Birincilikle bitirdiği üniversitede öğretim üyesi oldu
Kadın Haberleri —

Gulbihar Esad Ali
- Rojava Üniversitesi’nden 2018 yılında birincilikle mezun olan 46 yaşındaki Gulbihar Esad Ali şimdi aynı üniversitenin öğretim üyesi. Edebiyat ve dil dersleri veren Gulbihar’ın edebiyat aşkı çocukluğunda başlıyor.
GULE WELAT / QAMIŞLO
Gulbihar Esad Ali (46), Rojava’da açılan ilk Kürtçe üniversiteden 2018 yılında birincilikle mezun oldu. Üç oğlu ile aynı zamanda okuyan Gulbihar, şimdi Kürtçe dil ve edebiyat hocası.
Kürtçe dil ve edebiyata babasından ötürü merak salan Gulbihar’ın ilk öğretmeni de babası. Bakurê Kurdistan’dan Rojava’ya geçen Gulbihar’ın babası Türkçe, Osmanlıca ve Arapça’ya hakim, açık görüşlü bir din alimiydi. Yurtseverdi ve Kürtçe dil ve edebiyata ilgisi yüksekti. Bilgisini çocuklarına da aşılamaya çalışıyordu. Gulbihar’ın ağabeyi de babasının yolunu takip etti.
İlk dergi çalışması: Aso
Gençlik yıllarında ağabeyinin teşvikiyle bulundukları mahallede bir grup genç ile birlikte “Aso” adlı bir Kürtçe dergi çıkardı. Fakat o dönem yapılan ev baskınlarında ele geçmesin diye dergiler yakıldı. Çünkü derginin her sayfasında yazarların ismi bulunuyordu.
Cegerxwîn’den Melayê Cizîrî’ye şiirler
Kürtçe dil, edebiyat ve denbejlik kültürüyle büyüyen Gulbihar, daha çocuk yaşta Kürtçe alfabeyi yazmaya başladı. Hem Latince ve hem de Arapça yazan Gulbihar’ın eline babası ilk olarak Cegerwîn’in iki şirini verdi. “Cegerwîn’in dili hafiftir, onunla kolay Kürtçe öğrenirsin” dedi. “Cegerxwîn benim Kürtçe öğretmenimdir” diyen Gulbihar’a daha sonraki dönemde babası Melayê Cizîrî’nin şiirlerini verdi. Melayê Cizîrî’nin şiirlerini ağır bulsa da babasına hayır diyemedi. Her akşam namazından sonra babası ona Melayê Cizîrî’nin şiirleri üzerine ders verdi, felsefesini anlattı. Gulbihar, “20’li yaşlarıma geldiğimde artık bende Melayê Cizîrî sevgisi oluştu. Evlenmiştim de, Ehmedê Xanî ve Melayê Cizîrî’yi okuyordum. Artık onlarsız sabredemiyordum. Arkadaşlarımı da okumaya teşvik ediyordum” diye konuştu.
Kürtçe öğrenmek farklı bir histi
Okul yıllarını anlatan Gulbihar şöyle devam etti: “Devlet okuluna gittiğimizde Arapça dilini öğrenmek bize çok ağır geliyordu. Kendi dilimizde okuduğumuzda çok seviniyorduk ve hoşumuza gidiyordu. Hem kolaydı hem de farklı bir his oluşuyordu bizde. Hatırlıyorumda; Arapça okuluna gittiğimde ilk 3 yılda hiç Arapça öğrenemedim. Arap halkı bizim toplumda çok fazla yoktu, Qamişlo’nun hepsinde bir mahallede belki iki aile yoktu. 4. sınıfta biraz Arapça öğrendim. Ondan sonra derecelerim iyi oldu ve Arapça dilimi de iyi geliştirdim.”
Biz Kürtler okulda yabancıydık
Kendi kimliğinin farkına varma sürecini de anlatan Gulbihar, “Ortaokulda yani 7-8-9. sınıfta kendi kimliğimizin farkına vardık ve anladık ki, okulda yabancıyız. Hem askeri elbiselerle okula gidiyorduk hem de dayatılan sistem bize öyle hissettiriyordu ki, sanki askeri taburdayız” diye belirtti.
