Bizim için her şey bitmiş değil

Dünya Haberleri —

foto: AFP/Afganistan

foto: AFP/Afganistan

  • Afganistan'da hala devrimci, feminist kadın örgütleri yer altında çalışma yürütüyor. Taliban'la savaşmaya devam ediyorlar. Bizim için her şey bitmiş değil.”
  • En başından beri biliyoruz ki ABD, Afgan halkına yardıma gelmedi. İşgale geldi. Bizim demokratik haklarımız onların umurunda bile değildi. Onlar kendi emperyalist çıkarları için geldi, halk için değil.
  • Afganistan'daki demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlığa erişim ABD'nin umrunda değil. Taliban da işte bu güçlerin kuklası. Kendileri de bunun farkındalar.
  • Erdoğan Afganistan'daki çoğu gerici grubun babasıdır. Erdoğan gibi gerici bir suçlunun, bir kadın düşmanının Taliban ile anlaşamaması beklenemezdi zaten. Çok iyi anlaşacaklarına şüphe yok.
  • Dünyanın açık fikirli, devrimci insanları ve özellikle kadınları Afganistan için ses çıkarmalıdır. Lütfen emperyalist güçlerin Afganistan'a yaptıkları karşısında ses çıkarın. Bize olanları tüm dünyaya gösterin.

 

İşgalci güç olarak Afganistan’a giren ABD, 20 yıl sonra Afgan toplumuna ölüm, yoksulluk, çaresizlik ve kaos bırakarak geri çekildi. Cihatçı Taliban güçleri hızla ilerleyerek ülkenin kontrolünü ele geçirdi. Henüz ilk haftasını doldurmayan Taliban iktidarı şimdiden bazı bölgelerde kız çocuklarının okula, kadınların işe gitmesini engelliyor. Kadınlar için “şeriat kurallarının” işletileceğini açıklayan Taliban rejimi altında, kadınları çok daha zorlu günler bekliyor.

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan Gözde Çağrı Özköse ve Zemo Ağgöz, Afganistan’daki durumu Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan ve güvenlik nedeniyle ismini açık vermeyen Mahmouda A, ile konuştu.  

 Kaç yıldır Avrupa’dasınız? Neden ülkenizi terk etmek zorunda kaldınız? Siz ayrıldığınızda Afganistan’da durum nasıldı, şimdi nasıl?

 İki yıldır Avrupa'dayım. Politik bir aktivist olarak yaşamım tehlike altındaydı. Afganistan'da politik bir mücadele veriyordum. Taliban ve başka terörist gruplar kimliğimi saptadı. Kim olduğumu öğrendiler ve beni öldürmek istediklerini açıkça ifade ettiler. Bu nedenle Afganistan'dan ayrılmak zorunda kaldım. Avrupa'ya geldim. Mücadeleme burada devam ediyorum, Afgan halkı ve kadınları için savaşıyorum.

İki yıl önce buraya geldiğimde Afganistan’da durum bu kadar kötü değildi elbette, ama pek iyi olduğu da söylenemezdi. Geldiğim süreçte bazı şehirlerin yönetimi Afgan hükümetindeydi, fakat Afganistan'ın bir kısmı Taliban’ın şeriat kanunlarıyla yönetiliyordu. Şu an ise her şey çok daha vahim.

 Afganistan 20 yıl önce de Taliban'ın yönetimindeydi. Taliban’ın yönetimi altında Afganistan'da yaşayan çocuk ya da kadın olmak ne demek?

 Afganistan'da insan olmak zor ama kadın olmak çok daha zor. Politik bir görüşü olan, seküler ve aktivist bir kadın olmak ise cehennemin diğer adı. Taliban denen şey, gerici suçlulardan oluşan bir grup erkek. Kadın karşıtı bir grup. Daha doğru ifade etmek gerekirse demokratik her türlü hakka karşı bir grup. Bu nedenle Afganistan'da yaşamak çok zor. Kadınların okula, işe gitmesini istemiyorlar. Onlara göre kadın bir eşya gibi evde durmalı. Afganistan'da kadınsanız evdeki bir koltuktan farkınız yok. Bu çok zor bir durum. Şimdi bu kuralları gevşeteceklerini, kadınların okula işe gidebileceklerini iddia ediyorlar ama buna asla inanmıyoruz. Zaten mesele de sadece işe, okula gidebilmek değil. Bir yerde özgür değilseniz yaşayamazsınız. Konu bu kadar basit. Öte yandan hala orda var olmaya çalışan insanlar var. Hala devrimci, feminist kadın örgütleri var. Elbette açıktan çalışma yürütemiyorlar ama yer altında çalışmalarını sürdürüyorlar. Taliban'la savaşmaya devam ediyorlar. Orada mücadele hala sürüyor, bizim için her şey bitmiş değil.

 Afganistan’da yaşayan aile ya da arkadaşlarınızla iletişim kurabiliyor musunuz? Kuruyorsanız neler anlatıyorlar, şu an durum nasıl ülkede?

