Bütçe halka değil, savaşa akıyor

  •  HDP, EMEP, EHP, Halkevleri, SMF, TİP ve TÖP, yoksulluk sınırının 19 bin 602 liraya yükseldiğini, 25 milyondan fazla insanın açlık sınırının altında yaşadığını belirterek, Emekçi halkın ihtiyaçlarına, sağlığa ve eğitime ayrılmayan bütçeler, savaşa ayrılıyor” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Halkevleri, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), “Hakkımız Olanı Alacağız! Tüm Ücretler Arttırılsın!” şiarıyla, artan zamlara ilişkin Kadıköy İskelesi’nde basın açıklama gerçekleştirdi. Bileşenler adına basın metnini okuyan EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, işçilerin emekçilerin gözlerini her gün yeni zamlarla açtığını söyledi. 

Akaryakıttan elektriğe, doğalgazdan ulaşıma, temel gıda ürünlerinden vergi ve harçlara kadar birçok kalemde yapılan fahiş zamlarla emekçi halkın yoksulluğunun katlanmaya devam ettiğini belirten Barbaros, Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) son olarak 12 aylık enflasyon artışını yüzde 160.76 olarak açıkladığını hatırlattı. Halk sefalet içindeyken elektrik şirketlerinin hükümetten en az yüzde 50 zam istediğini, yüzde 30’da uzlaşıldığını kaydeden Barbaros, “Hükümet, emekçilerin cebindeki deliği her geçen gün daha da büyütüyor. Mutfaklar yangın yeri, işçi ve emekçiler sofrasına ne koyacağını kara kara düşünüyor. 20 yıllık iktidarlarının her döneminde olduğu gibi sermayeyle el ele veren hükümet, halkı sefalet koşullarına mahkum etmeye devam ediyor” dedi.

Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 19 bin 602 liraya yükseldiğine dikkat çeken Barbaros, bütün ücret ve maaşlarda olduğu gibi yılbaşında asgari ücrette yapılan zammın aynı ay içinde eriyip gittiğini söyledi. Ortada bir sömürü düzeninin olduğunu altını çizen Barbaros, “Bu düzen ve iktidar, zenginlere kar rekorları, emekçi halka ise sefalet maaşları dışında hiçbir gelecek vaat etmiyor. Emekçilerin açlığı, sefaleti büyürken sermayenin yegane temsilcisi Erdoğan ve tek adam yönetimi ise kapitalistlerin, rantçıların, zenginlerin kasasını doldurmanın derdinde. Özelleştirmeler, yap-işlet-devret modeli, patronlara vergi afları ve teşvikler, kur korumalı mevduat hesabı, gelire endeksli senet vb. yollarla ülkenin ve halkın kaynakları başta yandaşlar olmak üzere kapitalistlere ve bir avuç servet sahibine peşkeş çekiliyor” şeklinde konuştu. 

25.5 milyon açlık sınırının altında

AKP’li Cumhurbaşkanı  Recep Tayip Erdoğan’ın her konuşmasında “aç kalan falan yok” dediğini hatırlatan  Barbaros, şunları söyledi: “25 buçuk milyon insanın açlık sınırının altında yaşam savaşı veriyor. İstanbul’da ekmek büfeleri önünde uzun kuyruklar var. İktidarın kamu kaynaklarını yağmalattığı, ihalelere boğduğu, emekçilerin cebinden milyar dolarlar akıttığı patronlar ise halkın ekmeğinden çalarak servetlerine servet katıyor. Bu sömürü ve baskı düzeni, emekçilere her gün yeni zamları vadetmekten, düşük ücretlere ve kölece çalışma koşullarına mahkum olmaktan başka hiçbir işe yaramıyor. Yoksuldan alıp zengine aktaran, ülkede yaşanan her bir sorunun faturasını işçi ve emekçiye kesen bu iktidar da  bu sermaye düzeni de değişmelidir.” 

Emekçiye değil, savaşa bütçe

Barbaros, halkın yaşam ve çalışma koşullarının, tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı politikalarıyla her geçen gün daha da kötüye gittiğini vurgulayarak, şöyle sürdürdü: “Emekçi halkın ihtiyaçlarına, sağlığa ve eğitime ayrılmayan bütçeler savaş makinelerine, silaha, halklar arası düşmanlık tohumları ekmeye ayrılmaktadır. Tüm bu karanlık tablo içerisinde memleket işçi ve emekçiler açısından yangın yeriyken sermaye muhalefeti ise halk hareketini frenlemek için çaba göstermeye devam ediyor. Emekçilerin biriken ve kangren haline gelmiş olan sorunları sadece sandığa havale edilerek çözülemez. İşçiler ve emekçiler yüksek enflasyonu, fahiş zamları, derinleşen yoksullaşmayı izlemeden, seçimleri beklemeden bir an önce harekete geçip birleşik mücadeleyi büyütmelidir.” 

Barbaros, kiralara, temel tüketim mallarına, ulaşıma, elektriğe, suya ve doğalgaza yapılan zamların durdurulması gerektiğini söyledi. Açıklama sloganların ardından sona erdi.  İSTANBUL

 

Savaşın ek bütçesi geçti

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla getirilen ek bütçe kanun teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Komisyon görüşmeleri muhalefetin eleştirilerine rağmen tek kalem değiştirilmeden geçti. Kanun teklifinde yer alan 4 madde AKP ve MHP oylarıyla kabul edildi. Komisyon görüşmeleri tamamlanması ardından ek bütçe kanun teklifi önümüzdeki hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek.

Kanun teklifiyle, genel bütçe kapsamındaki idarelerin bütçe tertiplerine 817 milyar 271 milyon 632 bin lira, özel bütçeli idarelerin bütçe tertiplerine 63 milyar 203 milyon 143 bin lira olmak üzere toplam 880 milyar 474 milyon 775 bin lira ödenek eklenecek. Ek bütçeden de 40 milyarı savaşı yürüten devlet organlarına, 40 milyarı da ranta ayrılıyor.

 

DEDAŞ trafoları söktü

Mardin’in Derik ilçesine bağlı Endewlê Mahallesi’nde Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) ekipleri jandarma eşliğinde baskın düzenledi. Çiftçilerin elektrik borçları gerekçe gösterilerek, mahallede bulunan çiftçilere ait trafolara el konuldu. El konulan trafolar, çekicilere yüklenerek, DEDAŞ ekipleri tarafından ambara götürüldü.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.