Okulda Baas rejimine bağlı “Şebibe” adlı gençlik örgütünün bulunduğunu belirten Gulbihar Esad Ali, devletin gençleri o örgütlere katılmaya zorladığını söyledi. “Katılmadığımızda bizi sorguluyorlardı” diyen Gulbihar, “‘Şebibe’ye katılmıyorsan O zaman Kürt partilerine gidiyor musunuz?’ diyorlardı. Üniversiteye gittiğimde baskılar daha çok artı. O dönem ağabeyim siyasetten tutuklandı. Ağabeyim tutuklandığında biz de okulda sorgulanmaya başlandık” dedi.
Okuma hevesini hiç yitirmedi
O dönem yaşanan olaylardan etkilenen Gulbihar, bir süre sonra okula ara vermek zorunda kaldı. Üniversite son sınıfa kadar bilim okumuştu, bir yıl aradan sonra tekrar başvurduğu okulda edebiyat okumak istedi. Kayıt için gittiğinde, “Sen okuldan kovulmuşsun” cevabıyla reddedildi. Bunu sindiremediğini ve çabasının devam ettiğini anlatan Gulbihar, iki yıl sonra yeniden okumaya başladı. “Bir sistem vardı ‘Özgür Öğrenciler’ adıyla evde olan öğrenciler, yaşça büyük insanlar vs. evden de sınavlara katılabiliyorlardı. Ben de edebiyat kitaplarını aldım, üzerinde çalıştım ve sınavlara katıldım, başardım” diye belirtti.
Babam gibi çocuklarıma Kürtçe öğrettim
Evlendikten sonra okulu bıraktığını ama hiçbir zaman okumaktan vazgeçmediğini söyleyen Gulbihar, “Her zaman evde Kürtçe ve Arapça okuyordum. Çocuklarım olduğunda da ben de babam gibi her 3 oğluma Kürtçe ders verdim, öğretim. Böylelikle onlara da Kürtçe dil sevgisini öğretmeye çalıştım” diye konuştu.
Hayalini gerçekleştirdi
Kürtçe üniversitenin açılışını öğrendiğinde çok mutlu olduğunu anlatan Gulbihar, eşinin üniversiteye gitmesinde büyük desteği olduğunu belirtti. “Rojava Üniversitesi’ne gittiğimde benden yaşça küçükler, çocuklarımın yaşıtları da vardı. Daha büyükler de vardı. Büyük bir sevinçle Kürtçe okumaya katıldık” diyen Gulbihar, aynı zamanda toplumsal baskıya karşı da mücadele vermiş: “İlk başlarda toplum, eşimin ailesi ne der diye düşünürdüm. Bu konuda eşim bana çok destek verdi. Çocuklarım da sevinçle karşıladı ve destek verdiler. Onların da desteğiyle üniversiteye başladım. Hayalim de gerçekleşti.”
‘Başaramazlar’ diyenlere rağmen
Üniversiteye gittiği için sadece kendisinin değil ailesinin de toplumsal baskına maruz kaldığını söyleyen Gulbihar, mezun olmasının büyük bir yankı uyandırdığını söyledi. “Hem ilk Kürtçe üniversiteye giden gruptuk hem de biz büyük bir sevgiyle gitmiştik. Başaracağımıza inanmayanlar, yapamazlar, devam edemezler diyorlardı. Kendileri de söyledi; ilk başlarda bize güldüklerini, başaramayacağımızı, bir süre sonra bizim vazgeçip, döneceğimizi düşündüklerini söylediler. Böylesi zorlu bir süreçte üniversiteyi okudum ve bitirdim.”
Edebiyatın tadı, tınısı hep şevk verdi
Üniversitede edebiyat okumasının ise kendisi için büyük bir mutluluk olduğunu söyleyen Gulbihar, “neden edebiyat” sorusuna ise şöyle yanıt verdi. “Çünkü babamın evi okuldu. Etrafındaki topluluk genç ve yaşlıydı. Ama yine de dil eğitimine katılıyorlardı. Babam çok sade bir dille ifade ediyordu ve o topluluk da 'Seyda konuşsun biz dinleyelim' diyorlardı. Edebiyat geceleri de evimiz de yapılıyordu. Daha çok cuma akşamı oluyordu. Melayê Cizîrî, Ehmedê Xanî, Cegerxwîn, Siyahpoş, Melayê Bateyî ve daha birçok şairin şiirlerini ezberlemişlerdi ve saz eşliğinde okuyorlardı. Kitaptan değil, şiirleri ezbere okuyorlardı. Yani çocukluğumdan beri bir edebiyat tadı var bizde. Hala o günlerde okunan şiirlerin tınısı kulağımda. Edebiyata sevgim çok büyük. O yüzden üniversitede ilk tercihim edebiyat oldu.”