Evet, ailemle ve arkadaşlarımla iletişim halindeyim. Durum son derece vahim ve insanlar dehşet içinde. Kimse işe, okula gitmiyor. Dışarı çıkınca neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar. Herkesin tek bir motivasyonu var o da havaalanına ulaşmak. Havaalanındaki görüntüleri gördünüz. Bence oradaki insanların çaresizliğini ve korkusunu kelimelerle anlatmak mümkün değil. İnsanlar, kaçmak için havalanmakta olan uçağa asıldılar. Ailemin ve arkadaşlarımın söylediğine göre şu anda sokaklar bomboşken dükkanları, bankaları yağmalayan gruplar varmış. Taliban bu grupları tanımadığını, kendi güçleri olmadığını iddia ediyor. Herat ve Kandahar'daki kadınlardan işe ve üniversiteye gitmeyi deneyenler olmuş. Üniversite kapılarını Taliban'ın adamları tutuyor. Hepsi 'Gidin evinizde oturun' diye geri gönderilmiş. Kabil'de kadın doktorların işlerine devam edebileceği söylenmiş. Ama sonrasında ne olacağı tabii ki belli değil. Fakat şundan eminim, bundan sonra Afganistan'da hayat kadınlar için cehennem gibi olacak.

 ABD’nin Afganistan’daki varlığı iddia edildiği gibi ‘ülkeye barış ve demokrasiyi’ getirebilmiş miydi? ABD'nin çekilme kararını nasıl buluyorsunuz? Taliban, bu çekilmeden dolayı mı hızla Afganistan'ı ele geçirdi? 

 En başından beri biliyoruz ki ABD Afganistan'a Afgan halkına yardıma gelmedi. İşgale geldi. Bizim demokratik haklarımız onların umurunda bile değildi. Onlar kendi emperyalist çıkarları için geldi, Afganistan'daki yoksul halk için değil. Şimdi de çekip gittiler. Zaten onları orada istemiyorduk. Ülkemizde elini kolunu sallaya sallaya gezen ABD askerleri yok artık. Bundan son derece memnunuz. ABD askerleri, Afganistan’da tek bir sorun çözmüş değil, hatta daha fazla sorun yarattılar. Sağı solu bombalayıp insanları öldürdüler. Bunu da ‘Taliban ile savaşıyoruz’ diyerek yaptılar. Peki soruyorum, bu ABD askerleri ülkemizde güya terörle savaşırken Taliban nasıl daha da güçlendi? Taliban'ı destekledikleri için tabii ki. Bunun bir oyun olduğunu görüyoruz. Cihatçı çetelerle, Taliban'la nasıl iş tuttuklarını görüyoruz. ABD ve Taliban arasında bir anlaşma var. Afganistan'daki demokrasi, insan hakları, eğitim, sağlığa erişim ABD'nin umrunda değil. Taliban da işte bu güçlerin kuklası. Kendileri de bunun farkındalar. Ülkemizde ne Amerika’yı ne başka hükümetlerin güçlerini istemiyoruz. Sorun çözmeye değil, yaratmaya geliyorlar.

 Türkiye, Taliban'ın fikren kendilerinden çok uzak olmadığına dair açıklamalar yaptı yakın zamanda. Dün de Taliban Türkiye ile dostane ilişkiler içinde olmak istediklerini ifade etti. Türkiye'nin bu politikasını nasıl yorumlarsınız?

Türkiye'ye bu konuda inanılmaz öfkeliyim. Öte yandan şaşırmadım. Erdoğan doğru söylemiş. Gerçekten de düşünce olarak birbirlerinden çok farklı değiller. Erdoğan da Taliban da gerici ve suçlu. Elbette ki birbirleriyle iyi ilişki içinde olacaklar. Zaten Türkiye'nin amacı da buydu. Erdoğan Afganistan'daki çoğu gerici grubun babasıdır. Erdoğan gibi gerici bir suçlunun, bir kadın düşmanının Taliban ile anlaşamaması beklenemezdi zaten. Çok iyi anlaşacaklarına şüphe yok.

 Uluslararası kamuoyu Taliban rejimi altında mahsur kalan halklar ve kadınlar için ne yapabilir?

Bu çok önemli bir nokta. Bunu her yerde tekrar ediyoruz. Dünyanın açık fikirli, devrimci insanları ve özellikle kadınları Afganistan için ses çıkarmalıdır. Lütfen emperyalist güçlerin Afganistan'a yaptıkları karşısında ses çıkarın. Bize olanları tüm dünyaya gösterin. İnsanlarımıza ne yaptıklarını tüm dünyaya gösterin. Hiç bir hükümetin yardımını istemiyoruz. Dünya halklarına sesleniyoruz. Hiç bir hükümet insanlar için bir şey yapmaz. Kendileri için yaparlar. Ülkelerden ardı ardına açıklamalar geliyor. Herkes Taliban'ı müzakereye davet ediyor. Herkes ne kadar da hazır ve hevesliymiş Taliban ile müzakere yapmaya. Dünya halklarına, insan hakları örgütlerine, devrimcilere sesleniyoruz. Sesimizi duyurun, bizimle dayanışma içinde olun. 

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.