• ‘Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’ adı altındaki çeteler koalisyonunun başı Nasir El Hariri ve beraberindeki heyetin, Başûrê Kurdistan’da ağırlanmasına tepki gösterildi; bu kişilerin elinde binlerce Kürt’ün kanının olduğu hatırlatıldı.

 

Kuzey-Doğu Suriye’deki 18 hukuk ve sivil toplum örgütü, Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Başûrê Kurdistan Temsilciliği, PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl ile işgal edilen Efrîn’den Şehba’ya yerleşenler, ‘Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun Başûrê Kurdistan’da KDP Genel Başkanı Mesud Barzani dahil üst düzeyde kabul görmesine tepki gösterdi.

KDP Genel Başkanı Mesud Barzani, önceki gün Hewlêr’de Suriye’deki çeteler koalisyonunun bası Nasır El Hariri başkanlığındaki heyeti kabul etti. KDP medyasına göre; Hariri, yardımlarından dolayı Barzani ve Federe Kürdistan yönetimine teşekkür etti. Barzani ise Suriye krizinin çözüme kavuşmasından yana olduğunu belirterek, çözümün Suriye’deki tüm bileşenlerin huzuru ve birliği temelinde olması gerektiğini ifade etti. Efrîn’in Türk ordusu ve bünyesindeki çeteler tarafından işgal edilip Kürtsüzleştirilmesini ”Efrin’de yaşanan olaylar” olarak gören Barzani, endişesini ifade edebildi.

Çeteler koalisyonu heyeti, ENKS Bölgesi Temsilcisi Newaf Reşid ile de görüştü. ENKS’den yapılan açıklamaya göre; görüşmede Newaf Reşid, Barzani’ye teşekkür etti, çeteler koalisyonunu bir yönetim olarak görüp taleplerini sıraladı. KDP medyasına göre; Newaf Reşid, işgal edilen Kürt kentlerindeki ihlallere işaret ederek şu eleştiride de bulanabildi: “Buralar kurtarıldı deniyor, bu ne biçim kurtarmaktır?”

Bu ağırlama ve görüşmeler, Kuzey-Doğu Suriye’de büyük bir tepkiyle karşılandı. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Başûrê Kurdistan Temsilciliği, konuyla ilgili yazılı bir açıklamada yaptı. ANHA’nın paylaştığı açıklama şöyle: “Rojava’da önemli bir aşama kat edilen Kürt ulusal birliği çalışmalarına zarar verilmesi, bu çalışmaların amacına ulaşmasına engel olunması için bu ziyaret gerçekleşmiştir. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’nin işgal edilmesine öncülük eden Nasır El Hari’nin amacı demokratik ulus projesini yok etmektir. Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Başûr’daki temsilciliği olarak bu ziyaretin art niyetlerle gerçekleştiğini belirtmek istiyoruz. Milyonlarca insanımızın göç etmesine neden olan Türk devletiyle ortaklık edenlerin Başûrê Kurdistan’da Kürt halkının yararına olabilecek bir girişimde bulunacağını söylemek mümkün değildir. Bu ziyaretin gerçekleşmesine izin veren Başûr yönetimi de Rojava’da yaşananları tasvip etmektedir. Bu anlayış ne Kürt halkına ne de Suriye halklarına hizmet etmemektedir.”

Çetelerin yeri hapistir

18 hukuk ve sivil toplum örgütü, ortak bir kınama açıklama yaptı. ANHA’nın paylaştığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:  “Kürdistan Bölgesi halkına, başkanlığına, parlamentosuna ve hükümetine;

Geçmişten bu zamana kadar dünyadaki bütün özgürlük yanlıları gibi Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürt halkı da Barzani’nin fikirlerinin halka öncülük ettiğini ve halkın onuru olarak umut edip kötü şeyler yol açmayacağına inanıyor.

Bugün, Irak Kürdistan’ının kutsal topraklarını kirleten ayaklar var. Bundan kastımız Nasır El Hariri ve sözde Suriye Ulusal İtilafı “Devrim ve Muhalif Güçleri” adı altındaki heyetidir. Bilindiği gibi bunlar ulusallığın, devrimin ve muhalefetin temsilciğini yapmıyor. Bunlar kiralık bir çete grubunun üyeleridir. Binlerce Kürdün ve diğer halkların kanında elleri var. İşledikleri suçların sonu gelmiyor.