Amacı Kürtçe edebiyatta yüksek lisans
İki yıl üst üste yaz ve kış aralıksız üniversiteye gittiğini belirten Gulbihar, 4 yıllık materyalleri 3 yıl içerisinde aldıklarını, mezun olduktan sonra 3-4 arkadaşıyla birlikte üniversitede kaldıklarını söyledi. Halen aynı üniversitede çalışan Gulbihar’ın amacı yüksek lisans yapmak. Fakat edebiyat alanında henüz bu imkanı olmadığı için üniversitede çalışan Gulbihar, “Şimdi klasik edebiyat dersini üniversite 2. sınıf öğrencilerine veriyorum. Ayrıca Arapça Kürtçe çevirisini de 3. sınıf örencilerine ders olarak veriyorum. Diğer bölümlere de aralarda Kürtçe gramer derslerini veriyorum” diye konuştu.
Üniversite adım adım gelişiyor
Üniversitenin 2016’dan itibaren faaliyet gösterdiğini ve çok önemli gelişmeler katettiğini söyleyen Gulbihar, “Tabii ki 5 yıl bir üniversite için çok az bir süre. Biz de daha yeni emekliyoruz. Adım adım da gelişiyoruz. İlk üniversiteye gittiğimde birkaç bölüm vardı, şimdi farklı farklı bölümler açıldı. Peymangehên Ziman, Dil Kurumu gibi üniversiteye kitap temin etmek için kimi bölümler açıldı. Elbette daha çok yolumuz var. Ancak böyle kritik bir zamanda, her gün halka saldırının yapıldığı bir yerde, savaş ortamında, yoğun göçe rağmen adımlar atılıyor ve gelişiyoruz. Umuyorum Rojava Üniversitesi de diğer halkların üniversitelerinin düzeyine gelir ve gelişir” dedi.
O hem öğretmen hem öğrenci
Geçen yıl karantina koşullarından dolayı üniversitesi hocalarından online ders aldıklarını söyleyen Gulbihar aralarında Amerikalı, Fransız, Başûrê Kurdistanlı üniversite hocalarının ve doktorların yer aldığı online derslerde Rojava Üniversitesi öğrencileri olarak iyi bir performans sergilediklerini aktardı. Gulbihar, “Biz online derse katılan arkadaşlar Rojava Üniversitesin’de çok zayıf ve basit dersler gördüğümüzü sanıyorduk. Fakat fark ettik ki, bizim derslerimiz de çok kıymetli” dedi. Kendini bir hocadan çok bir öğrenci olarak gördüğünü dile getiren Gulbihar, eğitim materyalleri konusunda sıkıntılar yaşandığını belirtirken, materyalleri kendilerinin oluşturduğunu, öğrencilere seminer verdiklerini anlattı.
‘Bizim de profesörlerimiz olsun’
Sunulan imkanlarla İngilizce öğrendiğini ve yüksek lisans yapmak istediğini söyleyen Gulbihar, “Bölüm açılmasını bekliyorum. Ben bunu ne doktorluk diploması almak ne de üniversite profesörlüğü için istiyorum. Bizim de profesörlerimiz olsun istiyorum. Edebiyat bölümü de onun için açılmıyor. Açılsa da dışardaki hocalar o dersi verecek. Çünkü burda bölümün hocaları yok. Yüksek okul açılırsa kendimiz o yükü taşıyacağız. Dersleri kendimiz vereceğiz” dedi.
Kafkasya Kürtlerinin öğrettikleri
Bu dönem üniversitede Kafkasya Kürtlerinin tarihini okuduklarını ifadeden Gulbihar, Kafkas Kürtlerinin yaşadığı sorunlara ve yaratıcılıklarına değindi. Gulbihar şöyle dedi: “Onlar da yaşanan savaştan dolayı yerini yurdunu, terk etmişlerdi. Savaştan dolayı ailelerini kaybetmiş, yetimhanelerde büyümüşlerdi. Onlardan Erebê Şemo, Malbata Celîl gibi Kafkasya Kürtleri kendi ülkelerinden göç edenlerdi ve oraya yerleşmişledi. Bunların hepsi Moskova Üniversitesi’nde okumuşlardı. Hepsinin de doktorluk ve profesörlük diplomaları vardı. Bizde hayal ve umut ediyoruz ki, bizde o mertebeye gelelim. Onların ürünlerine bakıyoruz ve umuyoruz ki; biz de bir gün böylesi değerli ürünler çıkarırız, o seviyeye ulaşırız.”