Bedenimiz ve varoluşumuz saldırı altında
Kadın Haberleri —

DEM Parti Kadın Meclisi
- DEM Parti Kadın Meclisi: Kadınların hayatları, kimlikleri, bedenleri ve varoluşları çoklu saldırı altında. Kadını özne ve yaşamın dinamiği olarak görmeyen, sadece aile içerisinde bir varlık olarak tanımlayan politikaları reddediyoruz.
AKP iktidarı, kadını eve hapsetme, kazanımlarını yok etme ve erkeğe sınırsız güç verme politikalarına devam ediyor. Her alanda kadına yönelik saldırılar sürerken, kadın örgütleri ve siyasi partiler ise mücadelelerinde kararlı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi de iktidarın düzenlediği “Aile yılı” planı ve kadın kazanımlarına yönelik saldırılarına ilişkin Meclis’te kadın örgütlerinin katılımıyla açıklama yaptı. Kadın örgütleri, uzun zamandır konuşulmayan sorunlara işaret ederken, atılması gereken adımları da sıraladı.
Kadın Dayanışma Vakfı üyesi Avukat Candan Dumrul, nafaka hakkı meselesinin gündeme gelmediğini belirtirken, Halkevci Kadınlar Üyesi Çiğdem Serin, iktidarın 2025 yılını “Aile yılı” olarak ilan etmesinin ardından kadın kazanımlarına yönelik saldırılarını daha da arttırdığını belirtti.
Ev içi sömürü
Çiğdem Serin, şunları söyledi: “Aslında 15 Mayıs Dünya Aile Günü’nde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açıklanan ‘Ailenin güçlendirilmesi korunması ve vizyon planını’ bir bir hayata geçirmeye çalışıyor. Bu eylem planında ailenin güçlendirilmesi, kadınların güçlendirilmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin önüne geçiyor. Çünkü sermaye düzeninin kadınların ev içi görülmeyen emeğinin sömürülmesine ihtiyacı var.”
Erkeğe bağlı politikayı reddediyoruz
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) temsilcilerinden Avukat Esin İzel, kadınların hayatlarına, kimliklerine ve varoluşlarına pek çok saldırının gerçekleştiği vurgusunu yaparak, “Özellikle iktidarın aileci politikaları, kadını kimliksizleştirmek istedikleri politikaların kendisidir. Kadını yaşamın öznesi olarak görmeyen, sadece aileye ve erkeğe bağlı ve bunun içerisinde bir varlık tanımlayan bu politikayı reddettiğimizi ifade ediyoruz” dedi.
Saldırı altındayız
DEM Parti adına sözü alan Adalet Kaya ise, “Kadınların hayatlarına kimliklerine, bedenlerine ve varoluşlarına dönük pek çok saldırı altındadır” dedi ve şunları sıraladı: “Kadını özne ve yaşamın dinamiği olarak görmeyen, sadece aileye bağlı onun içerisinde bir varlık olarak tanımlayan bu politikayı reddediyoruz.
Diğer yandan nafaka hakkı ya da başka pek çok hakkımız için mücadele veriyoruz. Evde, işyerinde, sokakta yaşamın her alanında kadınlar yaşamlarını sürdürebilmek, hayatta kalmak için mücadele ediyor. Bu mücadeleyi verirken biz onlara destek olmak isteyen bu mücadeleyi büyütmek isteyen yoldaşları olarak seslerini büyütmek için mahkeme salonlarında, alanlarda, sokaklarda her yerde kadın yoldaşlarımızla birlikte bu sesi büyütmek istiyoruz.
Özgür kadın hareketidir
Dün Diyarbakır’da barış ve özgülük için bir miting düzenledik DBP ile birlikte DEM Parti olarak. Dün orada emniyetin yasakladığı bir amblem vardı. Tahmin edersiniz Tevgera Jinên Azad (TJA) amblemiydi. Yasaklı olarak listelenmiş ve alana izin verilmeyen bir amblemdi. TJA, 2016 yılından beri Türkiye’nin her kentinde kadınların hak mücadelesine destek veren kadınların şiddetsiz bir yaşam içerisinde var olmasını isteyen bir kadın hareketidir. Yani Kürt kadın hareketi, özgür kadın hareketidir.
Kadınlar sadece hakları ve varoluşu için bir mücadele vermiyor. Öte yandan bu ülkenin demokratikleşmesi, bu ülkedeki bütün yurttaşların eşit yurttaşlık haklarını alabilmesi için öncülük ediyoruz ve meydanlarda mücadeleyi büyütüyoruz. Yani barış aktivizmini yürütüyorlar, barış için mücadele veriyorlar. Barışın öncülüğünü de yine kadınlar yapacak, bu ülkenin demokratikleşmesini de kadınların eşit yurttaşlık hakları için verdikleri mücadele sağlayacak.” ANKARA
* * *
Öz savunma her yerde
Peyas Belediyesi Kadın Politikaları Müdürlüğü, “Sözümüz bitmedi, şiddeti birlikte durduracağız” kampanyası kapsamında öz savunma atölyesi düzenledi.
Atölyede söz alan Peyas Belediyesi Kadın Politikaları Müdürlüğü, öz savunmanın önemine dikkat çekerek, “Kadınlar için öz savunma sadece fiziksel tekniklerden ibaret değil, aynı zamanda direnç ve güç pratiğidir. Bu atölye de kadınların sınırlarını koruma, saldırıları önleme ve kendilerini savunma haklarını kullanmaları için dayanışma alanının kapısını açıyor. Kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve kolektif mücadele büyürken bir arada durmamız gerekiyor. Ayrıca sadece kadınları fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da nasıl koruyacağımızı ele aldık. Hayatın her alanında yaşanan şiddete karşı birlikte durmanın, özyönetimin kaynağı olduğu konuşuldu” dedi. AMED