Bundan dolayı hukuk ve sivil örgütler olarak, heyetin bölge temsilcilerini ziyaretini anlayabilmek için bu çağrının diplomatik, siyasi, hukuk ve ulusal ilişkiler göz önünde bulundurularak değerlendirilmesini istiyoruz. Fakat aynı zamanda Kürdistan Bölgesi kurumları ya da taraflarının Nasir El Hariri ve heyetine saygı gösterilmesinin utanç verici olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu tutum başta Kürdistan şehitleri olmak üzere bütün Kürt halkına ve insanlığa yapılmış bir hakarettir. Aynı zamanda bunları teşvik etmek ve işlediği suçları meşrulaştırmaktır.

Bu kişiler Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’de savaş suçu işledi ve etnik soykırım yaptı. Bütün bunlar uluslararası raporlarda belgelendi. Bunların yeri kutsal Kürdistan toprakları değildir. Bunların yeri uluslararası mahkemeler ve hapishanelerdir.”

Çağrı yapan örgütler: Almanya Tehdit Altındaki İnsanları Koruma Derneği, Hukuki Araştırmalar Merkezi, Kürt Hukuk Komitesi, Êzidî Kurumu, Efrîn İnsan Hakları Örgütü, Efrîn Media Center, Efrîn Avukatlar Birliği, Şehba Bölgesi Sivil Toplum Kuruluşları, Kuzey ve Doğu Suriye Suçları Belgeleme Merkezi, Mahabad İnsan Hakları Örgütü, Kürt-Alman Forumu, Stuttgart Kürt Toplumu Derneği, Suriye Êzidîler Birliği, Avrupa Kürt Sivil Toplum Kurumu, Efrîn İçin Çalışma Grubu, Efrîn Post, Belçika Kürt Umut Derneği ve Kurdisch Antenna Network.

Çetelere diplomatik kıyafet

PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, bu ağırlamaya tepki gösterdiği paylaşımında şunları ifade etti: “3 yıl önce Hewlêr’e birkaç km uzaklıkta olan ve Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî halkını göçe maruz bırakan DAİŞ çeteleri, bugün siyasi ve diplomat kıyafetleriyle Hewlêr’e giriyor.” QAMIŞLO

 

Efrînliler: Yeni işgal adımı

Efrîn’den zorla göç ettirilen ve Şehba’da Türk ordusu ile bünyesindeki çetelerin saldırıları altında tutunmaya çalışan Efrînliler, KDP’nin bu tavrını protesto etti.

ANHA’ya Hesen Berko, şunları söyledi: “KDP’nin iş birlikçi zihniyeti on yıllardır sürüyor. 1992’de işgalci Türk devletiyle Sandviç Operasyonu’nun bir parçası olarak Kürdistan dağlarında HPG’ye saldırma konusunda anlaştı. Ayrıca Türk ordusu ve Türk istihbaratına Başûrê Kurdistan’da bir üs kurma fırsatı da sağladı. Bugün de Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’de çocuklarımızı ve kadınlarımızı öldüren, yerlerinden eden, yağmalayan sözde İttifak’ın lideri ile sadece Türk işgaline hizmet eden anlaşmaların imzalanmasını memnuniyetle karşılıyor. Efrîn halkı, KDP’nin, Türk işgalinin ve müttefiklerinin politikalarına karşı direnişini sürdürecektir.”

Ednan Şêx Mihemed ise KDP’ye, Kürt düşmanı bir çete başının ağırlanmasına ”İş birliğiniz ne kadar ileri gidecek?” sorusuyla tepki gösterdi. Mihemed, şöyle devam etti: “Başûrê Kurdistan halkını KDP’nin Türklerin kirli politikalarının oyuncağı olmasına ses çıkarmaya çağırıyoruz.”

Rebîa Weqas adlı yurttaş da KDP’nin ihanetini affetmenin mümkün olmayacağını vurguladı.