• Mimar Sinan Üniversitesi öğrencisi Beyza Buldağ, Boğaziçi protestolarıyla ilgili Whatsapp grubu kurduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aralarında Boğaziçi’nin de bulunduğu 5 üniversiteye yeni yılın ikinci günü yaptığı atamalar beraberinde yeni tartışmaları getirdi. AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne kayyum rektör olarak atanmasının ardından üniversite öğrencileri ve akademisyenlerin başlattığı protestolar bir ayını geride bıraktı. Kayyum rektör protestolarının başladığı 4 Ocak’tan beri binlerce kişi gözaltına alındı. Tüm baskılara rağmen taleplerinde ısrarcı olan öğrencilerin eylemleri her geçen gün büyüyor. 

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik gözaltılarla ilgili güncel gelişmeleri aktaran Boğaziçi Dayanışması, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) öğrencisi Beyza Buldağ İzmir/Buca’da gözaltına alındığı duyurdu. Paylaşımda, “Bir arkadaşımız bu sabah Boğaziçi protestoları ile ilgili WhatsApp grubu kurduğu gerekçesiyle evinden gözaltına alındı. Nereye götürüldüğü bilgisine ulaşamıyoruz. Öğrencilere karşı düşman hukuku işletiyorsunuz, bu uygulamalarınıza derhâl son verin! denildi.

Onu serbest bırakın

Mimar Sinan Üniversitesi Öğrencileri de Twitter hesabından şu paylaşımı yaptı: “Arkadaşımız bu sabah Whatsapp grubu kurduğu bahanesiyle gözaltına alındı. Gözaltılarla bizi yıldıramazsınız. Direnişimizden ne kadar korktuğunuzu biliyor ve dayanışmayı büyütüyoruz. Beyza’yı ve diğer tüm arkadaşları elinizden alacağız!”

Adalet İçin Hukukçular Platformu ise “Beyza Buldağ’ın Buca’ da karakolda tutulduğu ve İstanbul’a getirileceği bilgisine ulaşıldı” açıklamasını yaptı.

Tutuklanan sayısı 8’e yükseldi

Öğrencilerin direnişi sürerken haklarında başlatılan soruşturma gerekçesiyle 5 öğrenci, 4 Şubat günü evleri basılarak, bir kişi ise bir gün sonra gözaltına alınmıştı. İki gün gözaltında bulunan 6 kişi ifadelerinin alınması için Çağlayan Adliyesi’ne getirildi. Savcılık ifadesi biten 6 kişiden 5’i tutuklama, biri kişi ise ev hapsi talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarılan öğrencilerden dördü hakkında tutuklama, ikisi hakkında ise ev hapsi cezası verildi. Tutuklananların isimleri ise şu şekilde: Necmettin Erdem, Akın Karakuş, Ömer Şengel ve Murat Can Demirci.

Daha önce de dört öğrencinin tutuklandığı Boğaziçi direnişinde tutuklananların sayısı 8’e yükseldi. 

İki yeni fakülte açıldı

Bu arada AKP’li Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanlığı kararı ile rektör olarak atanmasının ardından akademide liyakat tartışmalarının odağına oturan Boğaziçi Üniversitesi’ne ilişkin yeni bir karar daha alındı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Boğaziçi Üniversitesi’ne hukuk ve iletişim fakültesi kuruldu. Bu iki fakülte 12 Eylülcülerin 1982’de kurduğu eğitim fakültesinin ardından üniversitede 39 yıldır kurulan ilk fakülteler oldu. Erdoğan, ayrıca 11 üniversiteye yeni rektör ataması gerçekleştirirken bazı enstitü ve yüksekokulların kapatılmasına, yeni fakülte enstitü ve yüksekokul kurulmasına onay verdi.

Boğaziçi Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Rıfat Okçabol, 12 Eylülcülerin bile Boğaziçi’nin içinden akademisyenlere belli bir alan bıraktığını kaydederek “Bunlar 12 Eylülcülerden bile daha kötü” dedi.

Öğrenci Sendikası’nın Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Okulda aradığı akademik desteği bulamayan Melih Bulu, Cumhurbaşkanı’ndan ısmarlama Hukuk ve İletişim Fakültesi açtırarak kadro devşirip rektör olmaya çalışacak. Boğaziçi tarihinin en hukuksuz döneminde okula Hukuk Fakültesi açılıyor” denildi.  İSTANBUL

 

83 STÖ’den Boğaziçi’ne destek

Boğaziçi’nde devam eden eylemlere ilişkin destek açıklaması yapan 83 STÖ, “Beraberiz, vardık, varız, var olacağız!” etiketiyle imza kampanyası başlattı.

83 Sivil Toplum Örgütü (STÖ), AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne atanması ile başlayan kayyum rektör protestoları başta olmak üzere, anayasal demokratik haklarını kullananlara karşı yapılan polis şiddeti ve bunun karşısında yetkililerin LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerinden vazgeçmeleri talebiyle “#Beraberiz, vardık, varız, var olacağız!” etiketiyle imza kampanyası başlattı.

STÖ’ler iktidarı LGBTİ+ Çalışmaları Kulübü’nün kapatılması kararından geri dönmeye, polis şiddeti ve gözaltıları sonlandırmaya ve tutuklanan öğrencileri serbest bırakmaya çağırdı. Kampanyayı imzalayan 83 STÖ, yapılanların hiçbir koşulda meşru olmadığını ve kabul edilemez olduğunu ifade ederek, öğrencilerin demokratik üniversite taleplerinin yanında olduklarını belirtti.