Tuğluk için AİHM’e gideceğiz

Kadın Haberleri —

Reyhan Yalçındağ

Reyhan Yalçındağ

  • Tuğluk’un avukatlarından Reyhan Yalçındağ, AYM kararına karşı AİHM’e tedbir talepli başvuru hazırlığı içinde olduklarını  açıklayarak, “Sayın Aysel Tuğluk’la ilgili yaşadığımız hukuk garabeti, vahşeti ve kıyımı aslında siyasi bir kırımın devamıdır” dedi.

Demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un avukatı Reyhan Yalçındağ, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), ATK’nin raporuna dayandırarak Tuğluk için “Cezaevinde kalabilir” kararını JINNEWS’ten Öznur Değer’e değerlendirdi.

İkili hukuk uygulanıyor

Tuğluk’a 5 Ağustos’ta Kobanê Davası’nda tahliye kararı verildiğini hatırlatan Yalçındağ, “Hala 10 yıllık cezasının infazı bitmediği için fiziken tahliye edilemeyecek. Ama buna rağmen Kobanê Davası’ndan verilen tahliye kararına da itirazlar söz konusu” dedi. Tuğluk’un Kobanê Davası’ndan tahliye olmasına, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı avukatlarının yanı sıra davanın savcısının da itirazda bulunduğu bilgisini paylaşan Yalçındağ, Türkiye’deki ikili hukuka dikkat çekti. 

Yalçındağ, kamuoyunun gözlerinin içine baka baka, kendini gizleme gereği duymadan, “Evet bu ihlallerin failleri biziz siz de hak ediyorsunuz” şeklinde resmi makamlarca açıklama yapıldığını ve söz konusu bu ikili hukuksuzluğun hayat bulduğunu vurguladı. 

Hukuksuzluğun günlük rutine bağlandığını dile getiren Yalçındağ, “Sayın Aysel Tuğluk’la ilgili yaşadığımız hukuk garabeti, vahşeti ve kıyımı aslında siyasi bir kırımın devamıdır. Özelde de Sayın Aysel Tuğluk’un siyasi mücadele tarihinden intikam almaya dönük bir uygulamadır. AYM bile kendisini özgür, objektif, bağımsız konumlandıramıyor. Bugünün hâkim ve savcıları önlerine gelen dosyanın kime ait olduğuna, kimliğine, siyasi geçmişine bakarak karar veriyorlar” diye belirtti.

AYM’nin kararı çelişkili

AYM’nin aldığı kararda, “Evet bir yandan bu hastalık kronik ilerleyici, çok daha ağırlaşacak, cezaevinde yaşamını hiçbir şekilde sürdüremeyecek duruma gelecek ama ATK raporları var” dediğini hatırlatan Reyhan Yalçındağ şöyle devam etti: “Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) iki defa uzman görüşü almışız, İstanbul Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan rapor almışız. Türkiye’nin en kalifiye ekibi ve bu hastalığın uzmanı olan departmanın başında olan bir ekip bunu yazmış. Diyor ki, ‘Yanlış, şu uygulamaları yapmanız lazım’ bu da dava dosyasında. Yetmemiş, cezaevinin tabiplerinden Aysel Hanım’a reçete edilen özel ürünler var. Yine cezaevinin, Aysel Hanım’ın İdare ve Gözlem Kurulu dışında tutulmasına yönelik kendi kararı var. Çünkü Aysel Hanım’ın hiçbir rutini yapamadığını söylüyorlar. Cezaevinin tamamının bu konudaki tanıklıkları var. Binlerce sayfalık ek raporlar var. ‘Bunların tek bir tanesini kale alamıyorum, ATK raporundan dolayı bu kararı veriyorum’ diyor savcılık. Ama AYM kararının içinde bir itiraf, bir kabul var. Bu son derece önemli. Bu sebeple tahliye ile ilgili tedbir kararımızı reddetmiş ama ara kararında, ‘Ey Kocaeli Savcılığı, Aysel Tuğluk’la ilgili bana düzenli bildirim yapacaksın, sağlık hakkıyla ilgili tedbir kararı veriyorum, süreci izleyeceğim. Bu konu burada kapanmamış, ben şimdilik sadece ara karar verebildim’ diyor. Bu, kendini özgür hissetmeyen bir yüksek mahkeme dilidir.” 

Tuğluk’tan intikam alınıyor 

Dünyada henüz demans hastalığının tedavisinin olmadığını dile getiren Yalçındağ, “Biz insan onuruna uygun koşullarda tedavi edilebilsin diye mücadele ediyoruz. Yoksa Sayın Aysel Tuğluk bugün cezaevinden çıksa da kendine bakabilecek durumda değil. Yine yardım alacak ama en azından aile üyeleri yanında olacak ve biraz daha insani koşullarda tedavi edilebilecek. Yaşadığımız bu süreç bu insanların siyasi kimliklerinden ve geçmişlerinden azade değil. Sayın Aysel Tuğluk’tan intikam alınıyor. ‘Sen misin siyasi partiler tarihine eşbaşkanlık sistemini getiren? Sen misin bu ülkede ilk kurucu eş genel başkan olan? Sen misin DTP kapatıldığı zaman siyasi yasak getirdiğimiz tek kadın milletvekili olduğun halde tek bir taviz vermeyen, mücadelesinden geri adım atmayan? Sen misin inandığın siyaseti yapan?’ diyorlar” şeklinde konuştu.

ATK hekimleri şikayet edildi

Tuğluk hakkında “cezaevinde kalabilir” raporuna imza atan ATK hekimlerinin tamamını şikayet ettiklerini ifade eden Yalçındağ, şikayetin Türk Tabipler Birliği’ne (TTB) de aktarıldığını ifade etti.

AİHM’e tedbir başvurusu yapılacak

AYM kararına karşı AİHM’e tedbir talepli başvuru hazırlığında oldukları bilgisini paylaşan avukat Reyhan Yalçındağ, son olarak şunları belirtti: “İnfazın derhal geri bırakılmasına dönük yeniden Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduk. AYM kararında, Sayın Aysel Tuğluk’la ilgili ‘99 defa sağlık muayenesinden geçirilmiş’ tespitinde bulunuyor. Çünkü biz çok kapsamlı bir başvuru yaptık. İçinde her şey var, eksiksiz bir başvuru. Dolayısıyla bütün evrakları göz ardı edemeyeceği için (AYM kastedilerek) bunu söyledi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na, ‘Bu sürecin birinci dereceden sorumlusu sizsiniz. Çünkü AYM de sizi gösterdi ve bu konuda bildirim yapma zorunluluğunuz var. Derhal müvekkilimizin son durumunu tespit altına alın’ diyerek tahliyesini talep ettik. Kronik ilerleyici seyir arz eden bir hastalık olduğunu ATK hekimleri de söylüyor. Aysel Hanım’ın 22 Haziran tarihli son ATK raporunun muayenesi 6 Haziran tarihlidir. İki buçuk ay önceki bir muayenedir. Demans hastalığında iki buçuk ay uzun bir süredir ve hastalığın daha da ağırlaştığını, ellerini vicdanlarına koyarlarsa bu sürenin ardından yeni bir değerlendirme yapmaları gerekecek. O nedenle biz başvurumuzu yaptık. Umarız yakın zamanda sonuç alırız ve sayın Aysel Tuğluk şahsında hukukun katledilme hali ortadan kalkar.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.