Büyük katilimiz Erdoğan’dır

  •  Medeni Yıldırım, henüz 18 yaşındaydı. Lice’deki kalekol protestosunda Türk askerleri tarafından katledildi. Türk yargısı, aradan geçen yıl 8 yıla rağmen de katilleri koruyor. Yıldırım’ın annesi, neden adalet sağlanamadığını farkında.
  •  Anne Yıldırım, “Bizim büyük katilimiz Erdoğan’dır. Çözüm süreci bittiğinde ilk kurşun Medeni’ye sıkıldı. Ondan sonra başladı. Mezarlıklarımız gençlerle doldu. Fail Erdoğan’dır, akıbeti Saddam Hüseyin gibi olsun" dedi.

 

Lice’deki kalekol protestosunda katledilen oğlu Medeni Yıldırım’ın faillerinin aradan geçen 8 yıla rağmen yargılanmadığını belirten Fahriye Yıldırım, “Medeni’nin katili, Deniz’in katilidir” dedi.

 Amed’in Lice ilçesinin Hezan (Kayacık) Mahallesi’nde 28 Haziran 2013’te kalekol yapımını protesto eden ve Kayacık Jandarma Karakolu önünde toplanan gruba jandarmanın ateş açması sonucu Medeni Yıldırım yaşamını yitirdi, 9 kişi de ağır yaralandı. Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmada görevsizlik kararı vererek, dosyayı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi ve dosyaya gizlilik kararı getirildi.

Yıldırım’ın vurulduğuna dair görüntüler, Mayıs 2014’te kamuoyuna yansımasına rağmen olay yerinde keşif iki yıl sonra yapıldı. Hazırlanan iddianamede, tek şüpheli olarak yer alan er Adem Çiftçi hakkında “haksız tahrik altında olası kasıtla ateş ederek, Medeni Yıldırım’ın ölümüne neden olmak”la suçlandı. Çiftçi’nin ilk duruşması, 27 Ekim 2015’te Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Çiftçi, ilk savunmalarında, ateş emrini komutanlarının verdiğini, sonraki duruşmalarda ise hiç ateş etmediğini, Yıldırım’ı görmediğini ileri sürdü. 

Savcı, Yıldırım Ailesi’nin sunduğu tüm delillere ve sanığın çelişkili ifadelerine rağmen davanın 8 Kasım 2016 tarihli 6. duruşmasında beraatine karar verdi. Bu karar, Antep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nce oybirliğiyle bozuldu ve yerel mahkemede 21 Aralık 2017’de yeniden yargılama başladı. Mahkeme heyeti, 7 Şubat 2019 tarihli duruşmada, dosyada bulunan ses kaydı, görüntülerin bilirkişi raporu ve keşif zaptı ile ilgili TRT bilirkişisinden de rapor istedi. TRT’den bilirkişi raporu hazırlayacak imkanlarının olmadığı belirtildi. Mahkeme, avukatların her duruşmada sanığın tutuklanması yönündeki taleplerini hep reddetti. 

Yıldırım için sunulan tüm delillerin araştırılması geri çevrildi ve 4 Şubat 2021’deki duruşmada delillerle ilgili Yıldırım’ın ailesinin avukatı beyanda bulunmak üzere süre isterken, olay yerindeki keşif işleminin tarafların yokluğunda yapıldığından kabul etmediklerini belirtti. İstinaf Mahkemesi’nin bozma ilamındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla bilirkişi raporu aldırılmak üzere dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) gönderilmesine karar verdi fakat İTÜ’den ilgili konuda uzman bulunmadığından raporun hazırlanamadığı yönünde cevap geldi. 

Bilirkişi raporunda, karakolun girişindeki ve 6 numaralı nöbet kulübesinin yüksekliğinin Yıldırım’ın vücuduna girip-çıkan kurşunun eğimiyle orantılı olduğu ve bu kulübelerdeki biksi silahlarına işaret etmesi üzerine mahkeme ATK’den yeni bir görüş istedi. 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun düzenlediği raporda, Yıldırım’ın biksi ile vurulup vurulamadığının tıbben değerlendirilemeyeceğini, olayın adli tahkikatla aydınlatılabileceğinin uygun olduğu yönünde görüş birliğine vardı.  

Er Çiftçi hakkında açılan davanın bir sonraki duruşması, 8 Temmuz’da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 

Mezarlıklarımız gençlerle doldu

 Yıldırım’ın katledilmesinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen faillerin yargılanmamasına tepki gösteren annesi Fahriye Yıldırım, adalet talebini dile getirdi. MA’dan Eylem Akdağ’a konuşan anne Yıldırım, hüzünlenerek çocuğunun katledildiğinde 18 yaşında olduğunu hatırlatarak, “Bizim büyük katilimiz Erdoğan’dır. Katiller bir kişi değil, arkalarında bir sürü kişi var. Medeni’nin katili, Deniz’in de katilidir. Bütün Kürt gençlerimizin katilleri aynıdır. Medeni’nin katili için bir isim veriyorlar ama failler bellidir. Çözüm süreci bittiğinde ilk kurşun Medeni’ye sıkıldı. Ondan sonra başladı. Mezarlıklarımız gençlerle doldu. Fail Erdoğan’dır, akıbeti Saddam Hüseyin gibi olsun” dedi. 

Kürt’sünüz, niye ölmüyorsunuz?

 Her duruşmada katilin yargılanmamasını kendilerine hakaret olarak tanımlayan Yıldırım, şöyle devam etti: “Her duruşmada katil hakaret ediyor resmen. Mahkemede bile bana ‘Kürt’sünüz, niye hepiniz ölmüyorsunuz’ diyorlardı. Bir kişiyi vurduk diye adeta eğleniyorlar. Karakol komutanı hiç yargılanmadı. Acımızın üstüne bir de katilleri getirip tanık yazıyorlar. Ben adalet istiyorum ama maalesef Kürtler için hiç yok.”

Umudumuz kırılmasın

Kürt annelerine yaşatılan acıların aynı olduğunu belirten Yıldırım, şunları ekledi: “Davamızın arkasındayız. Medenilerin, Denizlerin hesabı sorulacak. Ne yoruluruz ne de vazgeçeriz. Kimse korkmasın. Sayısız Medeniler, Denizler gelecek. Ben davamdan vazgeçmem, susarsam, peşine düşmesem nasıl anne olurum? Umudumuz kırılmasın, cesaretli olalım.”  AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.