Berivan halkının özgürlüğünü istedi

Ardem Ararat (Berivan (Sultan) Oruç)

Ardem Ararat (Berivan (Sultan) Oruç)

  • DAİŞ’e karşı mücadele eden ve Ağustos’ta Bitlis’teki şehit düşen Berivan Oruç’un ablası, Songül Oruç, “Berivan, halkının özgürlüğünü; Kurdistan’da, özgürce kendi dili ve kültürüyle yaşamak istedi” dedi.

DAİŞ’in Kobanê’ye saldırısı sonrası Kürt kadınlar öncülüğünde gösterilen direnişten etkilenerek Yekîneyên Parastina Jin’a (YPJ) katılanlardan biri de Berivan (Sultan) Oruç’tu. Oruç daha sonra YJA Star saflarına katıldı ve Bitlis’te şehadete ulaştı. Ailesi, Amed’in Bismil ilçesinden koruculuk dayatmalarını kabul etmeyerek Manisa’ya göç eden Berivan, geçtiğimiz aylarda Bitlis’te çıkan bir çatışmada şehit düştü. Kardeşinin her zaman Kürt halkının hakları ve özgürlüğünü istediğini belirten Songül Oruç, JINNEWS’ten Melike Aydın’a konuştu.

 

Songül Oruç

 

Koruculuk dayatması ve göç

Köylerinin yakılması, koruculuk dayatmalarının ardından 1996’da Manisa’ya, 1999’da Salihli’ye yerleştiklerini belirten Oruç, şunları paylaştı: “Kendi işimizi yapmaya, çocukları okula göndermeye başladık. Mevsimlik işçiyken bize iyi davranmıyorlardı. Berivan okula başladığında kimlikte farklı bir isim kaydedildiği için cevap vermeyince şiddet uygulandığında ismini öğreniyor.

Irkçı baskı bitmedi

Aile içinde her zaman Kürtçe konuşulduğu için Berivan, çok iyi Kürtçe biliyordu. İlk ve orta öğrenimini Salihli’de bitirdikten sonra Artvin Çoruh Üniversitesi’ne gitti. Burada ırkçı yaklaşımlarla karşı karşıya kaldı ve bunlarla mücadele etti. Hep gazeteci olmak istiyordu ama o üniversitede yapamıyordu. Bize çok şey anlatmıyordu. Birkaç Kürt arkadaşının intiharını paylaşmıştı. Öğrenciler yurt ve okul baskısı arasına sıkıştırılmıştı. Kiminin ailesinin para göndermediğini anlatıyordu.” 

DAİŞ kuşatmasındaki Kobanê’ye

Bizden gizlice kısa bir süre Amed’de gazetecilik de yaptı. Kobanê’nin DAİŞ kuşatması sonrasında Amed’e getirilen yaralılarla ilgilendi. Bize son aramasında okula gideceğini söyledi ama aslında bizimle vedalaşmak için aradığını sonradan anladık. Sonrasında okul yerine Kobanê’ye gitti. Biraz içine kapanık ve fedakar bir yapısı vardı. Bize hiç yansıtmadı.

 

 

Her yıl aranarak rahatsız edildik

Berivan’ın şehadetinin ardından polisler üç kez aradı. İlk aradıklarında teşhis için gittik, ancak o değildi ama DNA testi verdik. Bir yıl sonra bir kez daha aradılar yine o değildi, yine de DNA testi yapıldı. Son aradıklarında biz gitmek istemedik, çünkü çok rahatsız ediliyorduk. Bu sefer kendilerinden emin şekilde aradılar. Önceden DNA vermiştik. Ertesi gün cenazeyi aldık. Polis ablukasında cenazeyi Bitlis Devlet Hastanesi’nden Batman’a götürdük. Burada bizden çok polis vardı. Onun istediği aslında şehitliğe gömülmekti ama izin verilmedi. Mezarlığa kimseyi almadılar. Sadece 40 kişi vardı. Mezarlık dışında çok insan vardı. 

Kürt halkı için özgürlük istedi

Dilimizi, kültürümüzü kimliğimizi yaşamak istiyoruz. Berivan, Kurdistan’da, özgürce kendi dili ve kültürüyle yaşamak istedi. O sadece halkın özgürlüğünü istiyordu.” MANİSA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.