HTŞ 751 kadının katili!

Kadın Haberleri —

HTŞ kadın katliamları

HTŞ kadın katliamları

  • Suriye’de HTŞ iktidara geldiği günden bu yana kontrol ettiği bölgelerde 751 kadın katledildi, kaçırıldı veya kayboldu.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), “Suriyeli Kadınların Öldürülmesini Durdurun Platformu” ve Uluslararası Af Örgütü’nün raporlarına dayanan yeni bir çalışma, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) yönetimindeki bölgelerde kadınlara yönelik sistematik şiddetin hızla arttığını ortaya koyuyor.

ANHA’nın haberine göre HTŞ’nin iktidarı ele geçirdiği tarihten bu yana kontrol altında tuttuğu bölgelerde toplam 650 kişi öldürüldü; bu rakam günlük ortalama 2 katliam anlamına geliyor. Katledilenlerden 127’si kadın ve çoğunun geçici hükümetin İçişleri Bakanlığı’na bağlı silahlı gruplar tarafından sahada idam edildiği belirtiliyor. Sadece Süveyda ilinde 130 kadın katledildi. Şam ve kırsalı, Hama, Humus, Lazkiye, Tartus, İdlib ile Halep’te gerçekleşen 520’ye yakın cinayetin başlıca nedenleri ise savaş kalıntılarından kaynaklı patlamalar, çapraz ateş, intikam-mezhep çatışmaları ile aile içi ve toplumsal şiddet olarak sıralanıyor.

Yüzlerce kadın kayıp

Suriye’nin farklı şehirlerinde onlarca kadın belirsiz koşullarda kaçırıldı. Bu kişilerin akıbetini belirleyecek ciddi bir soruşturma veya araştırma yapılmadı. Uluslararası Af Örgütü ve “Suriyeli Kadınların Kaçırılmasını Durdurun Platformu”na göre, 2025 Şubat ayından itibaren Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama’da en az 36 Alevi kadın (yaşları 3 ila 40 arasında) kaçırıldı. Bu vakalardan 8’i açık ve net bir şekilde belgelendi (5 kadın, 3 çocuk). Güvenlik güçleri hiçbir soruşturma başlatmadı. Güney Suriye’de, özellikle Süveyda’da bu yılın başından beri yerel kaynaklara göre 65 kadın kayboldu. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de geçen yıldan bu yana 97 kişinin kaçırıldığını veya kaybolduğunu belgeledi.

Siyasette de saf dışı bırakıldılar

Fiziksel şiddetin yanı sıra siyasi dışlanma da sürüyor. Tarih boyunca toplumsal hayatın her alanında aktif rol üstlenen Suriyeli kadınlar, Baas döneminde zaten sınırlı temsil hakkına sahipti. Rejimin çöküşünün ardından ise geçiş sürecinde tamamen saf dışı bırakıldılar. Geçiş hükümetinin düzenlediği ilk “Halk Meclisi” seçimlerinde 119 sandalyeden yalnızca 6’sı kadınlara gitti; kadın aday oranı yüzde 14 olmasına rağmen dolaylı seçim sistemi ve kota eksikliği bu sonucu doğurdu.

Kadın hakları savunucuları, hem fiziksel hem siyasi şiddetin giderek kurumsallaştığı uyarısında bulunurken, bağımsız gözlemcilerin bölgeye erişiminin engellendiğini ve ihlallerin karanlıkta bırakıldığını vurguluyor. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.