Cesur kadınların tutumu toplumu ayaklandırır

Kadın Haberleri —

Foza Yusif

Foza Yusif

  • Bir kadın devrimi olarak doğan Rojava Devrimi, Türk devlet faşizmi ve işgal saldırıları altında 10 yılını geride bıraktı. PYD Eş Başkanlık Komitesi üyesi Foza Yusif, süren işgal tehlikesine dikkat çekerek, kadının cesur tutumunun toplumu ayağa kaldıracağını kaydetti.

3. Dünya Savaşı koşullarında bir kadın devrimi olarak anılan Rojava Devrimi, Suriye’ye yönelik uluslararası gıda ambargosu ve Türk devletinin şiddetli saldırıları altında 10 yılını doldurdu.

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanlık Komitesi üyesi Foza Yusif zor şartlar altında varlığını sürdüren Rojava Devrimi’nde kadınların rolü ve halkların elde ettikleri kazanımları ANHA haber ajansından Silava Ebdurehman’a değerlendirdi.

Devrim tüm kimlikleri kucakladı

Değerlendirmesinde Türk devletinin, devrimin kazanımlarına yönelik saldırına dikkat çeken Foza Yusif, “Bu devrim, halkların yaşadığı tüm sorunları ele alan ve bu sorunlara en uygun çözümleri getiren demokratik ulusa dayanıyor. İlk kez, halklar ayrımcılık veya dışlama olmaksızın kendi kaderini tayin etme fırsatına sahip oldu. Devrim demokratik değerlere, kadın özgürlüğüne ve kadın gücüne dayanıyor” diye belirtti.

Devrimin Kobanê'de başladığını anımsatan Foza Yusif, Kürtçe olarak başlayan devrimin şimdi Arapça, Süryanice, Türkmence ve Ermenice olarak sürdüğünü dile getirdi. Yusif, devamla: “Çünkü devrim, ihmal edilen tüm kimlikleri kucakladı. Halkların ve kimliklerin kendilerini ifade etmelerinin önünü açtı” dedi.

Türk devletinin bölgedeki savaş kışkırtıcılığı rolüne de işaret eden Yusif şunları kaydetti: “Türk devleti halkların, dinlerin, inançların düşmanıdır ve ırkçı olduğu için farklı kimlikleri reddediyor.

Bu devlet, Rojava Devrimi'nin ve Özerk Yönetimi’ni kendileri için tehdit olarak gördüğünden, işgal ettiği bölgeleri uluslararası terörizmin merkezine dönüştürdü.

Demokrasiyi, kadınların özgürlüğünü ve halklar arasındaki barışçıl yaşamı kendi yönetim sistemlerine yönelik bir tehdit olarak görüyor.”

İşgale karşı herkes silahlanma

Türk devletinin Suriye'de genişleme planları olduğunu kaydeden Yusif, “Saldırmak için uluslararası anlaşmazlıklardan yaralanmaya çalışıyor” diye konuştu.

Erdoğan’ın, Emevi Camii'nde namaz kılma hayaline değinen Yusif,  “Birinci ve ikinci dünya savaşlarından sonra yaşadığı toprak kayıplarını geri kazanmak istiyor” dedi.

Türk devletinin işgaline karşı birlik çağrısında bulunan Yusif, halkın birleşimi olmadan direnişin mümkün olamayacağını belirterek şöyle dedi: “Toprağımızı ve evlerimizi ele geçirmek, özgür ve onurlu yaşamak isteyen halkların kazanımlarını yok etmek isteyen bu düşmana karşı birleşmeli ve güçlü bir cephe inşa etmeliyiz.

Gücünün varlığına ve özgürlük inancına sahip olan herkes silahlanmalı. Kendimizi halk savaşına göre hazırlamalıyız. Türk devleti, halkın DAİŞ, Nusra Cephesi'ne ve diğer terörist gruplara karşı durdurduğu gibi bugün bu saldırılara da direneceğini anlamalıdır. Özerk gücümüze güvenmeli ve QSD'nin yanında durmalıyız.”

Kadınlar direnişe komuta etmelidir

Devrimin yaratıcısı kadınların, Türk devletinin özel hedef olduğunu ifade eden PYD Eş Başkanlık Komitesi üyesi Foza Yusif, “Kadınlar, sömürge ve işgalin yıkıcı etkilerinden en yüksek mağduriyeti yaşayanlardır. Bugün Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan kadınlar, kendileri gibi dünyanın hiçbir bölgesinde bulunmayan tüm hak ve özgürlüklere kavuştu.

Bu nedenle, kazanımları korumak için, kadınlar devrimin başlangıcında olduğu gibi, savunma alanında direnmeli ve komuta edici bir rol oynamalıdır” diye belirtti.

Kadının cesareti toplumu etkiliyor

Bölgedeki bir savaşta herkesin kaybedeceğini ama en büyük kaybın kadınların olacağını dile getiren Yusif, Efrîn’deki kadın kaçırmalarına işaret etti. Yusif devamla şunları söyledi: “Efrîn'de kadınlar kaçırılıyor ve tecavüze uğruyor. Bu, işgalcinin vahşetini ve kadınlara karşı düşmanlığını gösteriyor. DAİŞ’e karşı kadınlar, dünyayı sarsan kahramanca bir direniş sergiledi.

Türk devleti, DAİŞ’e ile aynı düşünce ve yaklaşımları benimsiyor. Bu nedenle kadınlar direniş iradesini güçlendirmeli ve tüm toplum için güçlü olmalıdır. Gerçekten de kadınlar cesur bir tavır sergilerlerse bu tüm toplumu etkileyecektir.

Biz kadınlar, irademizin, tutumumuzun ve katılımımızın sınırsız bir etkiye sahip olabileceğini iyi bilmeliyiz.”

Devrimin inşası için istikrarın önemine dikkat çeken Yusif, “işgali yenilgiye uğratmak, istikrarı, inşayı sağlamak ve 19 Temmuz devriminin değerlerini hayata geçirmek ilk işimizdir” diyerek, “İlkeleri ve başarıları tüm Suriyeliler için çözüm ve bir kurtuluş yolu olabilecek devrim yarattık” dedi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.